YÖK'ün, rektörlerden oluşturacağı ekipler, yurt dışındaki yükseköğretim odaklı tüm kişi, kurum ve kuruluşlara yönelik darbe girişimine ilişkin yerinde bilgilendirme ve aydınlatma çalışması yapacak.

YÖK'ten yapılan açıklamaya göre, kurul, darbe girişiminden sonra yurt dışındaki akademik camiadan gelen olumsuz tepkiler ve üniversitelerde alınan bazı kararlara ilişkin yapılan haksız eleştiriler üzerine harekete geçti.

Bu kapsamda ilk olarak YÖK, geçen hafta, darbe girişiminin ardından özellikle bin 577 dekanın istifasının istenmesine ve üniversitelerde açılan soruşturmalara yönelik yurt dışından gelen eleştiriler üzerine Türkiye'de darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar ile alınan önlemleri içeren bir mektubu, Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA), Avrupa Birliği (AB), Bologna Süreci Grubu'na, Türk-Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri Birliğine (TASSA) gönderdi.

YÖK'ün İngilizce metninde özetle şunlar vurgulandı:

"Adil olmayan eleştiriler nedeniyle, bu yanlış anlamaları gidermek için bu açıklamayı yapmak istedik. 15 Temmuz 2016'da, Türkiye'de demokratik seçimle başa gelmiş yasal hükümeti devirmek için bir darbe girişimi yaşanmıştır. Bu darbe girişimi, vatandaşların ve silahlı saldırılara kararlı bir şekilde karşı duran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde başarısız olmuştur. Türkiye devleti, vatandaşlarının ve parlamentodaki bütün muhalefet partilerinin desteğiyle, titiz bir şekilde bu saldırıyı yapanların üzerine gitmektedir. Demokrasiyi korumak ve yeniden inşa etmek, Türk devletinin ve kurumlarının işlevini devam ettirmek için gösterilen bu çabalar, olağanüstü tedbirlerin alınması gerektiğini göstermektedir. Dekanların istifası, bu gizli ve illegal örgütlerle bağların kopartılarak, üniversitelerin özerkliğinin yeniden sağlanması için atılması gereken adımların uygulanmasına zemin hazırlanması ve bu uygulamaların kolaylaştırılması bağlamında ele alınmalıdır."

"Mektupta, darbe girişiminin vatandaşlar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde başarısız olduğu anlatılarak, "Türkiye'deki bu başarısız darbe girişimi göstermiştir ki, bu illegal silahlı yapılanma yükseköğretim kurumlarına sızmış ve bu illegal organizasyon ülke genelindeki okul ve üniversiteler ile güçlü bağlar kurmuştur. Dekanların istifası, bu gizli ve illegal örgütlerle bağların kopartılarak üniversitelerin özerkliğinin yeniden sağlanması için atılması gereken adımların uygulanmasına zemin hazırlanması ve bu uygulamaların kolaylaştırılması bağlamında ele alınmalıdır. Büyük olasılıkla süreç tamamlandıktan sonra çoğu üniversite dekanlarını görevlerine iade edecektir. Umuyoruz ki yukarıda bahsettiğimiz şeyler uluslararası kamuoyundaki yanlış anlamaları ortadan kaldıracaktır."

Kaynak: Birgun.net