Dr. Ergün Demir - Dr. Güray Kılıç

Sağlık Uygulama Tebliği'nde 18 Haziran 2016 da yapılan bir değişiklikle ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri arasında sıralanan kardiyovasküler cerrahi branşında yapılan cerrahi işlemler için üniversite hastanelerinde ilave ücret alınabileceği bildirildi. Bu şekilde ilave ücret dayatılarak zor durumda olan ve zorunlu olarak bu işlemi yaptırmak durumunda olan vatandaşlara “ya evini sat ya da öl” denilmiş olmaktadır.

Hükümet, bu şekilde bir yandan Genel Sağlık Sigortası kapsamı içinde bulunan işlem ve hizmetlerin miktarını azaltarak diğer yandan da kamuda da bu işlemlerin bir kısmına ilave ücret getirerek tamamlayıcı –destekleyici sigortayı zorunlu hale getirmenin yollarını, gerekçesini oluşturmaya çalışmaktadır.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın “Tam Gün” yasası görüşülürken sarf ettiği “Bunların gözü doymaz”, “Bıçak parasını kaldıracağız, doktorun elini hastanın cebinden çıkaracağız” “Artık vatandaşı tuzu kuru öğretim üyesi hekime soydurmayacağız" vb. sözleri belleklerimizde tazeliğini korumaktadır.

İşler iyi değil
Peki, şimdi ne oldu? Anlaşılan sağlık alanında işler pek de beklendiği gibi iyi gitmemektedir. Hekimleri kötülemek, itibarsızlaştırmak için akla hayale gelmedik icraatlara imza atanlar belli ki sürekli kötüledikleri ve hakaret ettikleri hekim öğretim üyeleri üzerinden üniversitelere yeni kaynak yaratma telaşına düştüler.

Sağlıkta eşitsizliklerin giderek arttırıldığı bir süreçten sonra artık sağlığa erişimin yurttaşların önemli bir kısmı için giderek imkânsızlaştırıldığı bir sürece doğru evriliyoruz.

SGK, mali disiplinin korunmasını gerekçesiyle SUT ile sağlanan sağlık hizmetlerinin finansmanına ek olarak özel ve kamu hastanelerine kaynak olarak vatandaşın cebini adres göstermektedir. Vatandaşların sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için artık sadece prim ödemesi yeterli gelmemektedir. Primin yanı sıra cep’ten katılım payı ve ilave ücret ödemesi de gerekmektedir.



Katılım payları;
Kamu hastaneleri 5 TL,
Özel hastaneler 12 TL,
10 gün içerisinde müracaat 5 TL,
İlaç bedelinin yüzde 10-20’si,
Her bir reçete için 3 TL, üç kutuya ilave her bir kutu ilaç için 1TL,
Vücut dışı protez ve ortezler yüzde 10–20, her bir ortez ve protez için katılım payı tutarı brüt asgari ücretin yüzde 75’ni geçemeyen tutarlar vatandaşlar tarafından katılım payı olarak cebinden ödenmektedir.


İlave ücret alınması uygulamasında;
» Kurumla sözleşmeli vakıf üniversitesi ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca yüzde 200,
»Üniversitelerde (Vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyelerinin mesai saati sonrası poliklinik muayenelerinde iki katı, her bir girişimsel işlem için sağlık hizmeti bedelinin bir defada asgari ücretin iki katı,
»Otelcilik hizmetlerinde çift yataklı odalarda standart yatak tarifesinin1,5 katı, tek yataklı odalarda ise 3 katı,
»Eşdeğer ilacın en ucuzunun yüzde 10’unu,
»İstisnai sağlık hizmetleri için işlem bedellerinin 3 katı ilave ücret vatandaşlar cepten ödemektedir.

İlave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri
a) Acil servislerde verilen acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,
b) Yoğun bakım hizmetleri,
c) Yanık tedavisi hizmetleri,
ç) Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),
d) Yenidoğana verilen sağlık hizmetleri,
e) Organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri,
f) Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,
g)Hemodiyaliz tedavileri,
ğ) Kardiyovasküler cerrahi işlemleri. (İstisnai sağlık hizmetlerinde belirtilen işlemler hariç)


***

Umut satmayın

Sonuç olarak; sağlık hizmetlerinin finansmanına ek kaynak olarak yurttaşın cebi adres gösteriliyor. İlave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri içinde yer alan kardiyovasküler cerrahi işlemleri için (vakıf üniversiteleri hariç) üniversite hastanelerinde ilave ücret uygulaması ile önümüzdeki dönem sağlık finansmanında çeşitli değişikliklere gidileceğinin habercisi olarak görülmektedir. Yine 1 Haziran günü kanser hastalarını umutlandıran haber Sağlık Bakanı Recep Akdağ'dan geldi ‘’Kanser cerrahisinde fark ücreti kalkıyor’’ haberi dolaşıma girdi. Oysa SUT hükümlerinde görüldüğü gibi kanser tedavisi için ilave ücret alınmamaktadır. Bu durumu suiistimal eden hastaneleri denetleme görevi hükümete bağlı SGK’ye aittir. Kanser hastalarına sadece haklarını hatırlatmak ve gereğini yapmak gerekir, boş umut asla satılmamalıdır.

Kaynak: Birgun.net