Fethullah Gülen'in ordudaki müritlerine darbe sinyalini aylar önce giydiği haki cübbeyle verdiği iddia edildi. MİT'in, Gülen'in "haki cübbesini" fark ettiği ve darbecilerin kriptolu yazışma sistemini kırdığı, ancak ne MİT ne de ABD istihbaratının, darbe olacağına dair net bir teşhis koyamadığı iddia edildi.

ABD'nin en çok satan gazetesi Wall Street Journal'ın Joe Parkinson ve Adam Entous imzalı ve üst düzey Türk istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberdeki iddialar şöyle:

"Gülen telefon kullanmayı bıraktı"

MİT'in içinde bir grup kıdemli analist, Paralel Yapı hakkında istihbarat toplamak ve Gülen'in vaazlarında kullandığı kelime ve jestlerde gizli mesajlar olup olmadığını anlamak için günler harcadı.

* MİT tarafından izlendiklerini bilen Paralel Yapı üyeleri, iletişimlerini daha da gizli hale getirdi. Paralel Yapı üyesi olan ve "casusluk oyunlarını" iyi bilen tecrübeli askeri istihbaratçılar buna yardım etti. Gülen'in kendisi telefon kullanmayı bıraktı ve talimatlarını birkaç yakın adamına sözlü olarak aktarmaya başladı.

Kriptolu mesaj uygulamasını kullanıyorlardı

* Üst düzey Türk istihbarat yetkililerine göre Paralel Yapı 2014 yılında ByLock adlı kriptolu mesajlaşma uygulamasını kullanmaya başladı. MİT bunu geçen kış keşfetti ve milyonlarca mesajın şifresini çözmeye başladı.

* Bu sayede MİT, Paralel Yapı üyesi olabilecekleri değerlendirilen 40 bin kişiyi tespit etti. Bunlardan 600'ü üst düzey askeri yetkililerdi. Ancak Türk istihbarat kaynaklarına göre bu mesajlarda bir darbe planına rastlanamadı.

Gülen'in haki cübbesi orduya sinyal iddiası

21 Mart 2016'da Gülen haki bir cüppeyle vaaz verdi. YouTube videosunu analiz eden MİT uzmanları bunun ordudaki Paralel Yapı üyelerine bir mesaj olabileceğini değerlendirdi. Ancak darbeyle ilgili bir mesaj olabileceği düşünülemedi.

Darbe girişiminden dört gün önce MİT, Paralel Yapı üyesi olduğu sanılan 600 subayın ismini Genelkurmay'a iletti. Plan, ağustostaki YAŞ toplantısında bu subayların ordudan tasfiye edilmesiydi.

15 Temmuz akşamüstü MİT, Ankara Kara Havacılık Okulu ve Akıncı Üssü'nde olağandışı hareketlilik tespit etti. Genelkurmay faksla uyarıldı. 17:30'da Hakan Fidan'ın yardımcısı bizzat Genelkurmay'a gitti.

Fidan, Akar'dan haber bekledi

O akşamüstü akademiyi ziyaret eden üst düzey bir komutan, taarruz helikopterlerinin füze yüklü olmasından şüphelendi. Üstekiler tatbikata hazırlandıklarını söylediler.

18:00'de Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile karargahta buluştu. Akar Akıncı'ya gidip durumu yerinde görme kararı aldı. Fidan MİT merkezine döndü ve tatildeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bilgilendirmek için Akar'dan haber bekledi, ama arayan olmadı. Akar, kendisini Gülen ile konuşturmayı teklif eden bir general tarafından rehin alınmıştı.

21:00'de dramatik bir şeyler olduğu artık açıktı. Darbeciler bir saat içinde MİT merkezine de ulaştı. İki Super Cobra ve üç Sikorsky helikopteri binaya ateş açıp komando indirmeye çalıştı.

'Son kurşununuza kadar savaşın'

Fidan, jetlerin de bomba atabileceği endişesiyle içeride tutuluyordu. Korumaları ise dışarıdaki ağaçları siper alıp darbecilerin helikopterlerine ateş açıyordu. MİT'in silah eğitimi almamış bürokratları bile darbecilerin hava indirmesini engellemeye çalıştı. Fidan, yardımcılarına, "Son kurşununuza kadar savaşın, sizi canlı ele geçiremesinler" dedi.

Çatışma sürerken saatler gece yarısını geçmişti. 1.30-2.00 sularında MİT'in güvenlik ekibi, darbeci helikopterleri savuşturmak için çatıya ağır makineli tüfekler ve roket atarlar getirdi. Bu sayede hem MİT karargahı hem de Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinden darbeciler savuşturuldu.

Darbe fark edilmedi, siyasi huzursuzluk olduğu sanıldı

ABD istihbarat örgütlerinin MİT ile ortak çalışması karşılıklı bir güvensizliğe dayanıyordu. ABD'nin Türkiye'deki iletişimi dinlemesinde subaylara değil, militanlara odaklanıldı. Paralel Yapı'nın darbe planları fark edilemedi, sadece "siyasi bir huzursuzluk" olduğu sanıldı. (T24)

Kaynak: Birgun.net