BirGün / ANKARA

Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın şirket gibi yönetilmesini esas alan değişikliklerin devam ettiğini bildirerek, eğitim müfredatını, ders kitaplarını, haftalık ders çizelgelerini belirleyen Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ve üyeliği için öğretmen ya da okul yöneticisi olma şartının kaldırılmasına tepki gösterdi.

Eğitimi ticarileştirme ve dinselleştirme
Kurul Başkanı ve üyelerinin seçimi ile ilgili düzenlemenin hükümet memurluğunun geldiği aşamayı gösterdiği belirtilen açıklamada, “Eğitim sistemini büyük ölçüde piyasanın insafına bırakan, eğitimi ticarileştirme ve dinselleştirme uygulamalarını iç içe geçirerek hayata geçiren bir zihniyetin Talim Terbiye Kurulu üyeliği için belirlediği yeni kriterler, eğitim sisteminde yaşanan dönüşümü yansıtmaktadır” sözlerine yer verildi.

Hırsızlık yapmamak şart değil!
Talim ve Terbiye Kurulu’nda başkan ve üye olarak atanabilmek için “Türk vatandaşı olmak, kamu haklarından mahrum bulunmamak, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlardan, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, görevi kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak” şartlarının kaldırılmasını kaygı verici olarak nitelendiren sendika, iktidarın çizgisinde faaliyet yürüten dini ve ticari vakıfların, derneklerin yöneticilerinin kurul üyesi olarak görevlendirilmesinin önünün açılacağını vurguladı.

Yıllardır ülkeyi şirket gibi yöneten bu zihniyetin, eğitim sistemine de piyasacı bir mantıkla yaklaştığını vurgulayan Eğitim Sen, temel bir insan hakkı ve en yaygın kamu hizmeti olan eğitim sistemini “anonim şirket” gibi yönetmeyi hedefleyen adımlar atmaktan vazgeçmeye çağırdıklarını kaydetti.

Kaynak: Birgun.net