CHP İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, yazılı ve görsel basında yer alan, gözaltına alınan ve tutuklananlara yönelik işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.

"Her darbe yurttaşların hür iradesine karşı yapılmış saldırıdır" başlıklı açıklamada, AKP Çanakkale Mv. Bülent Turan'ın sarf ettiği "Cadı avı başladı diye avı bırakalım mı?" cümlesinin ve Süleyman Soylu'nun "Acımasız olacağız” beyanının 80 darbesinin "Asmayalım da besleyelim mi?" diyen zihniyetinin uzantısı olduğunu ifade eden Altıok'un açıklaması şu şekilde:

"Geçmişten bugüne ülkemizde ve dünyada darbelere bağlı büyük acılar ve yıkımlar yaşandı, onbinlerce insan işinden oldu, gözaltına alındı, tutuklandı, işkencelere maruz kaldı ve işkence tezgahlarında yaşamını yitirdi. 1980 darbesinin açtığı yolda "mağdurun sesi" olarak "özgürlükler" için "ileri demokrasi" şiarıyla yola çıkan AKP iktidarı 14 yılda darbe anayasasının tüm olanaklarını kullanarak ve sadece kendi inancında olanların özgürlükleri adına "benden değilsen yoksun" anlayışıyla, "kindar ve dindar" olanların "tahrik olma" özgürlüğü ile ihbar ve infazı teşvik eden, meşrulaştıran bir şiddet rejimi inşa etti.

15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından yaklaşık 2 ay geçti. Bu süreçte hiç kuşkusuz en önemli gelişme TBMM’nin, siyasetin ve yurttaşların iradelerine sahip çıkıp darbe girişimini püskürtmesidir. Fakat demokrasinin gereği olarak darbe girişimine karşı nasıl ortak akılla ve birlikte direnildiyse; darbe sonrası darbecilerle mücadele noktasında ortak aklın devrede olması gerekliydi. Oysa böyle olmadı. İktidar böylesi bir ortamda OHAL'e gerek yokken meclisi devre dışı bırakan KHK'larla tek taraflı bir süreç işletmeye koyuldu. Darbe ile ilgisi olmayan, darbe girişimi öncesi hükümete muhalif olanları hedef alan uygulamalar devreye sokuldu. Bu kapsamda Atatürkçü, solcu, sendikalı, muhalif öğretmenler; akademisyenler, sanatçılar KHK'larla görevden uzaklaştırıldı. Demokrasinin ve hukuk devleti ilkelerinin tamamen ortadan kalktığı askeri olmayan bir darbe süreci ile devreye sokuldu. TİHV ve İHD gibi insan hakları örgütlerine şimdiden çok sayıda kişi gözaltı ve tutukluluk esnasında kendilerinin ve yakınlarının işkenceye maruz kaldığını belirten başvurularda bulundu, bu iddialar basında geniş yer buldu. Suç ve suçluyla hukuk devleti ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde hesaplaşılması gerektiğini savunan partimiz bu süreci ve şikayetleri yakından takip ediyor.

80 darbesinin "Asmayalım da besleyelim mi?" diyen zihniyetinin uzantısı "Cadı avı başladı diye avı bırakalım mı?" diyen AKP Çanakkale Mv. Bülent Turan'ın, "Acımasız olacağız” açıklaması yapan Süleyman Soylu'nun cümlelerinde vücut bulmaktadır. İnsan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devletinde işkence ve kötü muamele ağır suçtur, insanlık suçudur. Yasalarımız ve tarafı olduğumuz uluslarası sözleşmeler bunu yasaklar. OHAL kapsamında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin askıya alınması işkence dahil her uygulamaya yol açan bir olanak değildir. İşkence yasağı evrensel, mutlak ve vazgeçilmezdir.

Bu anlamda 09.09.2016 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bütün il emniyet müdürlüklerine göndermiş olduğu; Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin 28.08.2016 - 06.09.2016 tarihleri arasındaki Türkiye ziyaretleri süresince yasadışı gözaltı uygulamalarına ara verilmesi ve uluslarası sözleşmelerin gereğince hareket edilmesini belirten resmi yazısı işkence ve kötü muamelenin itirafı niteliğinde utanç vesikası bir resmi yazıdır. TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun CHP'li üyeleri olarak darbe girişimi sonrası işkence ve kötü muamele iddialarının incelenmesi, komisyonların çalıştırılması için yapmış olduğumuz çağrı iktidar tarafından karşılıksız bırakıldı. İşkence ve kötü muamele iddialarının araştırılmasına dair acil çağrımızı yineliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuksuzluğun ve keyfiliğin egemen olduğu, yasanın ve kuralın tamamen devre dışı kaldığı “acımasız” uygulamalar ülkesi değil; demokrasiye ve insan haklarına saygılı hukuk devleti olması gerekir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak suçlu ile suçsuzun birbirinden ayrılmasını; suçluların Anayasa ve yasalar çerçevesinde adil biçimde yargılanmasını ve yasaların öngördüğü biçimde cezalandırılmalarının sağlanması gerektiğini belirtir; her türlü işkence ve kötü muamele karşı insanlık onuruna sahip çıkacağımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz. "

Zeynep Altıok Akatlı

CHP Genel Başkan Yardımcısı

İnsan ve Doğa Hakları

Kaynak: Birgun.net