DİSK-AR’ın hazırladığı ‘Sendikalaşma ve Toplu İş Sözleşmesi Raporu’na göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından yüzde 11,5 olarak açıklanan sendikalaşma oranı gerçek durumu yansıtmıyor. Kayıt dışı işçileri de kapsayan fiili sendikalaşma oranı yüzde 9,7. Sendikalı işçilerin üçte biri ise toplusözleşme kapsamı dışında bulunuyor.

DİSK Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), Temmuz 2016 sendikalaşma ve Aralık 2015 toplu iş sözleşmesi kapsamı istatistiklerini değerlendirdi. Rapor, resmi rakamların gerçeği yansıtmadığını ve sendikalaşmada son 4 yıldır yaşanan artışın büyük bölümünün 'yapay olduğunu' ortaya koyuyor.

Kayıt dışı işçiler hesaba katılmıyor
2012 yılında çıkarılan 6356 sayılı yasadan sonra sendikaların üye sayılarını hesaplama yöntemi değiştirildi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri esas alınmaya başlandı. Rapora göre, bu yasanın çıkmasının ardından yayımlanan istatistiklerin önceki dönemlere göre daha sağlıklı olduğunu söylemek mümkün, ancak yeni dönemde de hesaplamalarda çeşitli sorunlar yaşanıyor. ÇSGB kayıt dışı çalışan işçileri hesaba katmadığı için sendikalaşma oranları gerçek durumdan yüksek çıkıyor. Üstelik, bu oranlar toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sendikalı işçi sayısını yansıtmıyor.

Gerçek oran yüzde 9,7
Son olarak yayımlanan Temmuz 2016 istatistiklerine göre, Türkiye’de sigortalı işçi sayısı 13 milyon 38 bin 351, sendikalı işçi sayısı ise 1 milyon 499 bin 870. Buna göre, sigortalı işçilerin sendikalaşma oranı yüzde 11,5.

Rapora göre, kayıt dışı işçiler hesaba katıldığında, bu oran yüzde 9,7’ye geriliyor. Toplusözleşme kapsamı oranları açısından ise durum daha da vahim. İşçilerin sadece yüzde 7’si toplusözleşme kapsamında. Özel sektörde ise toplusözleşme kapsamı sadece yüzde 4,6.
DİSK-AR'a göre bu veriler, “ÇSGB tarafından açıklanan yüzde 11,5’lik sendikalaşma oranının fiili durumu yansıtmayan yapay bir sendikalaşma oranı olduğunu” gösteriyor.

Sendikalaşma durma noktasında
Temmuz 2016 istatistiklerinde, sendikalı işçi sayısı ve oranının bir önceki döneme göre düştüğü görülüyor. Ocak 2016’da 1 milyon 514 bin 53 olan işçi sayısı, 14 bin 193 kişi azaldı. Resmi sendikalaşma oranı da yüzde 12’den yüzde 11,5’e geriledi. Buna göre, 2013 yılından bu yana düzenli olarak yüksek miktarlarda artan sendikalı işçi sayısı, 2016 Temmuz ayında ilk kez bu eğilimi terk ederek durgunlaştı.

Bu gerileme, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından Aksiyon-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikaların kapatılmasından kaynaklanıyor. Ancak rapora göre, sendikalaşmada azalma eğiliminin tek nedeni bu değil. 30 bin civarında üyesi bulunan Aksiyon-İş sendikaları kapatılmamış olsaydı, sendika üye sayılarında yalnızca 15 bin civarında artış olacaktı. Ancak Temmuz 2015’te, sendikalı işçi sayısındaki artış 130 binin üzerindeydi.

Raporda, şu değerlendirme yer alıyor: “2016 Temmuz ayında sendika üyeliği durma noktasına gelmiştir. Önceki dönemlerle karşılaştırıldığında bunun ciddi bir durgunluk anlamına geldiği açıktır. Özellikle son iki yılda sendika üyeliğinde görülen hızlı artış eğilimi sona ermiştir. Son iki yılda görülen hızlı artışın en önemli nedeninin taşeron işçilerinin sendikalaşması olduğu söylenebilir.”

***

Her üç sendikalıdan biri TİS’ten mahrum

Toplu iş sözleşmesi (TİS) kapsamı, sendikalı işçilerin sendikal hakları ne ölçüde kullanabildiğini gösteriyor, çünkü TİS kapsamında olmayan sendikalı işçilerin gerçek bir sendikal korumadan yararlandığını söylemek mümkün değil.

Pek çok ülkede TİS kapsamındaki işçi oranı, sendikalı işçi oranından daha yüksek. Örneğin AB ülkelerinde sendikalaşma oranı ortalama yüzde 20-25 civarında iken, TİS kapsamındaki işçi oranı yüzde 65’e yakın.

Türkiye’de ise TİS kapsamındaki işçi sayısı, sendikalı işçi sayısının çok altında. ÇSGB verilerine göre, Aralık 2015 itibarıyla toplusözleşme kapsamındaki işçi sayısı 1 milyon 4 bin iken, sendikalı işçi sayısı 1 milyon 514 bin. Buna göre, 510 bin işçi sendika üyesi olduğu halde TİS’ten yararlanamıyor. Bir diğer ifadeyle sendikalı işçilerin üçte biri toplu iş sözleşmesinden mahrum bulunuyor.

Özel sektörde tablo daha da karanlık. Aralık 2015 itibarıyla özel sektörde çalışan 14 milyon 71 bin işçinin yalnızca yüzde 4,6’sı, yani 643 bin 484’ü TİS hakkından yararlanabiliyor.

TİS sistemi iflas etti
DİSK-AR’ın raporunda, TİS kapsamı dışındaki sendikalı işçi sayısının giderek arttığına da dikkat çekiliyor. Buna göre, 2012’de 311 bin sendika üyesi TİS kapsamı dışındayken, bu sayı 2014’te 343 bine, 2015’te ise 510 bine yükseldi.

Raporda, “Sendikalı işçilerin üçte birinin TİS kapsamı dışında kalması, toplu iş sözleşmesi sisteminin iflası anlamına gelmektedir. Bunun en temel nedeni işkolu, işletme ve işyeri barajları ile anti-demokratik TİS yetki mekanizmasıdır “ denildi.

***

Sözleşmeler sendikasız işyerlerine de uygulanmalı

DİSK-AR raporunda, sendikalaşma ve toplusözleşme kapsamı oranlarının yükseltilmesi için yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor:

»Sendikal yasalar ILO normlarına uygun hale getirilmeli, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı.

»TİS yetki sistemi köklü biçimde değiştirilmeli.

»İşkolu, işyeri ve işletme barajları kaldırılmalı, TİS yetkisi işçilerin özgür iradesiyle (referandum) ile saptanmalı, hantal ve anti-demokratik mevcut yetki sistemi değiştirilmeli.

»6356 sayılı yasada yer alan teşmil sistemi işlevli hale getirilmeli ve toplu iş sözleşmeleri sendikasız işyerlerine de uygulanmalı.

***

Rapordan notlar…

»En düşük sendikalaşma oranına sahip işkolları: İnşaat, turizm ve büro. Resmi sendikalaşma oranı yüzde 11,5 iken, bu oran inşaat işkolunda yüzde 2,6, turizmde yüzde 3,4, büroda ise yüzde 4,9.

»Sendikalaşma oranları imalat sanayiinde ve kamu ağırlıklı işkollarında ortalamanın üzerinde. Sendikalaşmanın en yüksek olduğu üç işkolu: Banka-finans, savunma-güvenlik ve genel işler.

»Sendikalaşmanın en düşük olduğu 10 il: Denizli, Yalova, Antalya, Ordu, Nevşehir, İstanbul, Antep, Osmaniye, Uşak ve Konya. Sendikalaşma oranlarının en yüksek olduğu iller ise Rize, Tunceli, Zonguldak gibi kamu işçiliğinin yoğun olduğu iller.

»Sendikalaşma oranları, cinsiyete göre de önemli farklılıklar gösteriyor. 9,1 milyon erkek işçinin 1,2 milyonu, yani yüzde 13’ünden fazlası sendikalı. 3,3 milyon kadın işçinin ise yalnızca 254 bininin, yani yüzde 7,6’sının sendika üyeliği bulunuyor.

DİSK'in Sendikalaşma ve Toplu İş Sözleşmesi Raporu 'nun tamamı için tıklayınız

Kaynak: Birgun.net