AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, operasyonlar hakkında bilgi verirken, "Terör örgütünün kırsal alandaki kabiliyeti büyük oranda sınırlandırıldı. Yapılan operasyonlar, alınan tedbirler sonucu birçok eylem girişimini engelledik. Bugüne kadar canlı bomba eylemi yapmak isteyen 269 eylemciyi etkisiz hale getirdik" dedi.

Başbakan Yıldırım, CHP'ye de "Anamuhalefet partisinin FETÖ faturası çok şişkindir" diyerek suçlamada bulundu.

Başbakan Yıldrıım partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Kerbela bizim için acıdır, hüzündür. Kerbela bizim için derstir. Kerbela bizim için ibrettir. Kerbela'nın acısını, hüznünü içinde taşıyamayanlar, Kerbela'dan ders çıkaramayanlar, ibret alamayanlar her gün yeni Kerbelalar üretirler. İslam coğrafyasının her köşesinde yeni Kerbelalara şahit oluyoruz. Bu coğrafyanın içinden çıkan ama bu coğrafya insanını öldüren ahir zaman yezitleri bize her gün Kerbela'yı yaşatıyorlar.

Biz gerek ülkemizde, gerek coğrafyamızda yeni ve modern Yezitlerin kan dökmesine karşı Hakkı savunmaya devam ediyoruz. Gelin canlar bir olalım demeye devam edeceğiz. Türkiye olarak bizi yakan bu ateşi söndürmek için mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Aynı kıbleye yönelenlerin birbirlerine düşman kesilmelerine, birbirlerinin kanını akıtmaya asla müsamaha göstermeyeceğiz, tarafı olmayacağız. Efendimiz Hz. Hüseyin'in şahadetinin seneyi devriyesinde bir kez daha yad ediyoruz.

"SAFLARI SIKLAŞTIRALIM"

Her birimiz Türkiye Cumhuriyeti devletinin eşit ve özgür yurttaşlarıyız. Safları sıklaştıralım, gönülleri birleştirelim, can cana olalım. Üzerimizde milletin yüklediği ağır sorumluluk var. Ülkemiz ve milletimiz için en iyi, en güzeli, en doğruyu yapmak için canla başla çalıştık, çalışmaya devam edeceğiz. Daima vatanşdaşlarımızın hizmetinde olduk, olmaya devam edeceğiz. Bizim bu güzel ülke için hayallerimiz, çok önemli hedeflerimiz var. Hedef Türkiye'yi her yönüyle gelişmiş, bölgede örnek ülke haline getirmek. Millete hizmette kendinize asla sınır koymayın. Biz ne kadar büyük hizmetler yaparsak yapalım, bu millet daha fazlasını hak ediyor.

Geçen hafta yeni yasama döneminin ilk grup toplantısını yaptık. 2017-2019 yıllarını kapsayan OVP'yi açıkladık. Eğitim, tarım gibi alanlarda büyük reform yapacağımızın altını çizdik. 3 yıllık programda çıtayı daha da yükseğe çıkaracağız. Yeni iş, istihdam alanları oluşturacağız, 81 ilimiz için yatırımları artırarak sürdüreceğiz. İnsana hizmeti sürdüreceğiz. TOBB'da 81 ilden gelen ticaret ve sanayi odası başkanlarıyla, temsilcileriyle bir araya geldik, görüşlerini aldık. Sanayicilerimizin önünü açmak bizim öncelikli görevlerimizdendir. Türkiye gelişimine katkı sağlayan herkesin yanında olmaya devam edeceğiz. STK'larla istişare ettik, en ideal çözümü üretmenin gayreti içinde olduk.

15 Temmuz gecesi hain darbe girişimi nedeniyle bazı açılışları yapamadık. Şartlar ne olursa olsun hizmet devam edeceğiz diyoruz. Yüzbaşı Güngör Durmuş gemisini denize indirdik. Tersanecilere de önemli müjde verdik. Ödedikleri yıllık kira miktarını 10 kat düşürdük. Bununla da yetinmedik, tersanelerin süresini de 49 yıla yükselttik. Tersane ve gemi inşa sanati, Türkiye'nin kalkınmasının lokomotif sektörlerinin başında geliyor. Her gün yeni bir gemi kızağa konuluyor, bir başka gemi denize iniyor.

İnsanlar Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü konuşurken biz Avrasya tünelini tamaladık. Dünyada denizin altından geçen en derin tüneldir. 107 metre deniz seviyesinden deniz altına inen dünyanın teknolojisi en yüksek mühendislik projesi. Dünyanın bu büyük projesini haftasonu Cumhurbaşkanımızla birlikte ilk test sürüşünü yaptık. 20 Aralık'ta açılışı hep birlikte yapacağız. Bu proje dünyada deniz altından geçen en derin tünel. İkincisi 62 metre derinden geçiyor. Üçüncüsü ABD'de 44 metreden geçiyor. İşte Türkiye'nin farkı. Zor, büyük projeler AK Parti iktidarında sıradan hale geldi. Bir yandan ülkemizin geleceğini karartan alçak terör örgütleriyle amansız mücadele yaparken, bir yandan da dünyaya parmak ısırttıracak büyük projeleri milletimiz için yapıyoruz. Dünyanın en büyük havalimanı, en geniş köprüsü, en derin tüneli... Türkiye'ye bunlar yakışır. Kapı kapı dolaşıp bu milleti yabancılara şikayet etmek yakışmaz.

PKK terör örgütü bugünlerde AK Parti teşkilatlarına yöneldi. Evvelsi gün Özalp İlçe Başkanımız, Başkan Yardımcımız hunharca şehit edildi. Dün gece Dicle İlçe Başkanımız kendi işyerinde alçakça şehit edildi. Hainler şunu iyi bilmeli, AK Parti sizin yaptıklarınıza pabuç bırakacak parti değildir. AK Parti tüm terör örgütlerini temizlemek için olayların üzerine gidecek. Sizin ettikleriniz bize sökmez. Sizin tehditleriniz bu millete sökmez. Bu millet 1000 yıllık tarihinde esaret görmedi, size mi pabuç bırakacak.

Türkiye bölgede etrafında yaşanan istikrarsızlıklara karşı istikrar adası olmaya devam ediyor. Bir yandan kalkınmamızı, halkımızın geleceğine yönelik çalışmaları sürdürürken, bir yandan PKK, DAEŞ, FETÖ gibi küresel terör örgütlerine karşı amansız mücadele ediyoruz. Amacımız ülkemizin geleceğini karartmaya çalışan mihraklara fırsat vermemek. Allah'a şükür bu mücadelede millet bizimle beraber. Millet diyor ki, sonuna kadar gidin, asla gevşemeyin, sonuna kadar gidin.

Ne doğunun ne güneydoğunun, ne de vatan toprağının hiçbir karışını bu alçak terör örgütlerine bırakacak değiliz. Vatandaşlarımızın yurdun her köşesinde rahatça seyahat edinceye kadar, istedikleri yerde yaşayıncaya kadar bu mücadele devam edecek. Yıllardır girilemeyen inlere girildi, yuvaları dağıtıldı. Kızgınlıkları da, telaşları da arkasındaki neden de budur. Bunu biliyoruz, gereğini de yapacağız.

POSTA VE ENERJİ KONGRELERİ

Bir yandan da hayat devam ediyor. Türkiye'de güvenlik problemi var, terör var diyenlere söylüyorum. Türkiye iki hafta içinde büyük uluslararası organizasyon gerçekleştirdi. Posta Birliği Kongresi yapıldı. 2 bin 500 kişi 10 gün boyunca Türkiye'yi konuştu, 2020 Posta Birliği'nin vizyon belgesini hazırladı, İstanbul stratejisini kabul etti. Arkasından dün Dünya Enerji Kongresi'nin açılışı gerçekleşti. Devlet başkanları Rusya, Azerbaycan, Venezuela, başbakanlar, 250 civarında bakan ve 2 bin 500'ün üzerinde uzman İstanbul'a geldi ve enerji politikalarını, dünyanın enerjiye olan ihtiyacını konuştular.

Biz de Türkiye olarak enerjideki hedeflerimizi paylaştık. Enerji alanında AK Parti hükümeti çok büyük hamleler gerçekleştirdi. Son 10 yılda kurulu kapasitemizi tam 2 katına çıkardık. Enerji artışının, ihtiyacının en fazla olduğu ülkelerin başında Türkiye geliyor. Çin'den sonra enerji yatırımlarında en fazla yatırım yapan ülke Türkiye. Enerji bakımından Türkiye stratejik bir konumda yer alıyor. Türkiye enerji üreten bir ülke değil, ancak Türkiye tüketen ve ihtiyaç duyan ülkelere taşımaya vasıta olan bir ülke niteliğinde. Tedarikçi olmamakla beraber, Türkiye'nin enerji koridorunda yer alması ülkeyi stratejik konuma getiriyor.

Azerbaycanla Bakü-Tiflis-Ceylan, Şah Deniz, TANAP Projesi, Rusya ile Mavi Akım ve Türk Akımı projelerine başlıyoruz. Türkiye enerji yollarının buluştuğu merkez haline geliyor. Avrupa'nın enerji güvenliğine atfeden TANAP devam ediyor. Eğer, bölgede ülkelerin birbirine bağlılığı ne kadar artarsa, bölgesel barış da o kadar önemli hale gelir, itilaflar ortadan kalkar. İnsanlar gibi ülkeler de karışıklıkta kaybedecekler. Türkiye bu projelerle geleceğe yatırım yapıyor, bölgesel-küresel barışa yatırım yapıyor. Türkiye enerji alanında cazibe merkezi olmaya devam ediyor.

1 Ekim tarihi itibariyle doğalgazda yüzde 10 indirim yaptık. Kışa girerken vatandaşlarımızın ısınma için harcadıkları paralarda fazla artış olmasın.

MAĞDURLAR

15 Temmuz'un ardından yatırımlar devam ederken terörle mücadelemiz kararlılıkla sürüyor. Milletimiz şartları iyi biliyor. Ağır darbe alan FETÖ ile mücadelemiz bundan böyle devam edecek. Bu kadar büyük bir operasyonda şüphesiz ufak tefek yanlışlar olabilir. Kılı kırk yaracağız, yaşla kurunun yanmasını önleyeceğiz, adaletle muamele edeceğiz, duygusal davranmayacağız. Ama buna rağmen uygulamada hatalar olabilir. Ancak bizim tek bir hataya tek bir yanlışa tahammülümüz olamaz. Bir tek vatandaşımızın bile mağdur edilmesine asla rıza gösteremeyiz. İtirazlar, objektif bir şekilde değerlendirilecek, bakanlıklardaki itiraz komisyonları bunları karara bağlayacak. İtirazlarda heyeti de değiştirdik. Bakan yardımcılarını heyet başkanı yaptık, heyetleri de teşhir ettik. En hızlı şekilde, varsa bu mağduriyetleri gidereceğiz. Ancak tuzaklara karşı da son derece dikkatli olmamız gerekli. Mağdur edebiyatının tehlikeyi gölgelemesine izin vermeyelim. Bu hususta, hepinizin dikkatli olmasını istiyorum.

CHP'YE TEPKİ: BÜYÜK YANLIŞ YAPTI

Anamuhalefet partisi özellikle dikkatli olması gerekiyor. Bir süredir, ülkemizin 15 Temmuz'da atlattığı badireyi es geçmeye başladılar. Ülkenin içinde bulunduğu tehlikeyi es geçiyor. Sabah akşam mağduriyet üzerinden kafa karıştırmaya devam ediyorlar. Asıl mağdurlar şehit aileleri, gazilerimiz, asıl mağdur 79 milyon vatan evladıdır. Eğersiz bunları bir kenara bırakıp yüzde 1'i bile bulmayan tasfiye edilenleri dilinize dolarsanız bunun iyi niyetle alakası olmaz. Bu bilerek veya bilmeyerek FETÖ'ye destektir. CHP 17 Aralık 2015'ten sonra FETÖ'ye destek vererek büyük bir yanlış yapmıştır.

Ben kampanya yaptım. O bacılar, abiler CHP'lilerle nasıl kampanya yaptılar şahidim. Anamuhalefet partisinin faturası çok şişkindir. Mağdur edebiyatı yapacağına, ülkeyi uçurumdan döndüren Yenikapı Ruhuna sahip çıkılması gerekir. FETÖ'nün sözcülüğünü yapanlar nasıl 15 Temmuz akşamında nasıl mahçup oldularsa bugün de, yarın da mahçup olmaya mecbur olacaklar. Şimdi zaman mağdur edebiyatı yapma zamanı değil, ülkenin geleceğini inşa etme zamanıdır.

AK Parti içinde hiçbir hain, hiçbir terörist barındırmaz. Diğerleri FETÖ ile, AK Parti mücadele ederken aynı şeyleri söylüyorlardı, onların avukatlığını yapıyorlardı. 15 Temmuz gibi darbe girişiminin bazılarının akıllarını başlarına getirmediğini görüyoruz. Biz Türkiye genelinde olduğu gibi aynı mücadeleyi veriyoruz. Dedikodulara kulak asıp fitneye fırsat vermiyoruz. Hiç kimse FETÖ'nün değirmenine su taşımaya fırsat vermesin.

Önceliğimiz her zaman suçlululardan bu ihanetin hesabını sormaktır. Bu vatanı ihanet şebekelerinden temizlemektir. Devletin kılcal damarlarına kadar sızmış bu ihanet odaklarını söküp atmaktır. Adaletin önüne getirmek, hesabını sormaktır. Bunları öncelik olmaktan çıkarırsak terör örgütüne alan açmış oluruz.

269 CANLI BOMBA ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Aynı şekilde PKK'ya, DAEŞ'e de ağır darbeler indirmeye devam edeceğiz. Sözde kurtarılmış alan dedikleri yeri, güvenlik güçlerimiz yerle bir etti. Bütün inlere girildi, gereken temizlik yapıldı. Önemli sığınaklar imha edildi, büyük miktarda silah uyuşturucu yok edildi. Terör örgütünün kırsal alandaki kabiliyeti büyük oranda sınırlandırıldı. Yapılan operasyonlar, alınan tedbirler sonucu birçok eylem girişimini engelledik. Bugüne kadar canlı bomba eylemi yapmak isteyen 269 eylemciyi etkisiz hale getirdik.

Terör örgütü kanlı eylemlerini artırmak için intihar eylemine girişiyor. Çocuk yaşlı, sivil asker demeden şehit ediyorlar. En sonra pazar günü Şemdinli'de yol kontrolü yapan güvenlik güçlerimize 5 ton patlayıcıyla intihar saldırısı yapan teröristler askerlerimizin ve sivillerimizi şehit ettiler. Yaralılarımız var. Bütün bunlara rağmen milletimizin sağduyusu ve devletine güveni artarak devam ediyor, bu da teröristleri çılgına döndürüyor. Nereye, nasıl saldıraccaklarını bilemiyorlar. Bölge halkı bu hainlerin planını her zaman bozdu, bundan sonra da bozmaya devam edecek. Terör örgütü vatandaşlarımızı evlerinde kalmaya iterken, vatandaşlarımız onları dinlemedi. Özyönetim, çukur siyaseti ortadan kaldırıldı.

AK Parti yöneticilerine yapılan saldırılar yeni bir terör örgütünün alçakça işlerinden yeni bir dönem girdiğini gösteriyor. Bunu bir süreden beri dillendiriyorlardı. Özellikle AK Parti teşkilatlarına yönelik intihar saldırılarının artırılmasına yönelik, örgüt yöneticilerinin talimatları vardı. Belli ki bu talimatlar uygulamaya geçirilmeye çalışılıyor. Milletimiz bilsin ki, gerektiğin canımızı bu ülke, bu millet için feda etmeye hazırız. Bu yolda ölmek bizim için şereflerin en büyüğüdür.

AŞİRETLERİN BULUŞMASI

Van'da 181 aşiret üyesi bir araya geldi ve teröre karşı açık tavır aldıklarını ilan ettiler. Bazı medya organlarında yapılan karalama kampanyasına da nokta koydular. Darbe çığırtkanlığı yapanlara karşı da Van da en güzel cevabı verdi. Kürt kardeşlerime sesleniyorum, korkmayın devletimiz sizinle beraber. Sizlerin huzuru için her yapılıyor, yapılmaya devam ediyor. Terörle mücadele sürecinde halkımızın verdiği desteğe ayrıca teşekkür ediyorum. FETÖ, BETÖ, DAEŞ'le mücadelemizi sürdüreceğiz, hiç kimse bize bu konuda geri adım atmamızı beklemesin. Zamanımız yok, Türkiye için yerine getirmemiz gereken önemli görevler var.

İBADİ'YE BAŞİKA TEPKİSİ: ABESLE İŞTİGAL

Suriye ve Irak'ta askerlerimiz var. Türkiye şimdi olduğu gibi sınırötesinde de terörle mücadelemiz devam ediyor. Fırat Kalkanı devam ediyor. Suriye ve Irak'ta köşeye sıkışan DAEŞ Türkiye'ye saldırarak kendisine alan açmaya çalışıyor. 1000 kilometrekarelik alanda tam anlamıyla güvenliği sağladık. Bölgedeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağladık ve ülkemizde intihar eylemleri yapmasını kontrol altına aldık. Irak'ın batısı diyoruz ama, terör eylemleri Fırat'ın doğusu için de devam ederse orası için de gereğini yaparız. 911 kilometre Suriye ile hududumuz var. Bu hududun her karşısını güvenli hale getirmek bizim boynumuzun borcudur. Suriye'de, Irak'ta yaşayan Kürt kardeşlerimizle bizim derdimiz yok.

Bizim oradaki varlığımızla laf edenler abesle iştigal ediyorlar. Ülke güvenliğimizi, milletin can ve mal emniyetini tehlikeye atacak hiçbir oluşuma izin vermeyeceğiz. Musul'da planlanan operasyonların, DAEŞ'in Musul'dan çıkarılmasıyla sınırlı olması gerektiğini dostlarımıza anlattık. Siz DAEŞ'i çıkardıktan sonra Musul'da demografik yapıyı değiştirmeye kalkarsanız çok büyük mezhep savaşının fitilini de ateşlemiş olursunuz. Bizim Başika'da varlık sebebimiz budur. Müslüman kanı dökülmemesi, mezhep savaşlarının hortlatılmamadır.

CLİNTON'A TEPKİ: BU NE DEMEK OLUYOR?

ABD'de başkanlık seçimleri var. Bu seçimler kampanyalarında, Sayın Clinton, bölgedeki Kürtleri terör örgütlerini silah dağıtarak destekleyeceğini söyledi. Bu ne anlama geliyor. ABD bizim müttefiğimiz değil mi, NATO'da, bölgede müttefiğimiz değil mi? Silahla desteklemek ne demek oluyor? Zaten uzun süreden beri PKK'nın uzantısı YPG ve PYD'ye silah vererek sözde DAEŞ'le mücadele ediyor. Bir terör örgütüyle başka terör örgüyle mücadele etmek ne kadar ahlaki, ne kadar etik, ne kadar doğrudur. Bizim endişelerimizin ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Biz ülkemizin birliğini, beraberliğini, toprak bütünlüğünü, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için hiç kimsenin icazetine ihtiyacımız yoktur."

Kaynak: Birgun.net