RABİA YILMAZ- [email protected]

İktidarın kadınları sosyal ve çalışma hayatının dışında bırakma girişimleri hız kesmeden sürerken, Başbakan Davutoğlu bu sürecin devam edeceğinin işaretlerini verdi. Kadınlara yüklenen yeni misyonları hakkında 'bilgi veren Davutoğlu, kadınların doğum yapmasını 'vatani görev' olarak adlandırdı. AKP il başkanları toplantısında konuşan Davutoğlu, ''Bizim için doğum yapan kadın hem mübarek bir görev yapıyor hem de vatani bir görev yapıyor'' dedi.

Davutoğlu'nun açıklamasına tepki gösteren feminist yazar Handan Koç ve HDP Miletvekili Filiz Kerestecioğlu, 'vatani görev' tanımının savaş politikaları ışığında kullanıldığını ve kadınların hiçleştirilmek istendiğini belirtti.

'Ölüme yollayın diyor'
Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde verdiği bir demeci hatırlatan feminist yazar Handan Koç şunları söyledi: ''Başbakan Ahmet Davutoğlu Dışişleri Bakanı olduğu dönemde verdiği bir röportajda sorulan, ''Ülkenin dışişleri bakanı sizsiniz. Evin dışişleri bakanı kim?'' sorusuna, ''Evin her türlü bakanı Sare Hanım'dır. Ben evin sadece bakılanıyım'' cevabını vermişti. Sare hanımla kadınlarla erkeklerin eşit olmadığı konusunda anlaşıyorlar.

Koç şöyle devam etti: ''Şimdi ülkesindeki kadınlara, 'Yarı zamanlı çalışın, kalan zamanda erkeklere bakın. Siz çocuklarınıza bakarken, babaları kendilerini rahat hissetsin. Sonra da bu çocukları bizim için ölüme yollayın' diyor, öyle mi? Kadınlar ve erkekler savaşlarda ölsünler diye çocuk büyütmüyorlar. Kabinedekiler öyle yapıyorsa tabii bunu bilemeyiz.''

'Savaş söylemi'
Davutoğlu'nun açıklamasının bir savaş söylemi olduğunu ifade eden HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu şunları söyledi: ''Ya kadınlar üzerinden birbirleri ile atışmak ya da kadınları kendi kararlarını hiçe sayarak onları çeşitli şekillerde tasnif etmeye yönelik politikalara görüyoruz. Bu açıklama da bunlardan bir tanesi. Kadınların, 'Benim bedenim, benim kararım' söylemine de ters düşen bir açıklama. Kimse vatani bir görev yapmıyor. Bu insanların ama öncelikli olarak kadınların kendi kararıdır. Bununla ilgili olarak da çocuk doğurmaya ya da doğurmamaya kadınlar karar verirler. Özellikle 'vatani görev' demek açıktan savaş politikalarının yürütüldüğü bir dönemde bir destek arayışı gibi bu açıklama. Bu bir savaş söylemi. Savaş politikalarında genellikle nüfus politikaları da devreye sokulur. Nüfusu artırılır, kadınların rolü hiçleştirilir, onlar her zaman bir kenara itilebilecek ve gözden çıkarılabilecek kesimlerdir. Burada sanki bir paye veriyormuş gibi gösterip, aslında kadınları hiçleştirme ve nüfus, savaş politikalarını öne çıkarma anlayışını görüyorum bu cinsiyetçi söylemlerin yanı sıra.''