Genç Kadın Konferansı'nda konuşan HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ 'Kadının merkezinde yer almadığı bir barış toplumsallaşamaz. Kadının sağlamadığı adalet gerçek adalet olamaz' dedi

Özgür Genç Kadın oluşumunun "İsyanımızla özgürleşiyor, devrime yürüyoruz" sloganıyla Su Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansa katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Ancak katliamlara rağmen kadınlar, gençler ulaşılmak istenilen mevziye doğru sözlerine sadık kalarak yürüdüler" dedi. Halkların kazanma ve başarma gücünün teslim alınmaya çalışıldığı bir süreç yaşandığını dile getiren Yüksekdağ, "Özgür kadın demek, geleceği parlak bir toplum demektir. Kadının özgür olmadığı bir toplum özgür değildir. Kadının merkezinde yer almadığı bir barış toplumsallaşamaz. Kadının sağlamadığı adalet gerçek adalet olamaz" şeklinde konuştu.

Kadınların siyaset ve yaşamın dışına itilmeye çalışıldığını belirten Yüksekdağ, "Kadının tacize, tecavüze uğraması bunların politikaları sonucunda teşvik ediliyor. Siyasi iktidar toplumu ahlaki olarak çürütüyor. Ahlaki çürüme siyasi iktidar tarafından dibe vuruşun öncülüğünü yapıyor" diye konuştu.

Yüksekdağ konuşmasında şu ifadeleri de kullandı; "Bugün her yerde hiçbir yaşam alanı kadın için güvenli alan değil. Kadına şiddet hız kesmek bir tarafa siyasi ve hukuki teşvikle gittikçe daha fazla tırmanıyor, tavan yapıyor. Bu artık toplumsal bir kriz, toplumsal bir çürümedir. Bu siyasi iktidar toplumu ahlaki olarak çürütüyor. Bu kadar kadının katledildiği, bu kadar kadının 21. yüzyılda tacize, tecavüze uğradığı bir ülkede çok ciddi bir ahlaki çürüme vardır. Bütün sokakları bütün kadınlara yasaklıyorlar. O zaman kadınlar bilhassa da genç kadınlar bütün sokakları özgürlük alanına dönüştürmelidir. Hani çok güzel bir slogan var ya ’geceleri de sokakları da istemeli’ gecelerden de sokaklardan da vazgeçmemelidir.

Özgecan katledildikten sonra açığa çıkan büyük ve birleşik kadın iradesini bugün çok daha güçlü örneklerle ve deneyimlerle ortaya çıkarmamız mümkündür. Ve şüphesiz ki Özgür Genç Kadınlar bu yolda ilerliyor. Şüphesiz ki hepimiz bu yolda ilerleyerek büyük bir kadın özgürleşme hareketini hep birlikte yaratacağız. Bugün genç kadınların bütün yaşam alanları kuşatılmış durumda. Kampüsler güvenli değil, yurtlar güvenli değil bütün genç kadınlar sayısız taciz, tecavüz saldırılarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Özgecan bunun bir örneğiydi sadece. Ama artık bu taciz, tecavüz saldırıları karşısında direnen kadınlar da var.

Bugün bize minyatürünü sundukları gibi kızıl sopalarını, mor sopalarını kuşanıp, tacizcilerini cezalandıran polisin insafına kendi onurunu teslim etmeyen, kendi yaşam alanlarında kendi bedenini, kimliğini onurunu savunan genç kadınlar var. Ben her yerde onurunu, bedenini, kimliğini savunan öz savunma hareketi ve tutumu geliştiren bütün kadınları ve genç kadınları buradan selamlamak istiyorum. Öz savunma hakkımızdır. Bugün nasıl öz denetim alanlarında nasıl mücadelenin çeşitli kesimlerinde kadınlar evlerini, sokaklarını ve erkek egemen şiddet ve savaş iktidarına karşı haklarını kararlılıkla savunuyorlarsa bunun bütün bir topluma ve kadınlara yayılan bir güce dönüştürülmesi gerekiyor."

"Eskiden ülkenin liderleri kız çocuklarına "Okuyun iş sahibi olun" derdi, şimdi "Sizde geleceğin annelerini görüyorum" diyorlar"

Fotoğraf: JINHA

Kaynak: Birgun.net