Konya’da kayıp olarak aranırken 26 yıl önce eşi ve kardeşi tarafından öldürüldüğü ortaya çıkan Sami Ekmekçi’nin İstanbul’da yaşayan oğlu 27 yaşındaki Yasin Ekmekçi, cinayetle şoke olduğunu söyledi. Kayıp zannederek yıllarca babasını aradığını belirten Yasin Ekmekçi, annesi ve amcasının zaman aşımından serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Ekmekçi, “Cesedi bulamadık, zaman aşımı deyip bu insanlar serbest bırakılmamalı. Herkesin kanını donduran bir olay. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağım ve bu olayın peşini bırakmayacağım” dedi. Kuaförlük yaptığı İstanbul’dan Konya’ya gelen Ekmekçi, daha önce annesi ile amcasının babasını öldürdüğünü da sık sık rüyasında gördüğünü sözlerine ekledi.

“ANNEMLE AMCASI SÜREKLİ RÜYAMDA GÖRÜYORDUM”

Çumra İlçesi’nde müzisyenlik yapan ve 1990 yılında 27 yaşındayken ortadan kaybolan Sami Ekmekçi’nin öldürüldüğü Konya Emniyeti’ne 6 ay önce Avustralya’dan gelen bir elektronik ihbar sayesinde ortaya çıktı. İhbarda Sami Ekmekçi’nin eşi Safiye Demirci ve erkek kardeşi Ali Ekmekçi arasında ilişki olduğu, bu dedikoduların ardından da ortadan kaybolduğu bildirildi. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, yaptıkları araştırmanın ardından geçen Salı günü Konya’da yaşayan fırıncı şimdi 49 yaşındaki Ali Ekmekçi, İstanbul’da bir barda çalışan 45 yaşındaki Safiye Demirci ile olayla ilişkisi olduğu öne sürülen 40 yaşındaki kardeşi Şani Demirci’yi gözaltına aldı.

Ali Ekmekçi ifadesinde, yengesi Safiye Demirci ile ilişki yaşadığını bu nedenle de ağabeyini, yengesinin yardımıyla yatak odasında sopayla döverek öldürdükten sonra battaniyeye sardığı cesedi, Safiye Demirci’nin kardeşi Şani Demirci ile birlikte bir su kuyusuna attığını söyledi. Ali Demirci’nin gösterdiği yerde cesede ait kemikler bulunmazken cesedin atıldığı iddia edilen su kuyusunun bulunduğu bölgeden hızlı tren hattının geçtiğin tespit edildi.

ZAMAN AŞIMINA GİRDİ

Ali Ekmekçi, Safiye Demirci ve Şani Demirci, çıkarıldığı mahkemece 20 yıllık zaman aşımı nedeniyle adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü, Sami Ekmekçi’nin kemiklerinin bulunması halinde ne zaman öldürüldüğüne yönelik inceleme yapılacağı ve soruşturmanın seyrinin de ona göre belirleneceği bildirildi.

BABASINI KAYIP OLARAK ARIYORDU

Yasin Ekmekçi ise yıllardır kayıp zannederek aradığı babası Sami Ekmekçi’yi annesi Safiye Demirci ve amcası Ali Ekmekçi’nin öldürdüğünü öğrenince şoke oldu. Yasin Ekmekçi bu şokun ardından bir de annesi ve babasının, zaman aşımı nedeniyle serbest bırakılmasıyla bir şok daha yaşadı.

Annesi ve amcasının tutuklu olarak yargılanması ve gerekli cezayı almasını isteyen Yasin Ekmekçi, hukuki mücadele başlatmak için İstanbul’dan Konya’ya geldi. Ekmekçi, ”Annem ve amcam serbest kaldıktan sonra onlarla görüşmedim, Çünkü sinirlerime hakim olamayıp, onlara kötü bir şey yapmaktan korktum. Bu yüzden de Konya’ya geldim ve hukuki mücadele için gereken ne işlem varsa yapacağım. Onların tutuklu yargılanmasını ve babama ait kemiklerin bulunup gerekli hapis cezasını almalarını sağlayacağım. Medyadan sesimi duyuracağım. Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a kadar her yere ulaşıp, bu olayın cezasız kalmasına izin vermeyeceğim. Zaman aşımı ne demek? Bu yumurta çalmak, para çalmak, hırsızlık değil. İnsan öldürülüyor burada. Böyle bir şey olamaz. Cesedi bulamadık, zaman aşımı deyip bu insanlar serbest bırakılmamalı. Herkesin kanını donduran bir olay. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağım ve bu olayın peşini bırakmayacağım” diye konuştu.

Yıllardır baba hasretiyle yaşadığını ve zamanını onu bulmak için harcadığını ifade eden Yasin Ekmekçi, onun annesi ve amcası tarafından öldürüldüğünü duyunca da dünyasının karardığını belirtti.

Bir kaç gündür ne ekmek yiyebildiğini, ne de sağlıklı olarak düşünebildiğini ifade eden Yasin Ekmekçi, babası ortadan kaybolduğunda kendisinin 1 yaşında olduğunu kaydetti. Yaşadıklarını anlatan Ekmekçi, ”Annem ve amcam babamın, ben 1 yaşında iken ortadan kaybolduğunu söylüyorlardı. Annem, babamın sürekli kaset almak için İstanbul’a gittiğini ve bir akşam takım elbiseli iki kişinin geldiğini ve anneme ‘bir hafta sonra geleceğim’ diyerek onlarla gittiğini söylemişti. Annem, babamın bizi terk edip gittiğini, babamın kötü bir kişi olduğunu, bana ve anneme şiddet uyguladığını söyleyerek ona hep kin duymamı ve nefret etmemi sağlıyordu. Ama yine ben, babamın bir gün bir yerlerden çıkıp geleceğini düşündüm. Onun içinde yıllardır hep babamı aradım. Babam karşıma çıksaydı, ona bizi niye terk edip gittiğini soracaktım. Ondan sonrada yine herkes kendi hayatına devam edecekti.”

ASKERLİK YAPARKEN DE BABASINI ARAMIŞ

Babasını ararken zaman zaman ümidini yitirdiğini ifade eden Yasin Ekmekçi, ”Yıllardır baba hasreti yaşadım. Yıllardır babamı bulmak için uğraştım. Zaman zaman ümidimi yitirmiştim. Madem o bizi terk etti, artık aramayacağım diyordum. Ama yapamıyordum. Hatta 2011 yılında askere gittim. Orada komutanıma durumu anlatıp bana yardımcı olmasını istedim. O da bana nüfus müdürlüğüne vermek için bir dilekçe yazdırmıştı. O dilekçeyi nüfus müdürlüğüne götürüp babamın adresini öğrendim. Sonra o adresi, Konya’da oturan amcamın kızına sordum. O da adresin kendi oturdukları adres olduğunu ve babama ait seçmen kağıtlarının da sürekli kendi evlerine geldiğini söylemişti. Sürekli babamı aradım hatta Müge Anlı’nın sunduğu programa başvuru yaptım. Onlardan programa katılmak için cevap beklerken bu olayla karşılaştık” diye konuştu.

Annesi Safiye Demirci’nin ikinci bir evlilik yaptığını ve o evlilikten de 2 kardeşinin olduğunu ifade eden Yasin Ekmekçi, annesinin sürekli alkol aldığını ve bu yüzden de sürekli tartıştıklarını ileri sürdü. Tartıştıkları için de zaman zaman evi terk etmek zorunda kaldığını ifade eden Ekmekçi, ”Annem alkolü çok tüketiyor. Hemen her gün alkol kullanıyordu. Onun sayesinde alkolden nefret ediyorum. Alkol aldığında, bana çeşitli bahaneler bulup bağırır çağırırdı. Zaman zaman sesiz kalırdım. Zaman zaman da dayanamayıp ben de tepki gösterirdim. Tepki gösterince tartışırdık. Beni evden kovardı. Ben de gururuma yediremeyip evi terk ederdim. Yeri gelir 1 yıl, eve gelmezdim. Sonra annem beni arar, ağlardı, eve dönmemi söyledi. Eve dönerdim. Sırf annem ve kardeşlerimin başına bir şey gelmesin. Ben onların yanında olayım diye eve dönerdim. Kısa bir süre sonra kavga ederdik ve ben yine evden 5-6 ay uzaklaşırdım” dedi.

Ekmekçi, ” Anneme, alkolü bırakmasını ve ikinci evliliğinden olan aslan gibi iki kardeşimle birlikte bir arada yaşayalım, bir aile kuralım, akşam soframıza sıcak yemeğimizi koyalım, hep beraber toplanalım başına, yemeğimizi yiyelim, kimseyle işimiz olmasın derdim. Ama o alkolü bırakmadı. Söylemesi çok güç ama annemi, arkadaşımla aynı yatakla yakaladım. O an biranda ikisini de öldürmek istedim. Ama Allah’a olan inancım ve o sırada yanımda olan rahmetli Faruk abi beni tuttu, ben de ikisine bir şey yapmadan evi terk ettim. 1 yıl eve dönmedim. Sonra oradan askere gittim. Askerden döndüm, annem ve arkadaşım evlenmişti. Hiç bir şey yapamadım, Elim kolum bağlandı. Annemin yaptığını sineme çektim” diye konuştu.

OLAYI HALASINDAN DUYMUŞ

Ekmekçi, annesiyle yaşadığı dönemlerde evde sessiz olduğunu, ancak iş ve arkadaş ortamında şen şakrak bir kişi olmaya çalıştığını ifade etti. Babasının annesi ve amcası tarafından öldürüldüğünü halasından duyduğunu belirten Ekmekçi, ”Annem gözaltına alındığı gün eve geldiğimde annem yoktu. Aradım telefonu kapalıydı. Zaten 3-4 gün öncesinden tartışmıştık. Odama geçtim. Sabah işe gitmek için uyandım. Odasına baktım yoktu. Sonra ben işyerine gittim. Halam aradı, amcam ve annemin, babamı öldürmek suçundan gözaltına alındığını söyledi. Böylelikle olayı öğrendim” dedi.

CİNAYETİ RÜYAMDA GÖRÜYORDUM

Her gece rüyasında annesi ve amcasının, babasını öldürdüğünü gördüğünü belirten Ekmekçi, ”Her gece rüyamda annem ve amcamın, babamı bir bahçe de öldürüp, oraya gömdüğünü görüyordum. Sanki rüya değil, gerçek gibiydi. Akrabalarıma falan durumu anlattım ama onlar rüya olduğunu söyleyip inanmadı. Ama rüyam gerçek oldu” dedi. ()

Kaynak: Birgun.net