Birleşmiş Eller’in hayata geçirdiği Maltepe Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde tutuklu olan çocukların resimleri Modern İstanbul’da sergileniyor. Birleşmiş Eller ‘Renklerin Özgürlüğü’ temasıyla Maltepe Çocuk ve Gençlik Cezaevi’ndeki tutuklu çocukların resimlerinin olduğu projeyi halkla buluşturuyor. Birleşmiş Eller ile yola çıkan bu proje Maltepe Cezaevi’nde farklı hikayeleri olan tutuklu çocukların bir an olsun tutsaklıklarını unutturabilmeyi ve ruhlarını özgür bırakabilmeyi hedefliyor. 4. İstanbul Çocuk ve Gençlik Bianeli’nde sergilenen tutuklu çocukların resimleri 22 Mayıs’a kadar İstanbul Modern’de ziyaretçilerini bekliyor.

Bu vesileyle Birleşmiş Eller’i Işıl Ertekin ile konuştuk. Birleşmiş Eller, sistemin adaletsizliğini elden ele yardımlarla gidermeye çabalayan bir grup arkadaşın girişimi. İhtiyaç sahibi mağdur ailelerden, kaleme, cetvele ihtiyacı olan çocuklara kadar herkese uzanmaya çalışan bir arkadaş grubu ve etraflarında toplanan gönüllüler, birlikte Birleşmiş Eller'i kurdu.

Dayanışmada bulunmak isteyen ile yardıma ihtiyaç duyan eli birleştirmeyi gözeten Birleşmiş Eller, dayanışmayı büyüterek daha güzel bir dünya oluşturmaya çağırıyor.

Birleşmiş Eller, yardım etmek isteyip de kime yardımda bulunacağını bilemeyen insanlar ile yardıma ihtiyacı olup kimden yardım isteyeceğini bilemeyen insanları buluşturmak için biraraya gelen gönüllülerden oluşan bir organizasyon. Kollektif çalışmanın bir ürünü olan Birleşmiş Eller, dünyada var olmanın amacının dayanışmadan geçtiğine inanmakta ve böylece insanlara ulaşma derdinde.

Yardım etmek isteyen el ile yardım isteyen el buluşuyor

Projelerinin ana hedefi ise yardım etmek isteyen el ile yardım isteyen eli buluşturmak. Birleşmiş Eller adına konuşan Işıl Ertekin dayanışmayı şöyle özetliyor: “Bize mektuplar geliyor ve gerçekten kaleme ihtiyacı olan bir sürü insan olduğunu biliyoruz. Biz bu yolculuğa çıktığımızdan bu yana öğrenciler mektup yazıyor bize ve "kalemim, silgim var ama cetvelim yok, olsa ne güzel olur" diyorlar ve bunlar gerçekten çocukların ağzından çıkmış masum sözcükler. 20-30 arkadaş evimizde kullanılmayan ne varsa hepsini toplamaya başladık. İnsanlara da bu durumu en az biçimde hissettirmeye çalışıyoruz. Yani "Al ben giydim artık giymiyorum sen giyebilirsin mantığıyla hareket etmiyoruz, bu yüzden topladığımız eşyaları tek tek paketledik. Kendilerini değerli hissetmeleri bizim için çok önemli”

Birleşmiş Eller dayanışmayı sadece insan merkezli yapmıyor, her hafta yaptıkları bir projeden bahsediyorlar. “Sokaktaki hayvanlara mama dağıtımı yapıyoruz. Hepimizin bireysel olarak yanımızda bulundurduğu mamalar var, fakat bunlar yeterli değil. Biz de mama fabrikası olan arkadaşlarımızdan yardım istedik ve yeterli sayılabilecek kadar mama temin ettik ve ambalaj yaptırdık. Üstüne de bir öğünlük mamadır diye yazdık. Ve bu mamaları insanlara verirken bir şey yapmanıza gerek yok sadece hayvanları beslemeniz yeter dedik ve o insanlar hayvanları beslerken mutlu oldular.”

Dayanışmayı örme zamanı

İş sahibi olan Birleşmiş Eller gönüllüleri kolektif çalışmalarını mesai zamanları dışında yapıyorlar ve “Dayanışmayı örme zamanı” diyerek daha çok gönüllüyü dayanışma saflarına çağırıyorlar. Türkiye’nin her tarafına ulaşmak istediklerini söylüyorlar ve şöyle ekliyorlar: “Erzurum'da bir köy okulundan bir öğretmen bize ulaştı ve öğrencilerinin giyecek ayakkabılarından kırtasiye malzemelerine kadar hiçbir şeyi olmadığını anlattı ve çocukların fotoğraflarını gönderdi. Gerçekten çocuklar ayaklarına kış koşullarında poşet geçiriyorlar. Bir arkadaşımızın, çalıştığı tekstil firmasında iyi mont üreten bir tanıdığı var, diğer arkadaşımızın üye olduğu sitede bir kadın arkadaş kırtasiye malzemeleri ile uğraşıyor. Onlarla tek tek konuştuk ve çocukların ihtiyaçlarını gidip birebir okulda dağıttık.

Kaynak: Birgun.net