NURCAN GÖKDEMİR
[email protected]

Dış politikadaki ‘sıfır sorun’ iddiası izlenen yanlış politikalarla büyük bir hezimete dönüşen AKP, Rusya ile başlattığı onarım sürecini Suriye ile uzlaşarak sürdürme arayışlarını hızlandırdı. Cezayir'de yayın yapan internet haber sitesi Al Watan'ın Nisan ayında duyurduğu, Türkiye ile Suriye'nin Cezayir'de görüştüğü iddiasının gerçek olduğunu doğrulayan gelişmeler yaşanıyor. Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın "Bizde bu yönde bir bilgi yok" demekle yetindiği ve yalanlamadığı temasların çeşitli düzeylerde sürdüğü konuşuluyor.

Başbakan Binali Yıldırım'ın "Düşmanlarımızın sayısını azaltıp dostlarımızın sayısını artıracağız" diyerek işaretlerini verdiği yeni dış politikanın ilk adımı Rusya'ya gönderilen dostluk mesajlarıyla atıldı, bunu Suriye ile yakınlaşma sürecinin izlemesi bekleniyor.

Kırmızı çizgiler ne olacak?
AKP Hükümetinin dış politikadaki yalnızlıktan kurtulmak için eski müttefikleriyle yakınlaşma arayışlarında en büyük sorunu büyük bir iddia ile dillendirilen ‘kırmızı çizgilerden’ U dönüşünü açıklama kaygısının oluşturduğu konuşuluyor. AKP'nin dış politika kurmaylarının, yaşanan ölümlere vurgu yaparak barışa dayalı bir dış politikanın yararlarından hareketle bir algı yönetimi üzerinde çalıştıkları aktarılıyor. Yıldırım'ın, "Esasında Suriye ’de yaşanan, dört yılı aşan bu anlamsız savaş yüz binlerce din kardeşimizin hayatına mal oldu" ifadesinin bu uzlaşıyı açıklamanın dayanacağı temel ifade olacağı bildiriliyor.


Öncelik sınır güvenliği
Türkiye ile Suriye arasında varılabilecek bir uzlaşı için öncelikle sınır güvenliğinin sağlanmasına yönelik adımların atılması gerektiği belirtiliyor. Uzmanlar, bunun için Türkiye'nin inandırıcı girişimlerde bulunmasının zorunlu olduğunu ifade ediyor. Türkiye'nin IŞİD militanları ve rejim muhaliflerine sağladığı örtülü ya da açıktan desteği kesmesiyle sürecin daha da hızlanacağı beklentisi dillendiriliyor.

Reuters’a konuşan AKP’li bir yetkili de, Esad konusundaki tutumlarının değişmeyeceğini ancak bölgedeki Kürt unsurlara karşı Suriye’yle aynı siyaseti izlediklerini söyledi. AKP’li yetkili, “Nihayetinde, Esad hâlâ bir katil. Kendi halkına işkence ediyor. Bu konudaki duruşumuzu değiştirmeyeceğiz. Fakat o, Kürt özerkliğini desteklemiyor. Birbirimizden hoşlanmıyor olabiliriz, fakat bu konuda aynı siyaseti izliyoruz” diye konuştu.

***

Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu: Türkiye barış taarruzu yürütmeli
AKP’nin söz konusu adımları çok inandırıcı olmayan politika değişikliğinin ön işaretleri ise bu ülkenin normalleşmesi açısından çok iyi.

Rus Milli Günü’ne tebrik mesajı gönderilmesi, Rusya Büyükelçisi’nin daveti kabulü önemli gelişmeler ancak ilişkilerin iyileşmesi için Rusya’nın bekledikleri var; özür dilenmesi, tazminat ödenmesi. Türkiye ilişkilerin iyileşmesini sağlayacak adımları atmalı, çünkü çok zarar görüyor. Usulüne uygun adımlar rahatsızlık da yaratmaz.

Suriye ile ilişkilere gelince bu daha zor. Başbakan Binali Yıldırım, “Dostlarımızı artırmalıyız” açıklamasını daha da önemlisi savaşın anlamsızlığına dair ifadelerini altı dolu olarak söylediyse bu çok önemli. Suriye’de öncelikle yapılması gereken iç savaşın durdurulması. Ondan sonra mevcut politika terk edilerek Esad’la mı görüşülecek, Cenevre sürecine mi dönülecek, Rusya ve İran mı devrede olacak, gereken her şey yapılmalı. Türkiye barış taarruzu yürütmeli.

Kaynak: Birgun.net