BURAK ABATAY / @abatayburak
[email protected]

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun deneyimli yönetmenlerinden Ragıp Yavuz, sosyal medyadaki paylaşımları bahane edilerek “Şehir Tiyatroları’nı “siyasi ve ideolojik çekişme ve çatışmaların odağı olmak” gerekçesiyle ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi.

Yavuz’un duruşması yarın gerçekleşecek ve ilgili karar açıklanacak.

Duruşma öncesinde BirGün’e açıklamalarda bulunan Ragıp Yavuz, karara ilişkin “Hukuka göre mi karar verecekler, muhalif kimliğime göre mi?’ yarın sonucu göreceğiz” dedi.

Daha önce yapılan 2 soruşturmanın da savunması kale alınmadığını ve tüm sorumluluğunu Yüksek Disiplin Kurulu’na bırakıldığını ifade ederken “Tüm bu süreçte ise ve Teftiş Kurulu bu soruşturmalara dair herhangi bir yetki almamıştı” dedi.

‘Hukuksuz bir soruşturma’

Ragıp Yavuz, soruşturmanın ve ihraç talebinin tamamıyla hukuksuz olduğunu sözlerine ekledi. Hukuksuz olmasının sebepleri olaraksa soruşturmanın içerisinde zaman aşımına uğramış twitlerin ve paylaşımların tarihleri açısından tahrifatın olmasını gösterdi.

Yavuz, konuya dair BirGün'e yaptığı açıklamasında, “Yarın gidip savunmamı vereceğim. Elimde Yüksek Disiplin Kurulu için çağrı var. Fakat ikilem de şu ki, açığa alındığımız için Belediye Başkanlığı’nın ana binasından sokulmuyoruz. Geçen hafta maaş bordrosu almak için gittiğimde içeriye almamışlar ve kimliğime bakıp içeriye girmemi engellemişlerdi. Yarın duruşmaya katılabilmek için elimdeki celbi gösterip içeriye girmeye çalışacağım. Umarım işe yarar” dedi.

‘Hukuk işlemiş olsa bu noktaya gelinmezdi’

Yarın görülecek duruşmanın kararıyla alakalı “Nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?” sorumuza ise Yavuz, şu yanıtı verdi:

“Hukuk ne kadar var?’ bunu konuşmamız lazım. Hukuk işlemiş olsa bu noktaya zaten gelmezdi. Hukuka göre mi karar verecekler, muhalif kimliğime göre mi sonucu göreceğiz.

Ben 12 Eylül’de de 1402 sayılı yasa ile ihraç edilmiştim. Şimdi yaşadığım bu ihraç talebi meselesi de kesinlikle 12 Eylül’le birebir aynı. Bir yandan demokrasi mitingleri yapılırken bir yandan da 12 Eylül karanlığına benzer icraatları yapılıyor. Bunlar nasıl demokrasi ile örtüşebilir bilmiyorum.”

Kaynak: Birgun.net