Avrupa başkentlerinde Türk temsilciler, milletvekillerinin tutuklanması üzerine Dışişleri’ne çağrılmaya başlanırken, Ankara’da görev yapan AB Büyükelçileri de Ankara’da toplandı. Yaklaşık 1,5 saat süren toplantıdan Ankara ile konuşma kararı çıktı. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve başta Dışişleri olmak üzere muhatapların Bakanları araması kararlaştırılırken, dün akşam saatlerine kadar Ankara bu telefon görüşmeleri hakkında bilgi vermedi. Batılı kaynaklarsa “Ankara yanıt vermiyor mu” sorusuna “Bunu söyleyemeyiz çünkü mesela Litvanya Dışişleri Bakanı, muhatabı Mevlüt Çavuşoğlu ile konuşmuş” bilgisini paylaştı.

Yüksek Temsilci Federica Mogherini, Büyükelçiler toplantısını twitter hesabından “Demirtaş ve diğer HDP Milletvekillerinin tutuklanmasından son derece kaygılıyız. Yetkililerle temas halindeyiz. AB Büyükelçilerine Ankara’da toplanmaları çağrısı yaptım” sözleriyle duyurdu. Kaynaklar, “Doğrudan temas sağlamaya çalışıyoruz; konuşmaya çalışıyoruz” bilgisini paylaşırken Berlin, Kopenhag, Stokholm gibi başkentlerde Türk Büyükelçilere yönelik girişimlerin de devam edeceğini belirtti. Büyükelçilerin Ankara’daki toplantısına Mogherini de telekonferansla bağlandı ve Güneydoğu’da durumun daha da kötüye gitmesinden duyulan endişeler ele alındı. Toplantıya katılan bir kaynak, “Mayıs’tan bu yana durum kötüye gidiyor ve daha da kötüye gidebilir demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından” diyerek bu konunun gündemlerinde olduğunu belirtti.

Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius ise twitter’dan Bakan Çavuşoğlu ile konuştuğunu belirterek, “Türkiye’de terörizm durdurulmalı. Hukukun üstünlüğü ilkesine saygı duymak ve AB-Türkiye diyaloğunu korumak önemli” dedi.

‘Durum alevleniyor’

Mogherini ve Komisyon Üyesi Johannes Hahn “AB, büyük endişe duymaktadır. Demokratik yollardan seçilen liderler olmanın yanı sıra bizlerin de güvendiği ve değer verdiği Yüksekdağ ve Demirtaş da gözaltına alınan kişiler arasında. Mayıs’ta demokratik yollarla seçilmiş 130 parlamenterin dokunulmazlıklarının kaldırılması sonrasında dile getirdiğimiz endişelerin üzerine eklenen bu gelişmeler, Türkiye’deki parlamenter demokrasiyi riske atmakta ve ülkenin güney doğusunda, ancak siyasi yollarla çözümlenebilecek olan mevcut çok gergin durumu daha da alevlendirmektedir. AB, kendi terör listesinde de bulunan PKK’ya karşı atılan adımları meşru görmektedir. Birlik bununla birlikte, bu tür adımların asla demokrasinin temel ilkelerine zarar vermemesi gerektiğine de inanmaktadır. Öte yandan AB bu tür faaliyetlerin demokrasinin temel ilkelerini hiç bir şekilde zedelememesi gerektiğine inanmaktadır. Türkiye’nin, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygı dahil olmak üzere parlamenter demokrasisini korumasını bekliyor ve bu beklentilerimizi doğrudan Türkiye’deki resmi makamlara iletiyoruz. AB, Avrupa Konseyi ile birlikte ve Üye Devletlerle sürekli koordinasyon halinde durumu çok yakından takip ederek değerlendirmeyi sürdürecektir” diye konuştu.