Emekçinin Sesi dergisinin yeni sayısı çıktı.

"Karanlık ölüm ve sömürü düzenine teslim olmayanların, sermayeye ‘makbul’ olmayan emekçilerin, insanca yaşam ve insanca düzen mücadelesinde yollara düşmüş olanların sesi" şiarıyla uzun bir aradan sonra tekrar çıkacak olan dergiyi, derginin Facebook ve Twitterhesaplarından takip etmek mümkün.

Emekçinin Sesi dergisinin uzunca bir aradan sonra çıkan sayısı için kaleme aldığı "YENİDEN MERHABA!" başlıklı yazısı şu şekilde:

YENİDEN MERHABA!

Alınteriyle yaşayan, ‘ekmek parası’ için çalışan biz emekçilerin üzerindeki sömürü her geçen gün katmerleşerek artıyor,

Güvencemizi 14 yıldır tırpanlayan patronların iktidarı AKP, sermayenin talepleri doğrultusunda iş güvencemizi tamamen yok etmeye çalışıyor,

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği sermaye tarafından ‘maliyet unsuru’ olarak değerlendiriliyor, hayatımız tıpkı Soma’da, Ermenek’te olduğu gibi hiçe sayılıyor,

İşçi cinayetleri kader diye sunuluyor, toplum yukarıdan aşağı dinci-gerici politikalarla şekillendirmeye çalışılıp bu ölüm ve sömürü düzeni derinleştiriliyor,

Aldığımız ücretler zorunlu ihtiyaçlarımızı dahi gidermiyor, pek çoğumuz açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor,

Kuralsız, güvencesiz, esnek çalışmaya karşı hakkını arayan, sendikalaşan, örgütlenen emekçiler olmamız istenmiyor ve sermayenin ‘makbul’ işçileri olmayı reddettiğimizde çeşitli baskılarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz oluyor,

Emekçinin Sesi; işte bu karanlık ölüm ve sömürü düzenine teslim olmayanların, sermayeye ‘makbul’ olmayan emekçilerin, insanca yaşam ve insanca düzen mücadelesinde yollara düşmüş olanların sesiydi.

Uzun bir ara verdik yayın hayatımıza biliyoruz ama yine biliyoruz ki bu ‘arada’ biat etmeyenler, teslim olmayanlar, ‘üreten biziz yöneten de biz olacağız’ diyenler mücadelelerine ara vermedi. Biz de Emekçinin Sesi ile emekçilerin sesi olma ve o sesi büyütme mücadelesinde yeniden tarih sahnesine çıkmaya ‘yeniden merhaba’ demeye karar verdik.

Emekçinin Sesi; yine emekçilerin hak arama mücadelesinde yerini alacak ve direnenlerin yanında safı net bir şekilde belli olacaktır.

Emekçinin Sesi; bazen işyerinde bir bülten olacak, bazen bir dergi, bazen internet sitesinde bir yazı, bazen sosyal medyada bir haber...

Emekçinin Sesi; bu dönem sadece bir yayın faaliyetinden ibaret olmayacaktır. İşyerlerinde, mahallelerinde, sendikalarında, komitelerinde-meclislerinde sınıf bilinciyle hareket eden emekçilerin olması ve değiştirici-özgürleştirici pratiklerin yaratılması için ‘işçi okulları’ kuracak ve sınıf mücadelesine daha aktif katkılar sağlamaya çalışacaktır.

Emekçinin Sesi; emek hareketinin girdiği krizi aşmak ve pratik mücadelenin önünü açmak doğrultusunda fikri çabalarını da önümüzdeki süreçte yoğunlaştıracaktır.

Emekçinin Sesi, sömürü-güvencesizlik ve ölüm düzenine karşı birleşik-fiili ve meşru mücadeleyi büyütmek için üzerine düşen sorumluluklardan da kaçmayacaktır.

Emekçinin Sesi; patronların ve onların iktidarının korktuğu bir ‘heyula’ olmaya kaldığı yerden devam edecektir.

Biliyoruz ki ‘yeniden merhaba’ demenin zorlukları da olacak ve iddialarımızı gerçekleştirmeye çalışırken bu zorluklarla da bir yandan baş etmeye çalışacağız. Yine biliyoruz ki bu zorlukların da üstesinden gelebiliriz. Çünkü; biz ilhamımızı, gücümüzü ve motivasyonumuzu geçmişimizden alıyoruz.

İlhamımızı, gücümüzü ve motivasyonumuzu; ‘Çoban Ateşinin Yandığı Yerden’ Kavel Grevcilerinden, Yeni Çeltek’te üretenlerin yönetebileceğini gösterenlerden, Tariş’ten, Büyük Madenci Yürüyüşünden, Ankara’nın ayazını bahara çeviren Tekel İşçilerinden, Bursa’da işveren sendikasına karşı ‘söz de bizim karar da bizim yetki de bizim’ diyerek grev hakkını kimsenin icazetine bırakmadan uygulayan ‘Metal Fırtınadan’ alıyoruz.

Tabi ki, ‘BirGün mutlaka’ diyerek emekçilerin sömürülmediği, üretenlerin yönettiği bir dünya özlemiyle yollara düşmüş; Emekçinin Sesi için canını dişe takıp il il, fabrika fabrika, ev ev gezen bize mücadelesiyle yol gösteren abimiz İbrahim Çeşmecioğlu’ndan alıyoruz.

YENİDEN MERHABA!

Kaynak: Birgun.net