Ayakta kalp krizi geçiriyormuş

“Tuncel abi, yürüyerek uzadı buralardan. Yatakta değil, hastanede değil, miskinken değil, sarhoşken değil, kırgınken, küskünken değil, dipçik gibiyken “saklandı”. Miladımız az, biriktirdiğim çok. Tek kere gördüm sıkıldığını, Ankara’da film çekerken, “Yoruldum artık, bırakacağım,” dedi, şaşırdım… Meğer kalp krizi geçiriyormuş, ayakta, yine ayakta...

Mutasarrıf çocuğu, Arnavutköylü, Amerika eğitimli bir adam. Eyüp Akarçeşme’deki işçi sınıfından abilerime benzemiyor sanırsınız. Hakan abinin annesi Dursen Hala’ya “Dulcinea” diyen abilerim, Don Kişot’u bilir, gelecekte Tuncel Kurtiz’le beni yan yana göreceklerini umarlardı. Oldu... Yine Grup Yorum 25. Yıl İnönü konserindeki haykırışıyla bitireyim hasbıhali. “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi...”

Güven Kıraç ise dergideki yazısında şunları söylüyor: “Tuncel abi, tam bir doğa insanıydı, çevreciydi. Zaten bir şekilde onun yaşadığı topraklara yolunuz düşerse Kaz Dağları’nda yaşadığı yerleri görürseniz söze ne hacet kalır anlarsınız diye düşünüyorum. Kendisine doğayla iç içe bir yaşam kurmuştu. Köylüyle de arası çok iyiydi, herkes onu tanır severdi. Cenazesini de oraya defnettiğimizde büyük bir izdiham oldu. Onu çok büyük kalabalıkla sonsuzluğa uğurladık.”

***

“Hacca gitseniz ya”

Bavul Sokak ekibi Tuncel Kurtiz’in gerçek huzuru buldum dediği, Kaz Dağları eteklerine kurulmuş Çamlıbel köyünü ziyaret etti. Kahveci Seyit Kaya, ilginç bir anı paylaşmış: “Bir oyununda hacı karakterini canlandırıyordu Tuncel Hoca. Adamın biri oyundan sonra kalkıp, “Ya hacca gitseniz daha güzel oynanmaz mı bu karakter,” dedi. Tuncel hoca da kaldırdı kaşlarını bir baktı adama; “Katili oynuyorum ben, seni mi öldüreyim” dedi. Adam da kıpkırmızı oldu hiçbir şey diyemedi.”

Kaynak: Birgun.net