Türkiye’nin Başika’daki askeri varlığı nedeniyle Irak ve Türkiye arasında başlayan kriz, Meclis’ten geçen sınır ötesi harekât tezkeresi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Musul’a kimse giremez” şeklindeki tavrının ardından daha da alevlendi. Diplomatik temsilciler karşılıklı olarak Dışişleri Bakanlığı’na çağrılırken, Irak da Türkiye’yi ‘işgalci’ ilan etmeye hazırlanıyor.

Tezkere kararına çok sert kınama mesajı veren Irak Meclisi’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirerek Türkiye için ‘işgalci’ ifadesini kullanması, Dışişleri Bakanlığı tarafından ‘şiddetle protesto edildi’.

Özellikle ‘Erdoğan’a yönelik çirkin ithamların’ kınandığını vurgulayan Bakanlık, “Bugüne kadar Irak’a Türkiye’den kaynaklanan hiçbir tehdit olmamıştır” dedi.


Tezkerenin yeni bir tasarruf olmadığı, 2007’de kabul edildiği hatırlatılan açıklamada, “Yıllardır kabul edilmekte olan söz konusu tezkereye karşı ses çıkarmayan Irak Temsilciler Meclisi’nin, terörün Irak’ta ve Türkiye’de bu kadar can aldığı bir dönemde bunu yeni bir tasarrufmuş gibi gündeme getirmesini de manidar buluyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Elçiler çağrıldı
Açıklamanın ardından Irak’ın Ankara Büyükelçisi Hişam Ali Ekber İbrahim el Alevi’nin sabah Bakanlığa çağrıldığı duyuruldu.
Bu gelişmeden kısa bir süre sonra da bu kez Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Faruk Kaymakçı’nın Ankara’da olması nedeniyle maslahatgüzârın Irak Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığı açıklandı.

Irak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, büyükelçinin çağrılmasına neden olarak, Ankara’dan yapılan, Türkiye’nin askerlerinin Kuzey Irak’ta varlığını sürdürme yolundaki ‘provokatif’ açıklamalar gösterildi.

Kurtulmuş: İşgal değil istikrar
Krize dair hükümet kanadından ilk yorum Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’tan geldi. Kurtulmuş, Türkiye’nin Irak’ta işgalci bir amaçla bulunmadığını savundu.
Irak’ın tutumunu anlamakta zorlandıklarını da ekleyen Kurtulmuş, “Irak’ın toprak bütünlüğü nasıl sağlanır, terör örgütlerinin faaliyetlerine nasıl son verilir gibi konulara kafa yorması lazım. Irak bu kadar bölünmüş parçalanmışken orada bir istikrar unsuru olarak bulunan Türk ordusunun varlığına kimsenin karşı çıkma hakkı yoktur” dedi.

‘İyi niyetli değiller’
Kurtulmuş’un ardından akşam saatlerinde ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuya ilişkin açıklama yaptı. Sırp mevkidaşı Ivica Dacicile yaptığı basın açıklamasında konuşan Çavuşoğlu, “Irak’ın açıklaması iyi niyetli değil. Irak’ın terörle mücadelesine destek veriyoruz. Biz güçlü, istikrarlı bir Irak istiyoruz. Irak’ın toprak bütünlüğüne bağımsızlığına önem veriyoruz. Buradaki diğer kamplarımızın tek amacı yerel güçleri eğiterek DAEŞ’e karşı kaybedilen toprakların geri alınmalıdır. DAEŞ’e karşı Suriye’de nasıl destek veriyorsak orada da vermeyi istediğimizi söylüyoruz” dedi.

Irak: İç işlerimize müdahale!
ABD ve Irak hükümetinin IŞİD’in elindeki Musul’u geri almaya hazırlandığı şu günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM’nin açılışından yaptığı konuşmada “Türkiye olarak masanın dışında kalamayız” demişti. ‘Hiç kimsenin Musul’a girmeye hakkı bulunmadığını ve Musul’un Musullulara ait olduğunu’ söyleyen Erdoğan, “Ama onlar orada sonuç belirlemek istiyor, biz buna seyirci kalamayız. Bunun kararını da burası verecek. Türkiye olarak kendi sınırlarımız içerisinde huzur ve güven içerisinde yaşamak istiyorsak, bu doğrultuda ilerlemek zorundayız” ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan’ın Musul’la ilgili sözleri Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından ‘Irak’ın iç işlerine açıkça müdahale’ olarak nitelendirilmişti. Eski Irak Başbakanı Nuri El Maliki’ye yakınlığıyla bilinen Cephet’ul İslah Grubu da, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi’nin sınır dışı edilmesini ve Irak’ın Ankara Büyükelçisi’nin geri çağrılmasını istemişti.

AKP, Musul’a sadece 20 kilometre uzaktaki Başika’daki askeri varlığını “Iraklı güçleri eğitiyoruz” gerekçesiyle savunuyor. Irak merkezi hükümeti ise bu askeri gücün derhal ülkeden çıkmasını istiyor.

***

Irak’ın kararı neyi içeriyor?

Tezkereyi uzatma kararını kabul etmeyen Irak Meclisi, şu kararı aldı; “Aldığımız karar, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi’nin çağrılıp nota verilmesi, Türk askerlerinin ‘işgalci güçler’ olarak sayılması ve Irak topraklarından çıkarılması için gerekenlerin yapılması, Türk güçlerinin Irak’a girmesini talep edenler hakkında yargıya başvurmak, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının kınanması ve kabul edilmediği, Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkilerin gözden geçirilmesi, Türk güçlerinin ülkeden çıkarılması için hükümetin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne acilen başvurması, hükümetin ayrıca ülkenin egemenliğinin korunması için siyasi ve diplomatik yollara başvurması talebini içeriyor.”


***

ABD sert çıktı: Irak’taki Türk ordusu illegaldir

Irak ve Türkiye arasındaki tartışmaya ABD de dâhil oldu. IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun ABD’li Sözcüsü Albay John Dorrian, “Türk ordusu izinle gelmemiştir ve illegaldir” dedi.
Dorrian, Irak topraklarında bulunan Türkiye askerinin, Irak hükümetine IŞİD ile mücadelesinde destek veren uluslararası koalisyon güçleri içerisinde olmadığını söyledi.
John Dorrian, şu ifadeleri kullandı; “Irak topraklarında bulunan Türk ordusu, Irak hükümeti tarafından verilen resmi izinle gelmemiştir ve illegaldir. Bilindiği üzere uluslararası koalisyon gücü içinde, bazı ülkeler Irak hükümetinin izniyle burada bulunmaktadır. Bu güçler IŞİD ile mücadelede Irak ordusuna havadan ve karadan destek vermektedir.”

Kaynak: Birgun.net