ZEYNEP KURAY / [email protected]
@zeynokuray

Emek ve Demokrasi için Güç Birliği, “Faşizme darbelere ve savaşa karşı demokrasi ve barış istiyoruz” şiarıyla İstanbul Bakırköy Halk Pazarı’nda miting düzenledi. 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla düzenlenen mitingde, Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü, savaş, baskı ve şiddet politikalarına son verilmesi ve Suriye’ye müdahaleden vazgeçilmesi çağrıları yapıldı, barış talebi dile getirildi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 78’liler Derneği adına Celalettin Can, KESK Eş Genel Başkanları Lami Özgen ve Şaziye Köse, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TTB Prof. Dr. Raşit Tükel, Alevi Bektaşi Federasyonu Naci Düzgün, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ESP MYK Üyesi Suat Kılıç gibi parti ve kurum temsilcilerinin katıldığı mitingde, “İşkence insanlık suçudur”, “Eşit yurttaşlık istiyoruz”, “Kadın cinayetlerine hayır”, “Anadilde eğitim istiyoruz” dövizleri ile Kürtçe ve Türkçe “Barış” yazılı flamalar taşındı. Sahnenin önüne ise 10 Ekim Barış Mitingi’nde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının olduğu pankart asıldı.

Binlerin katıldığı miting 10 Ekim Ankara Katliamı’nda ve savaşta hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşuyla başladı.

‘O çuvala sığmayız’

İlk konuşmayı Barış İçin Akademisyenler adına 672 sayılı kararname ile görevinden ihraç edilen Doç. Dr Hakan Koçak yaptı. İhraç edilen akademisyenler adına konuşmasını yapan Koçak, “Biz kamu için mücadele eden bilim insanlarıyız. Biz o kararnameye o çuvala sığmayız. Bizi o çuvala sokmaya çalışanlar yıllardır o çuvalın içinde debeleniyor. Amaç barış sözünden geri döndürmekse barış sözünden asla geri dönmeyeceğiz. Tek pişmanlığımız ölenler için daha fazla bir şey yapamamış olmak. 672 sayılı kararname korkunç bir kararname. Muhalif olan herkesi kararnamede ifade edilenlerle ihraç edilebilirler” diye konuştu.

‘Fırsata çevrildi’

Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği’nin ortak metninin Kürtçe ve Türkçe okunmasıyla devam eden mitingde, KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Fadime Kavak Türkçe, Feremez Erkan Kürtçe metni okudu.

Darbe girişiminden sonra AKP’nin izlediği politikaları eleştiren Kavak, “AKP, darbe girişiminin oluşturduğu atmosferi faşizan, sömürücü ve savaş yanlısı dikta rejimini derinleştirmek için fırsata dönüştürdü. Askeri darbe girişiminde ölen yüzlerce insanımız, demokrasiyi askıya alan sivil darbeler, OHAL ilanı, kitlesel gözaltılar ve tutuklamalar, işten çıkarmalar, kadına yönelik ayrımcı politikalar ve şiddet, homofobiden beslenen şiddet ve cinayetler, Alevilere yönelik mezhepçi dayatmalar, laiklik karşıtı gerici politikalarda kaygı verici artış, Saray’da düzenlenen zikir törenleri, çocuk istismarı, doğamızın talan edilmesi, iş cinayetleri ve daha nice insanlık onuruyla bağdaşmayan politika ve uygulamalar” dedi. ‘

‘Bu savaş bizim değil’

7 Haziran seçimlerinden önce AKP hükümeti kanadından “Ya biz ya kaos” denildiğini hatırlatan Kavak, “Haziran 2015’ten beri ülkemizin içine sokulduğu bu tabloda, bitmek bilmeyen çatışmalar, ölümler, bombalı katliamlar, sivillerin yakıldığı bodrumlar, Sur ve Cizre başta olmak üzere yakılan, yıkılan, yok edilen kentler, ilçeler, kasabalar eksik olmuyor. Bu savaş bizim savaşımız değil! Savaşa mecbur olan iktidarını savaşa, gerilime ve kaosa bağlayan AKP’dir” diye konuştu. Kavak, Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği olarak, Kürt sorununda; ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş, şiddet odaklı politikaların derhal terk edilmesini, barışçıl ve demokratik yollarla çözüm için gerekli adımların acilen atılmasını, çatışmanın bitmesini diyalogun başlamasını istediklerini de aktardı.

Öte yandan aralarında sendikacı, akademisyen, sanatçı, gazeteci ve yazarların olduğu 40 imzacının çağrısıyla kamuoyuna duyurulan ‘Gericiliğe, emperyalizme ve darbecilere karşı’ başlıklı miting, İstanbul Kartal’da gerçekleştirildi.

Kaynak: Birgun.net