Suriye’ye girmek için ‘gerekçe‘ üretilmekte kullanıldığı iddia edilen ve geçen yıl gece yarısı operasyonuyla Türkiye sınırına getirilen Süleyman Şah Türbesi'nin, eski yerine taşınacağı açıklandı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasından sonra türbenin eski yerine götürüleceğini söyledi.

Türbenin taşındığı Kobane’nin Eşme Köyü'nün Kürt bölgesi olduğuna dikkat çeken Kobane Kantonu Dışişleri Bakan Yardımcısı İdris Nassan, operasyonun ardından BİrGün'e yaptığı açıklamada "Türbe eski yerine gidecek" demişti. Nassan, “Eşme bir Kürt köyüdür ve türbe sonsuza kadar burada kalmayacak. Anlaşmamıza göre Karakozak özgürleştiğinde türbe eski yerine geri götürülecek” ifadelerini kullanmıştı.

'Planlıyoruz'
Resmi olarak bunu doğrulayan Çavuşoğlu, "Güvenlik sağlandıktan sonra, istikrar sağlandıktan sonra o türbeyi orijinal yerine taşımayı düşünüyoruz, planlıyoruz" dedi.

Çavuşoğlu, karşı tarafça defalarca dile getirilen, türbenin taşınması sırasında YPG ile işbirliği yapıldığı iddialarını ise reddetti. Bakan, şu ifadeleri kullandı; "Biz burada DAİŞ ve bölgedeki çatışmalardan dolayı bir tehdit oluşunca bu türbeyi geçici olarak taşımak istedik, kararımızı verdik ve o kararı verdikten sonra da oradaki unsurların hepsine şunu söyledik; 'Sakın ha karşımıza çıkmayın, karşımıza çıkanı vururuz' dedik ve operasyonu da yaptık. Bir kaza neticesinde sadece bir astsubayımız şehit oldu. Dolayısıyla PYD, YPG'yle iş birliği kesinlikle söz konusu değildir."

Seçime üç gün kala sızmıştı
Suriye’deki Türkiye toprağı sayılan Süleyman Şah Saygı Karakolu'na yönelik IŞİD tehdidine karşı savaş planlarının ele alındığı ve Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan güvenlik zirvesine ait ses kaydı bulunan yolsuzluk iddialarının Türkiye gündemini sarstığı süreçte ve 30 Mart yerel seçimlerine üç gün kala sızdırılmıştı. Zirvede dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Hakan Fidan, Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in konuştuğu öne sürülüyordu.

Kayıtlarda Davutoğlu'nun ‘Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu konjonktürde böyle bir imkânın değerlendirilmesi gerektiğini söylediği' sözlerinin yer aldığı ve Fidan'ın ise ‘gerekirse Suriye’ye dört adam göndererek Türkiye’ye sekiz füze attırıp gerekçe üreteceğini' söylediği iddia ediliyordu.