Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde, ‘milli güvenliğe tehdit oluşturduğu gerekçesiyle’ kapatılan kurumlardan biri de İstanbul Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi oldu. Merkez, 25 Temmuz Cumartesi günü, Sağlık Müdürlüğü, Kaymakamlık ve Maliye’den gelen ekipler tarafından ‘paralel’ yapıya destek olduğu gerekçesiyle el konularak kapatıldı.
İstanbul Taksim’de faaliyet gösteren ve 11 yıl önce kendisi tarafından kurulan İstanbul Tüp Bebek Merkezi’nin %61,5’lik hissesiyle Firmanın en büyük ortağı olan Aret Kamar, cemaat ile hiçbir alakasının olmadığının altını çizdi. Konuya ilişkin BirGün’e değerlendirmede bulunan Kamar, ortada hukuki bir durumun olmadığını savunarak, “Adli süreçle sonlanmasını beklersek birkaç sene bekleriz. Hastanemiz Bakanlar Kurulu kararı ile kapatıldığı için neye istinaden kapatıldığını da bilemiyoruz. FETÖ/PDY’ye destek olduğumuz iddiasıyla kapatıldığını öğrendik. Böyle bir yapılanma ile alakamız olmadığını Bakanlar Kurulu nezdinde dillendirmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar somut herhangi bir adım atamadık” diye konuştu. Kamar, “Bu yapıyla hiçbir bağlantımız söz konusu olamaz. Ancak merkezimiz Bakanlar Kurulu kararıyla kapatıldığı için mahkeme, avukat hiçbir girişimde bulunamıyoruz” dedi.
Sadece istihbarattan alınan bir bilgiyle merkezlerinin kapatıldığını söyleyen Kamar şunları kaydetti: “İçindeki malı mülkü, tıbbi aletler her şey yağmalanıp hazineye aktarıldı. Kasadaki parayı da aldılar Geride hiçbir şey kalmadı.” Hastanede hemşire ve doktor ve personel olmak üzere 77 kişinin çalıştığını söyleyen Kamar, işsiz kaldıklarını da sözlerine ekledi.
‘Hastalarımız da mağdur’
Kamar, hastanelerinde bulunan embriyoları başka hastanelere nakil etmek zorunda kaldıklarını belirterek, “Hasta ve hastane onayı ile nakil edilmesi gerekirken, gerekli izinler alınmadan embriyolar devlet eliyle başka hastanelere nakledildi. Hasta dosyaları ile ilgili de hiçbir onay alınmadı. Tamamen devlet kararıyla bir gün içinde gelindi ve bütün hasta dosyaları ve embriyolara el konulup başka hastanelere nakledildi. Embriyoların hepsi Koç Üniversitesi’ne taşındı. Mahrem dosyalarına el koymaları oldu. 40 bin hastanın dosyasına el konuldu. Hastalarımız ve bizler mağduruz ” dedi.
