ZEYNEP KURAY / [email protected]

OHAL Kararnameleriyle muhalif televizyon ve radyoların kapatılmasını değerlendiren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Uğur Güç, muhalif sesleri kesmeye çalışan AKP hükümetinin mutlak iktidar olmak istediğini vurguladı. Bu baskıların ve sansürün karşısında tek duruş şeklinin örgütlü mücadele ve dayanışma olduğunu kaydeden Güç, 5 Ekim 2016 tarihinde tüm dünyada Türkiye’deki gazetecilere özgürlük

Halkın haber alma hakkı engellenemez

isteneceğini aktardı. AKP/Saray iktidarının çıkarttığı Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) Hayatın Sesi, TV 10, Zarok TV, Jiyan TV, TV10 ve İMC TV'nin de aralarında bulunduğu 12 TV ve 11 radyo yayınının kesilmesine karşı tepkiler büyüyor. ‘FETÖ’ adı altında bütün muhalif seslerin kesilmeye çalışıldığına dikkat çeken TGS Genel Başkanı Uğur Güç, Kürt, Alevi, sosyalist ve muhalif kanallara karşı topyekûn bir cadı avı başlatıldığına işaret etti. Bu yolla AKP hükümetinin mutlak iktidar olmak istediğini vurgulayan Güç, “AKP kendi dışındaki başka bir düşünceye, sese tahammülü yok . Bu yolla basını kendi kontrolü altına alamaya amaçlıyor. Bu mutlaklaşan bir iktidarın ayak sesleri diyebiliriz” diye konuştu.

'Dur demek gerek'

Gazetecilerin tehlikenin farkında olması gerektiğini ifade eden Güç, bugün kendi işlerini kaybetmeme uğruna sesini çıkartmayan ve her türlü baskıyı kabul eden gazetecilerin de bu tehlike çarkının dışında olmadığını kaydetti. “Sesini çıkartmayan bu gazeteciler gelecekte çalışacakları yerlerin de bir şekilde hedef olacağını görmeleri lazım” diyen Güç, “Bu baskılar ve sansürün karşısında tek duruş şekli örgütlü mücadele ve dayanışmadır” diye kaydetti. Kapatmaların önümüzdeki dönemlerde gazetelere de sıçrayabileceğine dikkat çeken Güç, Gündem'in kapatılmasının ardından sıranın Evrensel, BirGün, Sözcü, Cumhuriyet gibi muhalif gazetelere geldiği söylentilerinin dolaştığına işaret etti. Tek sesli bir döneme doğru gidildiğini belirten Güç, bu gidişata herkesin ve özellikle halkın dur demesi gerektiğinin altını çizdi. Tek sesli yayınların toplumu daha da kutuplaştıracağını hatırlatan Güç, “Zaten her akşam insanlar televizyonlarda AKP’nin propagandasını izliyor, duyuyor, görüyor. Böylece farklı, aykırı fikirlerin serbestçe beyan edilmesi engelleniyor. Bu tehlikeli gidişata mutlaka dur demek gerekiyor. İnsanların muhalif yayınlara ve halkın haber alma hakkına sahip çıkması gerekiyor” dedi.

Uluslararası dayanışma

15 Temmuz sonrası asıl darbeyi AKP hükümetinin yaptığını kaydeden Güç, bu sansür karşısında özgür basının susmayacağını hatırlattı. Baskılara karşı TGS olarak uluslararası dayanışmayı örgütlediklerini aktaran Güç, “Bu çerçevede 5 Ekim 2016 tarihinde Uluslararası Gazeteciler Federasyonu öncülüğünde tüm dünyada eş zamanlı Türkiye‘de ki gazetecilere özgürlük istenecek ve sosyal medya üzerinden kampanya yürütülecek. Yine yurtdışına çıkan AKP ‘li bakanlara gidecekleri ülkelerde Türkiye’deki basının durumu hatırlatılacak. Bizler ise burada mücadelemize devam edeceğiz , sokaklarda ve cezaevleri önünde eylemlerimizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Kaynak: Birgun.net