SEVGİM DENİZALTI

Soma davasının dün görülen duruşmasında bir dizi skandalı ortaya çıkardı. Buna göre, delil toplamak amacıyla sürdürülen çalışmalara aralarında tutuksuz sanıkların da bulunduğu Soma A.Ş. elemanları da katıldı. Katliamdan bir süre önce baş ağrısı, baş dönmesi şikâyetleriyle hastanelere başvuran çok sayıda işçinin karbonmonoksitten zehirlendiği belirtilirken, duruşmada tanık olarak dinlenen işyeri hekimleri, bu olasılıktan hiç şüphelenmediklerini, işçilerin ıslak saçla dışarı çıktığını, baş ağrılarının bundan kaynaklandığını öne sürdü. Vagon çarpması nedeniyle dizi ters dönen ve aylarca tedavi gören bir madencinin de kayıtlara ‘ayak burkulması’ olarak geçirildiği ortaya çıktı.

Delil güvenliği tehlikede

Manisa Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden katliamıyla ilgili 6’sı tutuklu 46 sanığın yargılandığı davanın 6’ncı blok duruşması, dün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmanın başında söz alan mağdur aileler vekili Denizer Şanlı, şunları söyledi: “Dosyaya yeni giren evraklardan anladığımız kadarıyla geçen günlerde madende numune alımı işlemi yapılmış, bilirkişiler eşliğinde delil toplanmış ve bu işleme sanıklardan Halil Sarı ve Ümit Şahin de katılmıştır. Sarı ve Şahin hem davanın sanığı hem de Soma Kömür İşletmeleri’nin elemanlarıdır. Ocakta halen karotlu sondaj işlemi yapılmaktadır. Bu sondaj işlemini yine Soma A.Ş.’nin elemanları gerçekleştirmekte, TKİ mühendisleri de denetlemektedir.”

Delil güvenliğini tehlikeye düşüren bu durumun kabul edilemez olduğunu belirten Şanlı, şirketin elemanları ile sanıkların bilirkişi incelemesi sürecinde kesinlikle görev almamalarını, incelemelerin bilirkişi gözetiminde yapılmasını talep etti.

Islak saçla çıkıyorlar

Duruşmada işyeri hekimleri Mehmet Serdar Ayanoğlu ile Caner Süer tanık olarak dinlendi. İşçilerin kendilerine genellikle mevsimler hastalıklar vb nedeniyle geldiğini savunan Ayanoğlu’na mağdur ailelerin avukatları, “Madende çalışmaktan kaynaklı hiçbir sağlık sorunuyla karşılaşmıyor muydunuz? 3 bin maden işçisinin olduğu yerde hiçbir işçiye kronik hastalık tanısı koymamış olmanızı nasıl açıklıyorsunuz? İşçiler baş ağrısı şikâyetiyle geldiğinde karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtisi olabileceğinden hiç şüphelenmediniz mi?” diye sordu. Ayanoğlu’nun “Zehirlenme olmadı, olsa haberimiz olurdu. Islak saçla dışarı çıkıyorlardı, nedeni bu olabilir” şeklindeki yanıtı üzerine, ailelerin avukatlarından Can Atalay, “Hastanelere başvuran çok sayıda işçi olmuş ama... Siz baş ağrısı şikâyetlerinin nedenini neden araştırmadınız?” ifadelerini kullandı.

Süer de karbonmonoksit zehirlenmesinin kan testiyle belli olabileceğini belirtti, ancak hiç kan testi yapmaya gerek duymadıklarını da söyledi. Süer, son zamanlarda işçilerin sağlık şikâyetlerinde bir artışın olmadığını da öne sürdü.

Ailelerin avukatlarından Berrin Demir, tanıklara “Siz iş kazalarını, meslek hastalıklarını doğru şekilde kayıtlara geçiriyor muydunuz?” diye sordu. Tanıkların ‘Evet’ yanıtı üzerine Av. Demir şunları kaydetti: “Elimizde İsmet Yılmaz adlı bir işçinin raporu var. İşçiye vagon çarpmış, dizi ters dönmüş, bacağı alçıda kalmış, ameliyat olmuş, aylarca fizik tedavi görmüş. Siz bu işçi için ‘ayağını burktu’ yazmışsınız. İşçiler arasında hastalanmayan, sakatlanmayan yok neredeyse, ama hiçbirinin elinde rapor yok.”

‘Haberim yok’

Ayanoğlu, avukatların sorusu üzerine, rahatsızlanan işçinin raporu bittikten sonra kendilerinin gözetiminde işe başlatıldığını söyledi. Bunun üzerine avukatlar, katliamda yaşamını yitiren işçilerden Mustafa Kaya’nın raporluyken çalıştırıldığını hatırlattı. Ayanoğlu, “Haberim yok, böyle bir şeyin olmaması lazım” dedi.

Öte yandan sanık avukatları, mağdur avukatlarının tanıklara yönelttiği her soruya itiraz ederek sorgulamayı engellemeye çalıştı. Avukatlara ve itirazların çoğunu kabul eden Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’ya madenci yakınları tepki gösterdi.

Kaynak: Birgun.net