Mahkeme ayrıca çocuklara görevi yaptırmamak için direnme ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından da hüküm kurulması gerektiğini savundu. Mardin Dargeçit’te Aralık 2015’te sokağa çıkma yasakları sırasında sığındıkları evden gözaltına alınarak tutuklanan ve Şakran Cezaevi’ne yollanan 7 çocuktan 4’üne, “devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma, konut dokunulmazlığını ihlal ve Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet” suçlarından 27 yıl hapis cezası verilmişti. Çocukların avukatları da kararı temyiz etmişti. Temyiz başvurusunu inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak ve konut dokunulmazlığını ihlal etmek suçları yönünden yaptığı incelemede, “çocukların eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusunda örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğe göre, amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğunu” değerlendirdi.

Evin sahibi: Tehdit yok

Oysa çocukların zorla girdikleri iddia edilen evin sahibi Aysel S. tanık ifadesinde, “Olay günü daha önce görmediğim üç genç adam, sabah 07.00-07.30 sıralarında kapımı çaldı. Kesinlikle ‘Seni öldürürüz, sana zarar veririz’ şeklinde tehdit içeren söz söylemediler. Açık bakkal aradıklarını, polis aracını görünce korkarak kapımı çaldıklarını söylediler ve eve girdiler. Evde, terör örgütüyle ilgili herhangi bir propaganda yapmadılar.

Üstlerinde de terör örgütünü simgeleyen herhangi bir eşya yoktu” demişti. Mahkeme, çocukların evde silahsız bir şekilde yakalandıklarını, aramada silahın ele geçirilmediği belirtildi. H.T. ve İ.A. isimli çocukların ellerinde atış artıklarının tespit edilmesinin ceza verilmesi açısında yeterli delil olmadığını belirtti. Çocukların varsayıma dayalı olarak silah kullandıklarından bahisle ceza vermenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle kararda belirtildiği gibi hüküm kurulmasını istedi. Oysa Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı’ndan alınan raporda çocuklardan alınan el svaplarında atış artıklarına rastlanmadığı belirtilmişti. Kararda, çocuklar hakkında düzenlenen iddianamede, görevi yaptırmamak için direnme ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından da cezalandırma istendiği anımsatıldı. Mahkûmiyet kararında bu suçlardan hüküm kurulmamasının kanuna aykırı olduğu kaydedildi.

Aileler görüşemiyor

Öte yandan 3 çocuğun aynı olayla ilgili yargılaması Midyat Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davası güvenlik gerekçesiyle İzmir’e nakledildi. 3 çocuğun avukatı Kübra Demir, ailelerin maddi olarak kötü durumda olduklarından duruşmalara gidemeyeceğini söyledi. Avukat Demir, ailelerin 1 senedir ilk defa ocak ayının başlarında görüşe gidebildiklerini ifade etti.


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr