CÜNEYT YILMAZ

Bağlamayı ondan dinlediğinizde dile geldiğini düşünürsünüz elindeki sazın. Anadolu’nun çokkültürlülüğü belirir gözlerimizde. Memleketin halinden midir bilinmez, yeni albümüne ‘Karasu’ adını vermiş Erdal Erzincan. “Anadolu insanının üzerinde neler oynanmış, neler çekmişler, ne gizli hikâyeler var... Bunların taşıyıcısıyım” diyor Erdal Erzincan. Yalnızca icracı kimliğiyle değil, yetiştirdiği binlerce öğrenciyle de Anadolu kültürüne çok büyük katkılar sunan Erzincan ile bir araya geldik. Yeni albümü Karasu’yu konuşurken söz dönüp dolaşıp memleketin haline geldi.

>> Anadolu’yu bağlamanızdaki seslerle dinliyoruz. Yeni albünüz ‘Karasu’ ile de yeni bir keşfe çıkıyoruz. Karasu’nun hikâyesi nedir?
Karasu, köyümden geçen bir ırmak ve Fırat’ın kollarından. Erzurum’da doğup Fırat’a dökülen su. Çocukluğumun çok önemli yerini işgal ediyor. Hep o suya bakarak hayal kurardım. Kenarından bir tren yolu geçiyordu, suyun nereye gittiğinin hayalini kurardım. Sonra bir beste yaptım ama bu besteyi Macaristan’da Tuna Nehri’ne bakarak bir otel odasında yaptım. Tuna Nehri’ni Karasu’ya benzettim. Hissettiğim melodiler, Karasu’nun geçtiği coğrafyanın müziklerinin ön planda olduğu, tüm müzik hayatımın da içinde bulunduğu bir müzik olduğunu gördüm.

>> Hayal ettikleriniz gerçekleşti mi?
On yaşımda Arif Sağ Müzik Kursu’na gidiyordum. Derse Arif Hoca’nın asistanları giriyordu. Asistan gibi yaşayayım ama Arif Sağ gibi çalayım istedim hep.



>> Şairlerin, yazarların türkülere dair o kadar güzel yazıları var ki. Mesela Nâzım Hikmet “İnsanların türküleri kendilerinden güzel’’ diyor. Günümüzde yeteri kadar değer görüyor mu?
Çok yeterli ölçüde algıladığımızı düşünmüyorum. Öyle olsa türkülerin satır aralarında verdiği hayatımıza rehberlik edecek o kadar güzel dizeleri var ki. Biz onu algılayabilseydik, her şeyden evvel ülkede böyle bir savaş olmazdı. Türkü dinleyen insan, empati kurmasını becerebilen insandır.

>> Türkülere az değer verilmesinin diğer bir nedeni de anaakım medyanın ilgisizliği olabilir mi? Ya da Alevi geleneğine bakışın...
Çok doğal değil mi? Farkındalığı istemiyorlar. Düşünen ve hassasiyet duygusu yüksek ve empati kurmasını becerebilen bir yaklaşım var türkü dinleyen kesimde.

>> İzlenme oranları hayli yüksek olan ses yarışmaları var. Bu yarışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bölgesel olan, küçük derneklerde okullarda yapılan yarışmalara, endüstriyel olmayanlara evet. Bir ödül veriyorsunuz, o ödül bir yüktür. O yükü taşıyabilecekleri kadar bir çaptaysa tamam.


***

BirGün’e yapılan baskılara onur diye bakmalı
>>Gazetemiz BirGün üzerinde de baskılar var.
Onurdur... Öyle bakmak lazım. Konuştuğumuz şeylerin özeti. Vicdanı olanları susturmak ve kalemini kırmak, gazeteyi kapatmak girişimi doğal bir girişim. Bu bir onurdur. Bu onur mücadelesini vermeye devam etmemiz lazım.


Kaynak: Birgun.net