97 gün süren sokağa çıkma yasağı sonrası harabeye dönen Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi ve Şırnak’ın Silopi ilçesi için ‘acele kamulaştırma’ kararı alındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın talebi üzerine Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar, dün Resmi Gazete’de yayımlandı.

Sur’da sokağa çıkma yasağı ilan edilen 16 mahallenin neredeyse tamamı ‘acele kamulaştırma’ kapsamında. 16 mahalleye bağlı 348 bölgeyi kapsayan kamulaştırılacak bölgelerden biri de Sur Belediyesi’ne ait hizmet binasının bulunduğu alan. Onlarca tescilli tarihi yapının yer aldığı ilçede belediye hizmet binasının yanı sıra ilçede bulunan çok sayıda tescilli yapının da karar kapsamında kamulaştırılan yerler arasında bulunduğu belirtiliyor. Kamulaştırılacak parseller üzerinde Sur Belediye binasının yanı sıra bazı oteller ve Cemil Paşa Konağı gibi binalar da bulunuyor. 6 kez sokağa çıkma yasağı ilan edilen ve en son 2 Aralık 2015’te ilan edilen yasağın sürdüğü Sur’da Abdaldede, Alipaşa, Cemal Yılmaz, Camii Kebir, Cevatpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, İnönü, İskenderpaşa, Lalebey, Melik Ahmet, Özdemir, Savaş, Süleymangazi, Şemhane ve Ziya Gökalp mahallelerinde 348 bölgenin tamamı kamulaştırılacak.

TOKİ Mİ?
Kamulaştırılacak bu alanların TOKİ’ye devredileceği konuşuluyor. Bunun ilk adımı olarak da kısa süre önce 162 parsele denk gelen 135 hektarlık bir alan Milli Emlak ve Koruma Müdürlüğü tarafından Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) devredildi. Yayımlanan kararla, sokağa çıkma yasağı sırasında harabeye çevrilen ilçenin tamamen TOKİ’ye devredilmesinin planlanlandığı dile getiriliyor.
Bölgede yapılan operasyonların ardından kentsel dönüşüm adı altında Sur’un ‘soylulaştırılacağı’ iddiası gündeme gelmişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu, operasyonların ardından imar faaliyetlerine girişeceklerini söyleyerek “Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo gibi olacak” demişti.

HUKUKİ SÜREÇ BAŞLAYACAK
‘Acele kamulaştırma’ kararının ardından, açıklamada bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, bu noktada devlet, hukuk ve adalet gibi bir sistemden bahsedilemeyeceğini söyledi. Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü: “21. yüzyılda ‘bütün bir ilçeye geldim el koydum’ diyemezsiniz. Bu işin başka bir boyutu da şudur: Bu kadar büyük bir yıkımdan ve felaketten sonra tazminat ödenmesi gerekiyordu. Tazminat ödemek yerine ‘ben sana kamulaştırma ile bu parayı veriyorum, sen çık git, mülk de benim olsun’ demek fırsatçılıktır. Normalde sen devlet olarak bir uygulama yaptın, büyük bir yıkım ortaya çıktı. Sen devlet olarak zararı tanzim edeceksin.” Kışanak, bütün bunlara karşı hukuki mücadele başlatacaklarını da ekledi.


Kaynak: Birgun.net