Türkiye’den Binnur Karaevli ve Fatih Kaymak’ın belgeseli The Eye of İstanbul (İstanbul’un Gözü) sanat yaşamında 60. yılını kutlayan dünyaca ünlü fotoğrafçı Ara Güler’in kişisel portresini ilgi çekici öykülerle, ikonik görüntülerle anlatıyor.

The Cove’la (Koy/ 2009) en iyi belgesel film Akademi ödülünü kazanan yönetmen Louie Psihoyos, aktivistlerin ve sanatçıların yürekli katılımlarıyla son çalışması Racing Extinction’da türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanların soylarının tükenmesini bugüne dek hiç görülmemiş görüntülerle gözler önüne seriyor. Arto Halonen, White Rage’de okullardaki acımasızlığı, zorbalığı, öfke ve şiddetten oluşan kısır döngüyü genç bir kurbanın tanıklığında, çocukluk travmaları eşliğinde yansıtıyor.

Claire Simon, The Woods Dreams Are Made Of’ta yabancıların, sanatçıların, halkın doğaya sığınmalarını, kişisel ütopyalarını Paris’teki dingin bir cenneti andıran Vincennes Ormanı’nda deneyimlemelerini irdeliyor. Öncü belgeselci merhum Albert Maysles’ın Lynn True, Nelson Walker, Ben Wu ve David Usui’yle birlikte yönettiği son çalışması In Transit, izleyiciyi ABD’nin en işlek uzun Mesafe tren rotasında gidip gelen Empire Builder’la çekici bir yolculuğa çıkararak yolcularınının gizemli öykülerine tanıklık ettiriyor. Chantal Akerman, No Home Movie adlı belgeselinde Auschwitz toplama kampından sağ kurtulan, kronik anksiyete hastası olan annesi Natalia’nın portresini anlatırken annesinin geçmişinin sinemasını nasıl etkilediğini de betimliyor.

Adam Benzine, Claude Lanzmann: Spectres of the Shoah’ta Fransız belgeselci Claude Lanzmann’ın Shoah (1985) adlı ünlü soykırım belgeselini çekerken yaşadığı zorlukları, karşılaştığı kişisel ve profesyonel engelleri irdeliyor.

Chau, Beyond the Lines’ta Courtney Marsh portakal gazından etkilenerek kusurlu doğan, bakım merkezinde yaşamını sürdüren Vietnamlı ergen Chau’nun profesyonel sanatçı olma çabasını anlatıyor. Uncle Howard’da Aaron Brokner, Burroughs: The Movie’nin (1983) yönetmeni amcası Howard Brookner’a (1954–1989) saygıda bulunuyor. Arşiv fotoğraflarından, özel çekimlerden, Brookner’ın ailesi ve Jim Jarmusch, Sara Driver, Robert Wilson gibi dostlarının söyleşilerinden oluşan belgesel sanatçının yaşamını ve mirasını betimlerken aynı zamanda 70’lerin sonu 80’lerin başında New York’ta beliren bağımsız sanat akımına da göndermede bulunuyor.

Janis: Little Girl Blue’da Amy Berg rock efsanesi Janis Joplin’in biyografisini irdeliyor. Müzisyen Cat Power’ın seslendirdiği belgesel Janis Joplin’in müzikal mükemmelliği çevresinde anlatılıyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr