IŞİD'in çeşitli illerde düzenlediği ve onlarca kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırıları organize eden kişilerin, 2012 yılından itibaren yaklaşık 2 yıl boyunca adım adım izlendiği ortaya çıktı. Polisin fiziki ve teknik takibinde olan IŞİD'lilerin, bu süreçte örgütsel faaliyetler yürüttüğü, ormanlık alanlarda eğitim yaptıkları, paintball maçlarıyla silahlı eğitim gördükleri, alternatif bayram ve cuma namazları kıldıkları, örgüte eleman temin ettikleri belirlendi.

Polisin 2 yıllık takibinde olan ve neredeyse her adımlarında fotoğraflanan 19 kişiden bazıları bombalı saldırı veya saldırı girişimlerinin ardından tutuklandı, örgütün emiri Yunus Durmaz canlı bomba olarak kendini patlattı, hakkında arama ve tutuklama kararı çıkarılan 8 örgüt mensubu ise Suriye'ye kaçtı.

Polis 2012'den itibaren takibe başlamış
Gaziantep Emniyet Müdürlüğü 2012 yılında o dönem El Kaide olarak bilinen, ancak daha sonra IŞİD'e yöneldiğini belirlediği yapı içerisinde yer alan kişileri takibe aldı. Polis, aralarında canlı bomba olarak kendisini patlatan Yunus Durmaz, Gaziantep saldırısını yapan İsmail Güneş'in amcasının oğlu Ahmet ve Talha Güneş, Nusret Yılmaz, Abdulmutallip Polat, Erman Ekici'nin de bulunduğu 19 kişinin savcılık izniyle telefonlarını dinlemeye aldı, fiziki olarak takibe başladı. Polisin 2012 yılının ortasında başlayıp, 2014 yılının ilk aylarına kadar sürdürdüğü fiziki ve teknik takip sırasında El Kaide üyesi olup, daha sonra IŞİD'e tabi olan şüpheliler adım adım izlendi, her anları fotoğraflandı. Polisin 2 yıl süren takibi sırasında elde edilen bilgiler ve fotoğraflar, savcılığın "terör örgütü üyeliği" suçundan geçen Mart ayında açtığı ve 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan dava dosyasında yer aldı.

Askeri ve silahlı eğitim
Polisin yaklaşık 2 yıl sürdürdüğü fiziki takip sırasında örgüt mensuplarının her adımı izlendi. Polisin fotoğraflı olarak yaptığı fiziki takipte örgüt üyeleri Yunus Durmaz, Ahmet Güneş, Abdulmutallip Polat, Nusret Yılmaz ve diğerlerinin kentteki 2 ayrı dernekte sık sık örgütsel toplantılara katıldıkları kaydedildi. Örgüt mensuplarının 15 Eylül 2012'de El Kaide soruşturmasına tabi tutulan bir kişinin kızının düğününe katılarak IŞİD flaması taşıdığı belirtildi.

18 Kasım 2012 tarihinde ise Yunus Durmaz, Nusret Yılmaz, Abdulmutallip Polat ve Ahmet Güneş'in de aralarında olduğu 25 kişinin kamuflaj elbisesi giyerek örgütsel eğitim amaçlı paintball maçı yaptıkları, 3 Kasım 2012 ve 10 Şubat 2013'te örgütsel bağları güçlendirmek için halı saha maçı yaptıkları, 16 Aralık 2012'de 30- 35 kişi ile birlikte Burç ormanlık alanında örgütsel eğitim amaçlı düz koşu ve şınav çektikleri, yanlarında getirdikleri küçük çocuklara örgütsel eğitim yaptırdıkları, 13 Şubat 2013'te Suriye'de ölen Hikmet Aslan'ın Yeşilkent mezarlığında yapılan cenazesine katıldıkları, 15 Mart 2013'te bir düğüne katılarak flama sallayıp, tekbir getirerek gelin arabasının peşinden gittikleri, 31 Mart 2013'te örgütsel amaçlı ormanlık alanda toplantı düzenledikleri, 13 Ağustos 2013'te Suriye'deki çatışmalarda ölen Ali İhsan Yeter'in taziyesine katıldıkları, 27 Eylül 2013'te örgütsel amaçlı kermes düzenledikleri, 16 Şubat 2014'te Suriye'de ölen Mehmet Kanlı için kurulan taziye çadırını ziyaret ettikleri saptandı.

Alternatif bayram ve cuma namazı kılmışlar
Polis takibi sırasında IŞİD üyelerinin sık sık örgütsel toplantılar yaptıkları, derneklerde küçük çocukları eğittikleri ve imamların arkasında namaz kılmayı reddettikleri belirlendi. Fiziki olarak yapılan takipte IŞİD üyelerinin 25 Aralık 2012 günü bayram olmasına rağmen bir gün sonra 26 Aralık günü Yunus Durmaz, Ahmet Güneş'in de aralarında olduğu 70 kişinin alternatif bayram namazı kıldıkları belirlendi. Yine örgüt üyelerinin 2 ve 16 Ağustos ile 25 Ekim 2013 günü örgütsel faaliyet amacıyla toplandıkları dernekte alternatif cuma namazı kıldıkları saptandı.

Deri ve para topladılar

Polisin yaptığı telefon dinlemelerinde örgüt üyelerinden Nusret Yılmaz'ın 15 Ağustos 2012'de İ.H.K. adındaki kişiyle IŞİD'in finansmanında kullanılmak üzere para topladığının anlaşıldığı belirlendi. Teknik takipte, IŞİD üyelerinden Ahmet Güneş'in ise 25 Aralık 2012'de örgüt finansmanında kullanılmak üzere toplanılan derileri örgüt adına satmakla ve piyasa araştırması yapmak üzere bazı kişilerle konuştuğu saptandı. Yine polis takibinde IŞİD şüphelilerinin bölge illerine giderek örgütsel çalışmalar yaptığına yer verildi.

Polisin fiziki ve teknik takibinde Yunus Durmaz ile Nusret Yılmaz'ın 4 Ekim 2012 tarihinde Adana'dan örgütsel faaliyetlerde kullanmak üzere Adana'dan malzeme getirdikleri, otogarda bu kişileri Ahmet Güneş ve Erman Ekici'nin karşıladığı bilgisi paylaşıldı.

Polisin takibe aldığı 19 şüpheliden 8'i, 2015 yılı içerisinde IŞİD'e yönelik operasyonlarda tutuklandı. Polisin takibinde olan ve daha önce Suriye'ye gidip geldiği saptanan örgüt üyelerinden Mustafa Diken ile Halil İbrahim Kiraz ise 1 Mayıs günü 3 polisin yaşamını yitirdiği Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik IŞİD'in sorumlularından olan Ahmet ve Talha Güneş kardeşlerin kuzeni İsmail Güneş'in bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırının ardından gözaltına alınarak tutuklandı.

Örgütün Türkiye emiri olan Yunus Durmaz ise polis operasyonunda üzerindeki intihar yeleğini infilak ettirip parçalanarak öldü. Polisin 2 yıl boyunca izlediği örgütün diğer üyeleri; Ahmet Güneş, Talha Güneş, Nusret Yılmaz, İlyas Kaya, Cebrail Kaya, Abidin Aygün, Kürşat Akçiçek ve İsmail Pektaş'ın ise halen IŞİD amaçları doğrultusunda Suriye'de silahlı faaliyetlerde bulundukları için soruşturma kapsamında yakalanamadı.

Mart ayında iddianame hazırlandı
Cumhuriyet Savcılığı tarafından 19 sanıklı IŞİD üyeleri için geçen 4 Mart günü 19 sanık hakkında 'Terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla iddianame hazırladı. 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede sanıklar hakkında 2012 yılında soruşturma başlatıldığı bazılarının 2015 yılında tutuklandığı belirtilerek, dosyaların birleştirildiği görüldü. İddianamede; şüphelilerin "terör örgütüne eleman kazandırmak amacı ile örgütsel ders, toplantı, etkinlik düzenlemek ve katılmak, internet siteleri aracılığı ile örgüt propagandası yapmak, mevcut anayasal düzeni tekfir etmek, bu doğrultuda çocukların okula gönderilmeyerek medrese adı altında oluşturulan örgütsel eğitim verilen yere göndermek, oluşturulan sözde alternatif okulda eğitim verme çalışmalarını gerçekleştirdikleri, bu faaliyetlerini kendi yandaşlarına ve gizlilik içerisinde gerçekleştirdikleri" belirtildi. ()

Kaynak: Birgun.net