Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, 17 Şubat'ta başkentte 28 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan bombalı saldırının, Ankara'nın Suriye savaşına yönelik pozisyonu etkileyeceğini söyledi.

Kalın, Daily Sabah gazetesi için kaleme aldığı "Ankara'daki saldırı yeni fay hatlarını ortaya çıkardı" başlıklı makalesinde, 1980'lerden bu yana 'terör örgütleriyle2 mücadele eden Türkiye için bu tür terörizmin yeni olmadığını ancak 17 Şubat'ta yaşanan saldırının pek çok açıdan bir ilk olduğunu iddia etti.

Bu saldırının "PKK'nin Suriye'deki uzantısı PYD ve silahlı kolu YPG'nin yanı sıra PKK'ye yönelik mücadelede de geniş kapsamlı sonuçlar doğuracağını" iddia eden Kalın "Saldırı, Ankara'nın Suriye savaşına yönelik pozisyonu da etkileyecek" ifadelerini kullandı.

Suriye Demokratik Güçleri'nin saldırının sorumluluğunu üstlenmediğine değinen Kalın, ancak kanıtların olayın arkasında YPG olduğunu açıkça ortaya koyduğunu da iddia etti.

Kalın, makalesine şöyle devam etti:

"Türkiye, ABD’nin YPG’ye olan desteğine haklı olarak tepki göstermektedir. 24 Kasım 2015 tarihinde Rus savaş uçağının düşürülmesini takiben, Rusya’nın Türkiye’ye karşı her şeyi ve herkesi kullanmak isteyerek YPG’yi destekleme konusunda harekete geçmesi belki anlaşılabilir. DAEŞ karşıtı strateji bir muammayla karşı karşıya kalmaktadır: YPG, DAEŞ’e karşı savaşan karşıt gruplara saldırı düzenlerken, DAEŞ de daha önce olduğu gibi güçlü ve faal olan konumunu sürdürmekte ve Esed rejimi de günden güne güçlenmektedir. Bu arada da Rusya diplomasi yapıyor izlenimi verirken bir yandan da Rus jetleri, Suriye kasabalarını ve şehirlerini bombalamaya devam etmektedir. Ruslar, geçen Aralık ayından beri, tüm ateşkes anlaşmalarını ihlal etmiştir ve Münih deklarasyonundan sonra bile rastgele gerçekleştirdikleri hava saldırılarına devam etmektedir. Son zamanlarda, Rus hava saldırılarında 2 binden fazla sivil hayatını kaybetmiştir.

Bu, Suriye’deki olası DAEŞ sonrası durumla ilgili bir soruyu gündeme getirmektedir. DAEŞ mağlup edilse bile - ki DAEŞ’e saldırıp, Esed rejiminin işlediği savaş suçlarının yanına kar kalmasına izin verme stratejisiyle bu pek mümkün gözükmüyor - Suriye’deki savaş sona ermeyecektir. Zira, Rusya ve İran tarafından desteklenen Esed rejimi Suriye halkına karşı savaşmaya devam edecektir. Bu da daha fazla kan dökülmesi, daha fazla savaş ve daha fazla mülteci anlamına gelmektedir."

Kaynak: Birgun.net