Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’ye iner inmez Cumhuriyet’in daha önce duyurduğu ve içeriğinde ifade özgürlüğünden, dokunulmazlık tartışmalarına, Kürt sorunundan ve başkanlık sistemine kadar birçok eleştirinin sıralandığı mektupla karşılaştı. ABD siyasetinin önde gelen isimleri tarafından imzalanan mektupta, “Eskiden Türkiye konusunda iyimserdik. Ancak şimdi endişeliyiz” mesajı verildi.

Mektup imzacıları arasında, hem Demokrat, hem de Cumhuriyetçi yönetimlerde çalışmış, çok sayıda eski siyasetçi, asker ve akademisyen bulunuyor. Türkiye’de görev yapmış eski Büyükelçileri Eric Edelman ile Morton Abramowitz’in yanısıra, eski Savunma Bakan Yardımcısı ve Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz, Obama’yla çok yakın çalışmış Dennis Ross, eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford, Irak eski temsilcisi Paul Bremer ile Carnegie Endowment, Hudson Institute, American Foreign Policy Council gibi düşünce kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ile Foundation for Defense of Democracies adlı kuruluşta çalışan Aykan Erdemir de imzacılar arasında yer aldılar.

Erdoğan temaslarına başladığı gün yayımlanan açık mektupta, Erdoğan’ın binden fazla kişi hakkında “kendisine hakaret ettikleri” gerekçesiyle dava açtığı hatırlatılırken, “Barış” bildirisine imza attıkları için akademisyenlerin işten atılmaları, hapis yatmaları sert şekilde eleştirildi.

İfade özgürlüğü

Mektubun başlığında gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasından, Hürriyet gazetesine yapılan saldırıya, gazetelere el konulmasına kadar, ifade özgürlüğü konusunda atılan olumsuz adımlar sıralanarak “ABD ve AB’nin Türkiye’deki medya özgürlüğünden endişe duyduğu” vurgulandı.

‘Ülkeyi böler’

Mektupta Erdoğan’ın Başkanlık ısrarıyla ilgili, “Ülkeyi bölge riski taşıması pahasına, Başkanlık sisteminin getirilmesi konusunda ısrar etmenize değer mi?” denildi.

Türkiye’nin terörle mücadele operasyonlarında izlenen yöntem eleştirilerek, bu yöntemde ısrar edilmesi halinde Türkiye’nin iç savaşa sürüklenme riski olduğu ifade edildi. Mektupta, Erdoğan’ın HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde yaptığı çağrılar hatırlatıldı ve “HDP’li vekillerin sözleri ne açıdan Anayasa’ya aykırı? Bu yaklaşımınız hukuk devletine aykırılık teşkil etmiyor mu? Bu yaklaşımınızın Türkiye’deki yeni kuşak Kürt gençlerini daha da radikalleştirip PKK’nin kucağına iteceğini düşünmüyor musunuz?” soruları yöneltildi.