ASLINUR ÖZÇAKIR

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şube Başkanı Selim Tulumtaş, 17 Ağustos 1999 depreminin binlerce insanın ölümüne sebep olan son yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olduğuna dikkati çekerek, ülkenin yüzde 66’sının birinci ve ikinci derece deprem bölgesi olduğunu vurguladı. Tulumtaş, "17 Ağustos depreminin üzerinden 17 yıl geçmiş olmasına rağmen kentlerimiz depreme hazır değil" dedi.

Yapı stoğu risk taşıyor

Yapı stoğunun büyük bölümünün deprem sonrası hasar aldığı için büyük ölçüde risk taşıdığını anlatan Tulumtaş, deprem öncesi alınacak tedbirlerin deprem riskini azaltacağını vurguladı. Tulumtaş, deprem inceleme çalışmalarında raporların dikkate alınmadığını, yapı denetim ücretlerinin yetersiz olduğunu ve yapı denetim kuruluşlarının sisteminin değişmesi gerektiğini vurguladı.

"Yık-yap demografik yapıyı bozuyor"

Yık-yap anlayışıyla sürdürülen kentsel dönüşümün sosyal boyutlarından bahseden Tulumtaş, ‘Afet Riski Altında Bulunan Alanların Dönüştürülmesi Yasası’nın demografik yapıyı bozduğunu ve yıkılmaması gereken yerlerin yıkılmasına sebep olduğunu söyledi.

Tulumtaş, ayrıca İnşaat Mühendisleri Odası'nın depreme yönelik duyarlılığın artırılması amacıyla bugüne kadar düzenlediği organizasyonlara da vurgu yaparak, iktidarın meslek odalarının sicillerini tutmasının, odaların üyeleriyle olan ilişkilerini zayıflattığına dikkati çekti.

"Yollarla beraber insanları da böldüler"

2012’de çıkartılan Ankara Ulusal Deprem Strajesi ve Eylem Planı’ndaki gelişmeler için bilgi istediklerini söyleyen Tulumtaş, kurumdaki çalışanların birbirlerinden haberleri olmadığını ve koordinasyon sorunu doğduğunu söyledi. AKP’nin yanlış politikalarının inşaat sektörünü de etkilediğini dile getiren Tulumtaş, "Yolları böldük, insanları birleştirdik diyenler, evet yolları böldüler ancak insanları da böldüler" şeklinde konuştu.

Kaynak: Birgun.net