BİRGÜN / ANKARA

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) 44. Genel Kurulu açılış konuşması ve kongreyi yönetecek divan kurulunun seçimi ile başladı. 10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi mitingi öncesinde Ankara Garı’nda meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 101 kişi anısına yapılan sinevizyon gösteriminin ardından TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, bir konuşma yaptı. Konuşmasına, Gezi’de, Ankara’da, Suruç’ta, Diyarbakır’da, İstanbul’da, Doğu ile Güneydoğu’da yaşamını yitirenler ile iş cinayetlerine kurban gidenleri anarak başlayan Soğancı, “AKP'nin hedeflediği İslami rejim egemenliği için laikliğin tasfiye edildiği, kadın ve çocukların istismarının sistemli olarak sürdüğü, şeriatçı düzenlemelerin yapıldığı, emekçilerin hak ve kazanımlarının yoğun saldırı altında olduğu, siyasal İslamcı mezhepçi faşizmin kurumsallaşmasına yönelik önemli adımların atıldığı bir dönemde topladık" dedi.

‘Gerçek çözüm eşitlikçi yaşam’

Soğancı, AKP iktidarı tarafından kutuplaştırıcı boyutlara ulaşan Kürt sorununda, gerçek çözümün bir arada kardeşçe ve eşitlikçi bir yaşam olduğunu ifade etti. Türkiye sınıf hareketinin ve demokrasi güçlerinin bu sürecin inşa edilmesinde ağırlıklarını arttırması gerektiğini vurgulayan Soğancı, 43’üncü döneminde TMMOB'nin başka bir ülkenin ve dünyanın mümkün olduğunu savunarak hareket ettiğini belirterek, "TMMOB, asla ‘padişahım çok yaşa’ diyenlerden olmadı. İnadına ‘kral çıplak’ diyenlerden oldu" diye konuştu.

“Suruç Katliamı için 10 Ekim miting kararını aldık”

Yaşanan katliamlara bir an olsun duyarsız kalmadıklarını ifade eden Soğancı, Suruç katliamının ertesi günü TMMOB olarak Suruç'a gittiklerini anımsattı. Soğancı, katliamdan sonra 1 Ağustos'ta yapılan yönetim kurulu toplantısında "Ülkeyi savaş ve şiddet ortamı içerisine sokmak isteyenlere karşı, insanlarımızın bir arada yaşaması, eşit ve demokratik bir ülke ile halkların kardeşliğini yükseltmek için emek ve demokrasi güçlerinin de içinde olduğu bir miting kararı aldık" dedi. 10 Ekim’de Ankara'da gerçekleşen bu mitingde yaşanan katliamda 101 kişinin yaşamını yitirdiğini anımsatan Soğancı, onların mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.

12 maddelik mücadele hattı

Torba yasalarla etkisizleştirilmek istendiklerini ifade eden Soğancı, TMMOB'in iktidarın baskılarına karşı direnmeye devam edeceğini ifade etti. Soğancı, yeni dönemde mücadele hatlarını belirleyecek 12 maddeyi şöyle anlattı:

"AKP'nin başkanlık ve yeni anayasasına hayır, Kürt soruna demokratik çözüm, doğanın ve kentlerin yaşam alanlarının yağmalanmasına karşı mücadele, laiklik için gericiliğe karşı tavizsiz mücadele, 10 Ekim Ankara katliamının hesabının sorulması ve takip edilmesi, emperyalizmin bölgeyi ve Ortadoğu'yu kan gölüne çevirmesi ve bağımsızlık mücadelesi, TMMOB yasasına karşı mücadele, işçi sağlığı ve sömürüye karşı mücadele, kadınlara yönelik taciz, tecavüz, sömürü ve kadın cinayetlerine karşı mücadele, gençlik kuşatma altında ve çocuklarımızın istismarına karşı mücadele, mülteci soruna duyarlılık, emek mücadelesi ve kuralsız, esnek çalışmaya karşı mücadele."

10 Ekim Derneği’nden teşekkür

Soğancı’nın konuşmasının ardından 10 Ekim Ankara katliamında yaşamını yitirenlerin aileleri, yaralılar ve yaralı ailelerinin kurduğu 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun Genel Kurul’da bir konuşma yaptı. Eşi Uygar Coşgun’u katliamda yitiren avukat Mehtap Sakinci Coşgun TMMOB’ye barış şehitlerini yalnız bırakmadığı için teşekkür etti.

***

‘Toplumsal muhalefetin harcı’

TMMOB 44. Genel Kurulu dün Ankara’da başladı. Pazar günü seçimlerle sona erecek Genel Kurul’un ilk günü bir kez daha gösterdi ki toplumsal muhalefetin en önemli harçlarından biri olmaya devam ediyor.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nden, sendikalara, meslek odalarından sol siyasi partilere kadar her kesim Genel Kurul’da yerini aldı.

Altı dönemdir TMMOB Başkanlığı Mehmet Soğancı’nın konuşmasında belirttiği gibi gerçekten bu ülkenin TMMOB’a ihtiyacı var.

Rengarenk bir örgüt

TMMOB’yi benzerlerinden farklı kılan en önemli özelliği içindeki onca farklılığa ragmen ortak söz söyleme yeteneğini kaybetmemesi. Bu, onlarda bir kültür olarak yerleşmiş sanki. Kürsülerden ifade edilen onca farklı söze ve fikre rağmen salondan birlikte çıkabilme özelliği kolay kazanılmamıştır sanırım.

Genel Kurul’da Türkiye’de kelimenin tam anlamıyla politika yapan bir örgütün, hiçbir siyasetin kendini dayatmadan devam eden yolculuğuna bir kez daha tanık olduk.

TMMOB bu özelliği ile bir çok defa toplumsal muhalefete nefes aldıran dörtlüye de(TTB, DİSK, KESK, TMMOB) ruhunu vermiş gibi duruyor.

Birlikte mücadeleye

TMMOB Genel Kurulu’nda söz alan dost kurum temsilcilerinin nerdeyse tamamı, konuşmalarında birleşik bir mücadele ve bu mücadelede TMMOB’nin rolünden bahsetti. Pazar günü TMMOB, en önemli ürünlerinden biri olan Teoman Öztürk Öğrenci Evi’nde seçimlerini yapacak ve yeni yönetimini belirleyecek. Salonda seçimler çok konuşulmadığı için ona dair bir izlenim aktarmak mümkün değil. Ama hissettiğim hava şu ki görevi kim alırsa alsın ‘’yol haritası ve mücadele perspektifi belli’’ bir TMMOB bulacak.

Halkla buluşan TMMOB

TMMOB mesleki ve hukuki bilgi birikimini bugüne kadar halkın hizmetine sunmaktan çekinmedi. Hazırlanan faaliyet raporuna bakınca TMMOB’nin katkısının sadece teknik ve hukuki katkı ile sınırlı kalmadığı da görülüyor. Kentlerde, kırlarda nerede bir direniş yaşanırsa TMMOB kadroları da orada çalışmanın içinde yer aldı. Son olarak hazırlanan Sur Raporu sadece bunlardan bir örnek…

***

Katılımcılar

TMMOB’nin 44’üncü Olağan Genel Kurulu’na katılan kurum ve siyasi parti temsilcileri: 10 Ekim Baris ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun,DİSK Başkanı Kani Beko, KESK Başkanı Lami Özgen, TTB Başkanı Bayazıt İlhan, Birleşik Haziran Hareketi’nden Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Pelin Bektaş, CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder.

Kaynak: Birgun.net