BURAK ABATAY / @abatayburak

İstanbul Yenikapı’da 7 Ağustos'ta düzenlenen miting ile ilgili 'Darbeye karşıyım ama Yenikapı’daki şova katılmayacağım' diyen Sıla Gencoğlu AKP'nin hedefindeki isim oldu.

Sıla’nın Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde yapacağı konserler ve 28 Eylül'de Bursa Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda gerçekleşmesi planlanan konseri iptal edildi. 'da yer alan habere göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, 'Şarkıcı Sıla Gençoğlu'nun 21 ve 22 Eylül'de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesinde gerçekleşmesi planlanan konseri, Yenikapı mitingine ilişkin yaptığı açıklama nedeniyle iptal edildi.' denildi.

Gökçek'ten Sıla konserinin iptali hakkında sahte belge

Gökçek: 'Sana Ankara'nın kapısı kapandı'

Konuya ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise attığı tweet'te, "Yenikapı buluşmasına show diyen Sıla, sana Ankara'nın kapısı kapandı. Artık sana FETÖ iş bulur" diyerek Sıla'yı hedef gösterdi.

Sanatçı dostlarından Sıla'ya destek

Sosyal medyada da tepki toplayan iptal kararlarının ardından Sıla Gençoğlu’na ilk destek, şarkıcı Aylin Aslım’dan gelirken, Aslım, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Pazar günü mitinge katılan sanatçı arkadaşlar buna ses çıkarır umarım. Demokrasi için gitmiştiniz ya, o sebepten" ifadelerini kullandı.

Öte yandan sanat camiasından önemli isimler Sıla’nın yanında olduklarını belirtirken, şarkıcı Kaan Boşnak, Çiğdem Erken, Şenay Lambaoğlu, şair Şükrü Erbaş ve müzik yazarı Bekir Özgür Aybar, BirGün’e konuşarak Sıla’ya destek verdi.

"Yüreğimize su serptiği için Sıla’yı tebrik ediyorum"

Yüzyüzeyken Konuşuruz grubunun solisti Kaan Boşnak, BirGün’e verdiği demeçte konuşulması gerekenin kimsenin işi ve itibarıyla oynanmaması gerektiği olduğunu belirtti.

Kaan Boşnak’ın konuya dair açıklaması şöyle:

“Pop camiasındaki isimlerden böyle cesur hareketler görmüyorduk, çok da örneği olmadı sanırım Türkiye'de. Startların bu şekilde düşük olduğu toplumlarda doğru bir şey yapıldığında herkes şok oluyor, yapılan şeyin olması gereken bir şey olduğunun farkında değiliz. Asıl konuşulması gereken, Demokrasi Mitingleriyle yapılan haklı bir eleştiri yüzünden kimsenin işi ve itibarıyla oynanmaması gerektiği.

Her tarafımızdan yanlışa boğulmuşuz, biri doğru bir şey yapınca afallıyoruz. Belki beni o mitinglerde temsil eden kimse yok ama tepkisiyle kendi gibi düşünen insanların yüreğine su serptiği için Sıla'yı tebrik ediyorum, yalnız değildir. "

"Demokrasi kavramının içinde değerlendirmek mümkün değil"

BirGün müzik yazarlarından Bekir Özgür Aybar ise Sıla’nın yaşadığı bu üzücü durumu demokrasi kavramının içinde değerlendirmenin mümkün olmadığını ifade etti. Aybar sözlerine şu şekilde devam etti: “Bir müzisyenin herhangi bir konuda farklı bakış açısına sahip olması ve bunu dile getirmesi onun konserlerinin iptal edilmesiyle sonuçlanıyor. ‘Bizimle tamamen aynı düşünmüyorsan, biz de seni cezalandırıyoruz’ deniliyor. ‘Demokrasi’ kelimesinin sıklıkla kullanıldığı şu dönemde Sıla’nın yaşadığı bu üzücü durumu demokrasi kavramının içinde değerlendirebilmek mümkün değil.”

“Daha pek çok örneğini göreceğiz”

Şair Şükrü Erbaş ise konuya dair BirGün’e yaptığı açıklamada, “Belediyelerin tutumu şaşırtıcı değil ki... yeni demokrasimizin ve yeni kralımızın ahlakından bir ucuzluk. Daha pek çok örneğini göreceğiz” dedi. Erbaş’a göre, Sıla'nın gösterdiği haysiyetli duruş, kendisine "sanatçıyım" diyen herkes tarafından gösterilebilmeli. Şükrü Erbaş’ın açıklaması şöyle:

“Sıla'nın gösterdiği haysiyetli duruşu, kendisine "sanatçıyım" diyen herkes gösterebilseydi keşke. Hele bunların içinde öyleleri var ki... Düne kadar yaptıkları sanatın belkemiğini oluşturan halk, devrim, demokrasi, insanın temel varoluş hakları, kültürel çeşitlilik, özgürlük gibi halkaları kendi elleriyle bir bir koparıp, amorf bir kütle halinde, sahibinin dizleri dibinden ya da ağızlarının içinden ses vermeyi yeni varoluş kaideleri haline getirdiler. İçler acısı bir pespayelik. Belediyelerin tutumu şaşırtıcı değil ki... Yeni demokrasimizin ve yeni kralımızın ahlakından bir ucuzluk. Daha pek çok örneğini göreceğiz.”

“Hiçbir müzisyen konser iptali ile cezalandırılmamalı”

Şarkıcı Çiğdem Erken otosansür tehlikesinden bahsederken “Görüşü ne olursa olsun hiçbir müzisyen konser iptali ile cezalandırılmamalı” dedi.

Erken’in BirGün’e yaptığı açıklamada “Gerçek özgürlük düşünmek ve düşündüğünü söyleyebilmektir. Demokrasi kelimesinin ülkemizde bu kadar yoğun kullanıldığı bu günlerde toplum olarak özgürlüklerimizin sınırlandırılmasına karşı durmalıyız. Görüşü ne olursa olsun hiçbir müzisyen konser iptali ile cezalandırılmamalı. Bu ülke insanı tahammül olgusunu unutmamalı. Yönetimdekiler güçlerini toplumun her kesiminde özgürlük ve demokrasi için kullanmalılar ve bizleri otosansüre sürüklememeliler. “ ifadeleri yer aldı.

“Demokrasinin olmadığını tekrar hatırlamış oluyoruz”

Bir başka görüş ise şarkıcı Şenay Lambaoğlu’ndan gelirken, Lambaoğlu BirGün’e, “Değişen bir şey yok aslında hayatımızda. Demokrasi için sokağa dökülenler kendi gibi düşünmeyeni linç ediyor olması ne acı. Ülkede demokrasinin olmadığını tekrar tekrar hatırlamış oluyoruz sadece. Belediyeler de sanatçısını durduğu saf neyse ona göre belirliyor. Aynı düşünceye sahip olmadığınız sürece konser mekânlarında sürekli engellerin çıkması kaçınılmaz oluyor maalesef.” şeklinde konuştu.

"İptallerden hemen vazgeçilmelidir"

Eski Bando grubunun solisti Güney Marlen ise, "Bir sanatçının/kişinin herhangi bir konudaki görüşü/eleştirisi gerçekten bir hakarete varmadığı müddetçe ve alenen şiddete davet etmediği sürece dinlenmeye değerdir." diyerek toplumdaki tahammülsüzlüklere dikkat çekti.

Güney Marlen konuya dair açıklamasında "Sıla'nın ifadeleri sırf kendi görüşünüzle ve o gün inandığınız değerlerle örtüşmüyor diye ve Sıla siyasi erk ile anaakım medyanın dilini tercih etmiyor diye bu sanatçıya ya da toplumun herhangi başka bir bireyine linç girişimi uygulamak, işine engel olmak, konserlerini iptal etmek ve psikolojik şiddet uygulamak demokrasi normlarına uygun bir davranış değildir; aksine kutuplaştırıcı ve ifade özgürlüğünü hiçe sayan bir eylemdir. İptallerden hemen vazgeçilmelidir." dedi.

Şair Betül Dünder: Özgür irade denilen şey iktidarların hoşuna gitmiyor. Çünkü "hayır" diyen bir ses o. Sıla da "orada olmayan kadin" oldu bir anda. Neden? Gercekten sanatçı diyebileceginiz birinde olması gereken bir tavır değil mi bu? Tıpış tıpış nereye gidecek? Sanatçıların çoğunun kendi aile fotoğrafında bile olmadığını düşününce...hangi fotoğrafta yer alacak? Tek başına bu iradeyi gösterebilmesi değerli ancak camiasında "tek başına" kalması düşündürücü. Halbuki demokrasi, "düşünce özgürlüğü"nün içinden geçen bir kelimedir. Dün sevdiğinizi bugün yok etmeye çal��şıyorsunuz. Adı geçen bir müzisyen ve halkın zaferini şarkılarıyla "tek başına" kutlamayı seçmiş. Dinlenir yine o şarkılar...

Kaynak: Birgun.net