BİRGÜN / ANKARA

Orhan Sarıbal yaptığı açıklamada “İzmir Ticaret Borsası’nın rekolteyi yüksek belirlemesi ve TARİŞ Üzüm Birliği’nin henüz fiyat açıklamaması nedeniyle üzümün üreticinin elinden yok pahasına gittiğine” dikkat çekti.

Sarıbal Hazırladığı raporda;

“Sultaniye olarak nitelendirilen ve dünyanın Sultana olarak tanıdığı çekirdeksiz üzüm, Ege bölgesinin önemli tarım ürünleri arasında yer alıyor. Bir kısmı kurutularak, bir kısmı da taze sofralık olarak iç ve dış piyasalarda değerlendiriliyor.

Çekirdeksiz kuru üzüm, Ege Bölgesi’nde 50 bin üretici aileye istihdam imkânı sağlıyor. Ayrıca sofralık üzüm, kuru üzüm, salamura yaprak, sirke, pekmez, şarap ve alkol tesislerinde çalışan işçilerin de geçimini temin ediyor.”

‘Çekirdeksiz üzüm üretim alanlarının yüzde 75’i Manisa’da’

1985 yılında 570 bin dekar olan çekirdeksiz üzüm üretim alanı 2015 yılı itibariyle 1 milyon dekarı aşmıştır. Üretim alanlarının 740 bin dekarı Manisa’da, geriye kalan alanlar ise Denizli (197 bin dekar) ve İzmir (67 bin dekar) illerinde bulunmaktadır.

‘Çekirdeksiz Üzüm Üretiminde örgütlülük eksikliği olumsuz etkiliyor’

Üretilen çekirdeksiz Sultaniye üzümünün yaklaşık 250 bin tonu sofralık olarak ihracata gitmektedir. Ancak yaş üzümde pazarı kalite ve standardizasyon istekleri yeterince karşılanamadığı için, üretici sultaniye üzümü daha çok kurutarak değerlendirme yolunu seçmektedir.

Ayrıca sofralık üzümde, kuru üzümde olduğu gibi örgütlenmenin yokluğu; fiyat oluşumu, satışta ödeme güvencesi bulunmaması gibi olumsuzluklar önemli bir sorun oluşturmaktadır.
Türkiye’de kuru üzüm üretimi iklimsel olumsuzluklar nedeniyle değişkenlik göstermekle birlikte 250-300 bin ton aralığındadır. 2016 yılı için rekolte tahmini İzmir Ticaret Borsası tarafından 313 bin ton olarak açıklanmıştır.

‘Sultaniye üzümün kaderi ihracata bağlı’

Türkiye çekirdeksiz kuru üzüm üreticisi ülkeler içerisinde üretim ve ihracatta birinci sırada yer almaktadır. Üretilen çekirdeksiz kuru üzümün yaklaşık yüzde 80’i ihraç edilmektedir. Türkiye, dünyadaki toplam çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının yüzde 40-45’ini gerçekleştirmekte; ihracatın yüzde 80’den fazlası Avrupa ülkelerine yapılmaktadır.

‘Örgütlenme yetersiz’

Örgütlenmedeki yetersizliklerden dolayı üreticiler aracılara mahkûm olmakta ve ürün fiyatları düşmektedir. TARİŞ sadece rekoltenin çok düşük olduğu yıllarda fiyat açıklamaktadır. Geçen yıl açıklanan 6 TL/kg fiyat yalnızca kısa süreliğine az miktarda ürün için geçerli olmuş, daha sonra fiyatlar 3 TL/kg’ye düşmüştür.

İzmir Ticaret Borsası’nın rekolteyi yüksek belirlemesi ve TARİŞ Üzüm Birliği’nin henüz fiyat açıklamaması nedeniyle üzüm üreticinin elinden yok pahasına çıkmaktadır. Başlangıçta fiyatı 1,5 TL/kg olan yaş üzümün fiyatı 80 kuruşa kadar düşmüştür.”

Orhan Sarıbal ; Çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı.

Üzümde sorunların çözümü için neler yapılmalı?

* TARİŞ Üzüm Birliği kuru üzüm taban fiyatını hemen açıklamalıdır.
* Sofralık üzüm desteği açıklanmalı; destek tüccara değil, üreticiye verilmelidir.
* Fiyat oluşumunun olumsuz etkilenmemesi için üreticiler emanete üzüm vermemelidir.
* Rekolte Ticaret Borsası değil, Bakanlık tarafından açıklanmalıdır.
* Rekoltenin yüksek olduğu dönemlerde fiyat düşüşlerinin önüne geçilmesi amacıyla, gereken miktarda ürünün piyasadan çekilip depolanması için bir stok kurumu oluşturulmalıdır.

Kaynak: Birgun.net