Paul Banks’in Şubat 2013’te iki akşam üst üste gerçekleşen Babylon konserinde izleyiciler arasındaydım. O iki akşam boyunca tekrarlanan sahneyi kaleme alırken “Banks kabına sığamayan biri” diye yazdığımı hatırlıyorum. Yeni bir solo kayıt yayımlamıştı. İstanbul’a da o albümün ardından çıktığı tur kapsamında gelmişti. Ama sadece o albüme gitmedi sahnede, diğer şarkılarını da çaldı. Çünkü Banks’in tek bir hikâyesi yok. New York merkezli post-punk revival topluluğu Interpol’ün lideri Banks. Julian Plenti mahlasının arkasına gizlenip farklı bir kişiliğe ulaşan Banks. Ardından tekrar ilk adına dönüp solo albüm çıkaran Banks. Onun müzik kariyerinde birbirinden bağımsız bölümler var ve sanırım o kabına sığamama halini seviyor.



Anything But Words’te duyulan müzik ne Interpol’e, ne Julian Plenti’ye, ne de Paul Banks’in solo çalışmalarına benziyor. Burada farklı ve sahiden de yeni denemeler var Banks için. Evet, şarkılarda onun vokallerini ön cepheden duyuyoruz, evet gitar kanalları da çok arkada değil. Ama bu albüm RZA aracılığıyla hip hop tavrına açıktan kapı aralıyor ve bu durum Banks’ten sadece Interpol performansı bekleyenleri yanıltabilir. Bu yanılmanın ötesine geçilebilirse Giant, Conceal, Gonna Make It gibi şarkılarıyla iyi sesler ihtiva etmeyi başaracaktır Anything But Words.

Kaynak: Birgun.net