Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, 2016 Mart ayı enflasyonuna ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Böke, "Çekirdek enflasyon yükseliyor. Dünyada 36. en yüksek enflasyona sahip ekonomiyiz" değerlendirmesinde bulundu .

"Dünyada 36. en yüksek enflasyona sahip ekonomiyiz"

Selin Sayek Böke'nin açıklaması şöyle; "Bugün açıklanan TÜFE rakamları, hiçbir zaman tutmayan enflasyon hedefinden Mart ayında da hala uzakta olduğumuzu göstermektedir. Mart ayı itibariyle yüzde 7,46 olan enflasyonla, Türkiye'nin dünyadaki 182 ülke arasında hala en yüksek enflasyona sahip 36. ülke konumundadır."

"Çekirdek enflasyon yükseliyor"

Mart ayında çekirdek enflasyonun yüzde 9,51'e yükselmiş olması, AKP iktidarının ve Merkez Bankası'nın iddialarının aksine, Türkiye'deki enflasyon probleminin gıda fiyatlarındaki dönemsel artışlardan değil, ekonomi yönetimine dair yapısal problemlerden kaynaklandığını ispatlamıştır. Dönemsel koşullar gereği enerji gibi girdilerin ve gıdanın fiyatı düşmesine rağmen halen enflasyon hedefinin tutturulamamış olması, enflasyon yaratan ana nedenin güven azalması, ekonomik belirsizlikler, AKP iktidarının ekonominin yapısal sorunlarına dair çözüm üretemeyen politikasızlığı olduğuna işaret etmektedir. Bunun yanı sıra, Merkez Bankası'nın enflasyon hedefini tutturmakta sürekli olarak başarısız olması, beklentilere olumsuz yansımakta ve bir sonraki dönem yine enflasyonu arttırıcı etki yapmaktadır. Bir başka deyişle, AKP iktidarının ekonomiyi yönetemeyerek güvensizlik ve ekonomik belirsizlik oluşturmasının, siyasi etki altındaki Merkez Bankası'nın asli görevi olan enflasyon hedefini tutturamamasının bedelini Türkiye yüksek enflasyon olarak ödemektedir.

"Bağımsız ve asıl görevini hatırlayacak bir Merkez Bankası'na ihtiyaç var"

Merkez Bankası bir an önce piyasaları yönlendirecek ve piyasalara güven verecek bir yapıya kavuşmak zorundadır. Merkez bankalarının iktidarların arka bahçesi olması durumunda ortaya çıkan olumsuzluklar daha önce ülkemizde ve farklı ülkelerde defalarca test edilmiştir. Hiç kimsenin iktidarın siyasi beklentilerinin karşılamak için Türkiye'yi bir kez daha aynı bataklığa saplamaya hakkı yoktur. Merkez Bankası bir an önce kanununda tanımlanan bağımsızlığa kavuşmalı ve asli görevi olan fiyat istikrarını sağlamaya odaklanmalıdır. Enflasyonu düşürmenin, vatandaşın cebindeki yangını söndürmenin ilk şartı Merkez Bankası'nın Beştepe'deki Kaçak Saray'ın siyasi ihtiraslarını değil, iktisadi gerçekleri ve ülke ekonomisinin gereklerini gözeterek görev yapmaya başlaması ve piyasalardaki tedirginliği bir an önce ortadan kaldırmasıdır. 19 Nisan'da belirlenecek yeni Merkez Bankası yönetiminin siyaset değil liyakat esasıyla belirlenmesi ve yeni gelecek ekibin siyasetten aferin almak için değil, ekonominin gerekleri doğrultusunda politika üretmesi bu anlamda hayati önem taşımaktadır."

Kaynak: Birgun.net