İstanbul Üniversitesi (Çapa)
Tıp Fakültesi Hastanesi taşeron işçisi/TAŞ-İŞ-DER Başkan
Yardımcısı Cemal Bilgin

Ben 1999 yılından beri hastanede taşeron işçisi olarak çalışıyorum. Ben ve benim gibi binlerce insan yıllardır kadroya alınmayı, iş güvencesine ve haklarına kavuşmayı bekliyor, bunun için mücadele veriyor. Ama 14 yıldır yalan söylüyorlar. Hükümetin ‘İşçilerin durumlarını düzeltiyoruz’ sözleri tümüyle yalan.

İki yıl önce hastanemizde çalışan Zafer Açıkgözoğlu arkadaşımız kendisine zorla lağım temizliği yaptırıldığı için hastalanarak yaşamını yitirdi. O günden bu yana aslında hiçbir şey değişmedi. Hâlâ görevimiz olmayan işler bize zorla yaptırılmaya çalışılıyor. Temizlik işçilerine inşaat işçiliği, hasta bakıcılara pansuman işleri yaptırıyorlar. Kayıt elemanları doktor gibi ilaç yazıyor. Taşeron işçilerine yönelik baskılar, mobbing, taciz… Yıllardır bu böyle devam ediyor.

Biz ‘özel sözleşmeli personel’ diye adlandırdıkları, ne olduğu belli olmayan ucube bir statüyle çalıştırılmak istemiyoruz. Mahkeme kararlarının uygulanmasını istiyoruz. İnsanca çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz.
Bizlere, kamuda çalışan taşeron işçilerine kadro sözü verdiler. Ama bu sözlerini tutmuyorlar. Cumhurbaşkanı Hakkâri’de işçilerin kadro isteklerini dile getirmesi üzerine ‘İş bulmuşsunuz işte, şükredin’ demişti. Hükümetin bakış açısı da budur. Özel sözleşmeli personel adı altında kazanılmış haklarımızı elimizden almayı, herkesi vasıfsız çalışan haline getirmeyi istiyorlar. Kadro lütuf değildir, hakkımızdır.

1 Mayıs’ta biz de sağlık taşeron işçileri olarak alanlarda olacağız. Kadro hakkımız için, kölece çalıştırılmaya karşı çıkmak için, kıdem tazminatımız başta olmak üzere kazanılmış haklarımıza sahip çıkmak için sokağa çıkacağız. Örgütlenme hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, tüm işçilerin ve emekçilerin iş güvencesiyle çalıştırılmasını istiyoruz. Herkesi 1 Mayıs’ta alanlarda olmaya çağırıyoruz.

Kaynak: Birgun.net