HÜSEYİN ŞİMŞEK / [email protected]

Türk Sosyal Bilimler Derneği (TSBD), Soma’da meydana gelen ve 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan katliamın yol açtığı toplumsal süreçlere ilişkin bir rapor açıkladı.

TSBD adına konuşan Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, facianın sosyal niteliğini ortaya çıkaran “neden” sorusunu, facianın doğallaştırılması sürecinde hakim olan “nasıl” sorusundan önce sormayı sorumluluk olarak edindiklerini ifade etti. Soma’nın toplumsal bir felaket olduğunu bildiren Özdemir, “Soma faciasının ardındaki gerçek, toplumsal güç ilişkilerine feda edilmemelidir” dedi.

Özdemir'in açıklamaları şöyle:

“Soma maden faciası genelleşmiş sermaye ilişkilerinin, özel teknik koşullar ile birleşmesinin bir ürünü olarak açığa çıkmış yapısal ve genel bir olaydır. Faciada işverenin sorumluluğu tartışılmaz bir şekilde bulunmakla birlikte kazaya neden olan özel teknik koşullar, sadece o iş yerinde ve sadece katliamın gerçekleştiği gün meydana gelmiş olan kimi olgular olarak da değerlendirilemez. Üretimde aşırı kar hırsı, özelleştirme ve taşeronlaşma politikaları ile dayıbaşı sistemi, yetersiz işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri, yasa ihlalleri ve denetim eksiklikleri maden faciasının başlıca nedenleri arasında yer almaktadır.”

Özdemir’in açıkladığı raporda öne çıkan başlıklar özetle şöyle:

- Soma faciasının ardındaki en önemli neden 2000’li yıllarda ivme kazanan özelleştirme ve piyasalaştırma süreçleridir.

- Soma faciasına neden olan bir başka önemli etken de madenlerdeki ölümcül düzeyde güvencesiz çalışma koşullarına razı olacak kadar yoksullaşma sürecidir.

- Soma maden faciası madenlerdeki emek rejimi çerçevesinde açıklanabilir. Soma’daki faciayı ortaya çıkaran iş örgütlenmesi ve üretim süreci, üç boyutun (iktisadi, siyasi ve ideolojik) bir arada etkisiyle oluşan bir emek rejimi içerisinde gerçekleşmiştir.

- Soma faciasını hazırlayan üretim zorlaması, çalışma saatleri ve koşulları ile yönetim zihniyeti, var olan emek rejiminin yaşamsal baskı unsurlarıdır. Üretim zorlamasının, TKİ’den başlayacak şekilde, firmaya, firma yönetiminden, vardiya amirlerine ve mühendislere, dayıbaşılardan işçiye kadar uzanan bir silsile halinde, yukarıdan aşağıya doğru hiyerarşik bir temelde oluştuğu ve bu üretim baskının yeni risk faktörleri açığa çıkarmanın yanı sıra halihazırda çok tehlikeli ve yüksek risk taşıyan bir faaliyet olan kömür çıkarma işini, daha da riskli kıldığı görülmektedir. Madendeki üretim zorlaması, kar hırsı ve rekabetle ilgili olduğu kadar siyasi ihtiyaç ve ilişkiler ile de bağlantılıdır.

- Soma maden faciasında işçi sağlığı ve iş güvenliğini ihmal eden TKİ, şirket ve dayıbaşılıktan oluşan bir üçlü oluşum söz konusudur. Bu kapsamda, kâr odaklı, aşırı kapasite kullanımlarına dayalı, ucuz kömür üretimini hedefleyen, yüksek risk taşıyan, kuralsız, mühendislik bilim ve tekniğinden azade, ilkel iş aracılığı ve üretim yöntemleri ile gerçekleştirilen üretim ortamında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri de geri plana itilmiştir. Kazaya neden olan etmenler yapısal ve teknik düzeyde birbiriyle iç içe geçmiş bir görünüm sergilemektedir. Bu haliyle, esas itibarıyla alım garantili üretim, dayıbaşılık ve üretim zorlaması biçiminde açığa çıkan üretim ve çalıştırma stratejisi, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısında en büyük risk unsuru olarak belirmektedir. Maliyetleri alabildiğine düşürmeyi hedeflemiş olan bu üretim ve çalıştırma stratejisi, risklerin öngörülüp, en son teknoloji ile gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması sorumluluk ve gerekliliğini bir kenara bırakmıştır. Bilirkişi Raporu’nda da dikkat çekilen bu noktanın aynı zamanda, devletin bilgisi ve hatta teşviki altında yapıldığı da kaydedilmiştir.

- Soma maden faciasında bir başka oluşum ise hükümet, şirket ve sendika ilişkileri olarak ortaya çıkmaktadır. Şirket yönetimi hükümet ile yandaşlık, sendikayla ise hükmetme ilişkisi içinde yerel emek piyasasını ve iş ilişkilerini belirleyen bir niteliğe sahiptir. Bu oluşum sürecinde, kuralsız, her türlü denetimden arındırılmış bir üretim ortamında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri sistematik olarak ihmal edilmiştir.

Kaynak: Birgun.net