SERBAY MANSUROĞLU [email protected] @serbaymansur

Karaman'da Ensar Vakfı ve Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği'ne (KAİMDER) ait ev ve yurtlarda 45 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunan 54 yaşındaki öğretmen Muharrem Büyüktürk dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Mağdurlardan 7’sine tecavüz, 2’sine cinsel istismar, 1’ine de müstehcen görüntü izletip taciz etmekten 600 yıla yakın hapsi istenen Büyüktürk, Karaman Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada 508 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme soruşturmanın genişletilmesi talebini reddetti.

Gizlice salona sokuldu
Kentte adeta olağanüstü halin ilan edildiği dava için duruşma salonuna mağdur çocukların ve sanığın avukatları dışında gazeteciler dahil kimse alınmadı. Tutuklu sanık Büyüktürk'ün tutuklu bulunduğu Ereğli Cezaevi’nden güvenlik nedeniyle salona gizlice getirildi.

Ensar yüzsüzlüğü
Yurtların bağlı olduğu Ensar Vakfı, KAİMDER, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile baroların çocuk hakları komisyonları, Çocuk Hakları Koruma Derneği, İnsan Hakları Derneği’nin davaya müdahil olma talepleri kabul edildi. Duruşmaya, Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu ile Hukuki Araştırmalar Derneği Genel Başkan Yardımcısı Harun Akdere de mağdur avukatı olarak katıldı. Ensar Vakfı'nın davanın hem mağduru, hem müdahili olması ise tepki çekti.

'Ceza almazsın dediler'
Duruşmada ifade veren Muharrem Büyüktürk, tüm suçlamaları reddetti. Büyüktürk, "Çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunmadım. Çocuklar kendi aralarındaki istismarı benim üzerime attı" diyerek kendini savundu. Çocukları evladı gibi sevdiğini ileri süren Büyüktürk, "Ben yapmadım, polisler çocukları yanlış yönlendirmiş" dedi. Emniyette baskı altında verdiğini ileri sürdüğü ifadeleri kabul etmediğini söyleyen Büyüktürk, "Polis bana ’Sen burada anlat, sen ceza almazsın’ dedi. Ben de anlattım" diye konuştu.

Beraat istedi
Büyüktürk, duruşmadaki ifadesinde, çocukları suçlayıp, suçu üzerine atmak istediklerini iddia etti. Beraatine karar verilmesini isteyen sanık Büyüktürk, ”Ailelerin ve çocukların olduğu ortamda yargılanmak isterdim. Hayvanlarla ilgili müstehcen görüntüleri ise ben fen bilgisi dersi kapsamında YouTube’den, canlı üremesiyle ilgili belgesel izlettim. Keşke çocuklar da burada olsaydı, onlarla karşılaşsaydık” dedi.

'Eşcinsel dedim çünkü...'
Sanık Muharrem B. ifadesinde, "Çocukların sınav dönemlerinde, onları teselli etmek için yanlarına yatıyordum” dedi. Polisteki ifadesi sırasında neden eşcinsel olduğunu söylediğinin sorulması üzerine de, ”Beni tedaviye göndersinler. Tutuklamasınlar diye eşcinsel olduğumu söyledim” ifadesini verdi.



'Babasız büyüdüm' diye ağladı
Büyüktürk, son savunması yaparken babasız büyüdüğünü söyleyip ağlayarak, ''Ben çok üzgünüm, babasız büyüdüm. Bu yüzden de çocuklara hep babalık yapmaya çalıştım. Çocuklara kendi cebimden hep masraf ettim. Ben onların anne babası gibi oldum” dedi.

Yöneticiler tanık sandalyesinde
Büyüktürk'ün ifadesinin ardından görev yaptığı Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'nun müdürü Ayhan Yılmaz, müdür yardımcıları Fikret Çelik ve Mustafa Türk, rehber öğretmen Süheyla Kahvecioğlu ile mağdur çocuklardan bazılarının öğrenim gördüğü Karaman İmam Hatip Ortaokulu müdürü Ziya Güler, müdür yardımcıları Ramazan Taş, Mehmet Üzüm’ün tanık olarak ifadeleri alındı. Tanıklar ifadelerinde ’cinsel istismar’ olaylarından haberdar olmadıklarını ve Muharrem Büyüktürk'ün çevresinde iyi tanınan birisi olduğunu ve sosyal faaliyetlerle yakından ilgilendiklerini söyledi.

Avukatlara ret
Avukatlar, soruşturmanın genişletilmesini Ensar Vakfı ve KAİMDER’in yurtlarının denetlenmesiyle ilgili Karaman Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü hakkında da işlem yapılmasını, ayrıca dosyayı incelemek için süre talebinde bulundu. Ancak mahkeme heyeti, mağdur avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi için istediği süre talebini reddetti.

Mağdur avukatı Ensar ortağı
Davada, beş mağdur çocuğun avukatlığını istismarın gerçekleştiği yurtların sahiplerinden Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu’nun ortağı yaptı. Mağdur çocuklardan beşinin Karaman Barosu avukatları, diğer beş çocuğun ise AKP’ye yakınlığıyla bilinen İstanbullu bir avukat tarafından savunulacağı öğrenilmişti. Muharrem Büyüktürk'e ise müdafii olmak isteyen avukat bulunamadığı için Karaman Barosu’undan bir avukat ‘mecburen’ atanmıştı.

Beş çocuğun avukatlığını üstlenen Mahmut Uğurlu’nun vakıf başkanı Dilberoğlu’yla birlikte Kollektif Hukuk Bürosu avukatlarından olduğu ortaya çıktı. Diğer çocukların avukatlığını üstlenen Karaman avukatlardan biri de, Uğurlu’nun beş çocuk için davaya müdahil olduğunu doğruladı.

Avukatlardan protesto
Milletvekilleri ile bazı derneklerin davaya müdahillik talebi ise reddedildi. Karara itiraz eden CHP ve HDP milletvekillerinin, salondan ayrılmak istememesi üzerine mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdikten sonra, davaya gözlemci ve izleyici olarak katılmak isteyen milletvekillerinin taleplerini inceledi. Bu sırada duruşma salonunun önünde bekleyen avukatlar ise, içeri alınmadıkları uzun süre bekledikleri için durumu alkışlarla protesto etti. Salonun kapısı kapalı olduğu için avukatlar ile müşavir ve polis arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.

Aranın ardından devam eden duruşmada Büyüktürk'ün eşi de ifade verdi. H. Büyüktürk, eşinin kendisine karşı da kötü davrandığını ve boşanma davalarının sürdüğünü söylerek, ''Boşanma davamız sürüyor. Bu olaylar ortaya çıkmadan evden ayrılmıştım. Evdeki adamla, dışarıdaki adam bir değil. Çok farklıydı. Bana çok kötü davranıyordu” dedi.

İfadelerin tamamlanmasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, avukatların soruşturmanın genişletilmesi talebini reddederek ilk celsede davayı kararı bağladı ve sanık öğretmene 508 yıl 3 ay ceza verdi.

24 yılla kurtabilir
Kararı yorumlayan CHP milletvekillerinden Ali Şeker, sanığın infaz yasasından faydalanarak 24 ile 30 yıl arasında bir cezayla kurtulabileceğini söyledi.

Ensar'dan açıklama
Karar sonrası açıklama yapan Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu ise dosyanın genişletilmesi talebinde bulunanları duruşmayı sabote etmekle suçladı. Dilberoğlu "Kimsenin yaptığı yanına kâr kalmaz. Bunla ilgili hesap sorulması gerekiyorsa, fütursuz şekilde kürsülerden, canlı yayınlardan, sosyal medyadan bu konuda ağzına gelen her şeyi söyleyen, tehdit eden, hakaret eden herkes hakkında hukuki süreç başlatacağız" dedi.

***

'Tecavüzcüleri korumayın'

Mağdurlara destek için Karaman’a gelen demokratik kitle örgütleri, adliye binasının yaklaşık 100 metre ilerisindeki güvenlik noktasından içeri alınmadı. Aralarında Birleşik Haziran Hareketi, Eğitim Sen, Eğitim İş, DİSK, KESK, İlerici Kadınlar Derneği'nin de bulunduğu yaklaşık 200 kişilik grup, 'Ensar Vakfı kapatılsın’, 'Tecavüzcüleri korumayın’ şeklinde slogan attı. Kararın açıklanmasından sonra ''Ensar yıkılsın Tayyip altında kalsın'', ''Hukuk biterse Haziran başlar!'' sloganlarıyla Ensar Vakfı'nın aklanmasını protesto eden HAZİRAN üyelerine polis biber gazı ve tazyikli su ile saldırdı.

Sıkıyönetim uygulamaları
Duruşma nedeniyle kentin girişlerinde polis tarafından kente giren araçları durduruldu, tek tek kimlik ve üst kontrolü yapıldı. Adliye çevresinde yaklaşık 3 kilometrelik alanda ise polis bariyerleriyle çevrildi. Adliyeye girmek isteyenler kimlik ve üst aramasından geçirilerek içeri alındı. Adliye önünde TOMA'lar hazır bekletildi.

Bayraklı kamuflaj
Ensar Vakfı Karaman Şubesi binasındaki tabelalar ise tepkilerden kaçınmak için binaya Türk Bayrağı asılarak kamufle edilmeye çalışıldı.

Duruşmayı izlemeye gelenler arasında CHP’den Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, milletvekilleri Hüsnü Bozkurt, Gaye Usluer, Nur Hayat Altaca, Candan Yüceer, Ali Şeker, Burcu Köksal yeraldı. Ankara milletvekili Aylin Nazlıaka da duruşmayı izlemeye geldi.

Kaynak: Birgun.net