DENİZ AYHAN

Çin’de yapılan G20 Zirvesi sırasında bir sürpriz yaşandı. Zirve devam ederken Suudi Arabistan ile Rusya petrol piyasasında işbirliği anlaşması imzaladı. Dünya petrol piyasasında yankı bulan anlaşmayı ve sonuçlarını Dünya Enerji Konseyi Üyesi, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve CHP Enerji Komisyonu Başkanı Necdet Pamir, BirGün’e değerlendirdi.

Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak ve Suudi Arabistan Enerji Bakanı Khalid bin Abdulaziz Al Falih’in imzaladığı anlaşmanın ardından petrol fiyatlarında yüzde 5 artış gözlendi. Varil fiyatı uzun süre sonra 49 dolar seviyesine çıktı. Çok kısa bir zaman diliminde bile bu kadar hızlı bir artışın yaşanmasını sağlayan anlaşmaya ‘neden ihtiyaç duyulduğu’ önemli bir soru. Anlaşmanın ekonomik ve siyasi bakımdan pek çok etkisi olacak. Necdet Pamir’in konuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

Suudiler zarar ediyordu

“Petrol piyasasının sadece bir anlaşma ile kontrol altına alınması çok zor. Suudi Arabistan ve Rusya’nın yanı sıra İran’ın da bu alanda etkisi çok fazla. Tüm bu faktörleri görmezden gelemeyiz. Devletlerin önceki dönemlerde izlediği politikalara bakacak olduğumuzda ABD ile Suudi Arabistan’ın ortak siyasetinden dolayı petrol fiyatlarında düşüş gözlenmekteydi. Petrol fiyatlarındaki düşüşten sadece Rusya ve Venezuela gibi ülkeler değil Suudi Arabistan da olumsuz yönde etkilendi. Fakat Suudi Arabistan İran’ı güçsüz kılmak, Rusya’yı Suriye’de kıstırmak ve Ukrayna’daki politikasından dolayı belki de cezalandırmak için çok uzun süre petroldeki düşüşe göz yumdu.

Anlaşmaya mecbur kaldılar

Bu anlaşma öncesi Suudi Arabistan’ın iç politikasına da bakmak gerekli. IMF’nin 2015 yılındaki açıklamada gelirinin çoğunu petrolden elde eden Suudi Arabistan’ın düşük fiyatlardan dolayı iflas etme ihtimaline yer vermesi de durumun ciddiyetini belli eden noktalardan biri olmuştur. Düşük petrol fiyatlarının etkisinin yanında Kral Selman Bin Abdülaziz el-Suud’ın oğlu ve veliahtı Muhammed Bin Selman’ın başa geçtiğinde ülke istikrarının bozulmaması adına da yüksek meblağlarda harcamalarda bulundu. Bu harcamalar da Rusya ile anlaşmaya gidilmesini etkileyen faktörlerden biridir.

Süreç içinde etkisi olur

Türkiye bu süreçten mutlaka etkilenecektir. Petrol ihtiyacının yüzde 97’sinin ve doğalgazın yüzde 99’unu dışarıdan alan bir ülke, Türkiye. İran faktörü nedeni ile Türkiye’nin fiyat artışlarından ilk dönemlerde etkilenmesi beklenmeyebilir. Ama süreç içerisinde artan petrol fiyatlarının Türkiye ekonomisi için bir yük getireceğini söylemek yanlış olmaz. Türkiye gibi ekonomisi kırılgan olan ülkelerde petrol fiyatlarında yaşanan artış maliyetlerde olumsuz olarak kendini gösterecektir.

İran anlaşmaya uymaz

Şüphesiz ki yaşanılan bu süreçten en çok etkilenen İran olacak. Ambargodan yeni çıktığı için sektördeki eski yerine hızlı bir şekilde geri dönüş yapmak isteyen İran’ın Rusya ile Suudi Arabistan’ın yaptığı bu anlaşmaya uyma olasılığı çok düşük. Ekonomisini süratle ayağa kaldırmak için piyasaya daha çok petrol akıtmak isteyecektir.”

*****

Katar’la da askeri anlaşma

Diğer yandan Rusya ve Katar Savunma Bakanlıkları arasında askeri işbirliği anlaşmasının da imzalandığı belirtildi. Moskova bölgesinde dün başlayan ve 11 Eylül’e kadar devam edecek Army-2016 Uluslararası Askeri Forumu’nda Sputnik’e konuşan Katar’ın Rusya Büyükelçisi Suud Bin Abdullah el Mahmud, iki ülke arasında askeri işbirliği için anlaşma imzaladığını ve fuarda Rus silahlarını inceleyeceklerini ifade etti.

Kaynak: Birgun.net