YAŞAR AYDIN [email protected] @yasaraydinnn

Yetki krizi yaşadığı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘biletini kesen’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başbakanın veda konuşması sırasında AKP’li vekillerle yaptığı toplantıda yeni döneme gözdağı vermeyi ihmal etmedi. ‘Çatlak ses istemediğini’ açıkça vurgulayan Erdoğan çıkmasını dört gözle beklediği Irak tezkeresini hatırlatarak “Irak tezkeresinde hayır diyen partili kaldı mı bir bakın” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Başbakan Davutoğlu'nu görevden alarak siyasal hayatımızda çok ender rastlanan bir gelişmeye imza attı. Gün boyu yapılan karşılıklı açıklamalardan da anlıyoruz ki Erdoğan rahatsızdı ve bu işin ‘uzaması’ anlamsızdı.

Şimdi gözler bir kez daha AKP'nin 22 Mayıs’ta yapacağı kongreye çevrildi. Öyle “acaba delege olarak kimi seçecek” heyecanı yok. Göstermelik bir eğilim yoklaması bile olmayacak. Erdoğan bir isim belirleyecek ve o seçilecek.

‘Kim olacak’ sorusunun önemi kalmadı
Davutoğlu'na yapılan muameleden sonra kimin AKP genel başkanı ve başbakan seçileceğinin anlamı kalmadı. Artık herkes biliyor ki bu göreve gelen isim Erdoğan'ın talimatlarının yapılıp yapılamadığının kontrolüyle ilgilenecek.

Binali Yıldırım ve Berat Albayrak'ın isimleri ‘kör gözüm parmağına’ olacak, Erdoğan zayıf bir ihtimal dahi olsa İsmet Yılmaz gibi bir ismi de tercih edilebilir.

Erdoğan yeni dönemde partiyle daha doğrudan ilgilenecek. Davutoğlu’nun ‘veda’ niteliğindeki basın toplantısını yaptığı sırada AKP'li vekillerle yaptığı toplantı ve de bu toplantıda söyledikleri bunun göstergesi niteliğinde.

Eli sürekli partide olacak
Toplantı sonrası gelen duyumlara göre Erdoğan talimatlar vermiş; “Dokunulmazlıklar ve yeni anayasa konusunda tereddüt yok, çatlak ses istemiyorum”, bir de hatırlatma da bulmuş, “Irak tezkeresinde hayır diyen partili kaldı mı bir bakın”.


Anlaşıldı ki bundan sonrada Beştepe, milletvekillerinin gruplar halinde katılacağı çok sayı da toplantıya ev sahipliği yapacak.

1 Mart 2003’te Meclis’in reddettiği Irak’a askeri sevkiyatı isteyen tezkereye hayır diyen vekillerin grup başkanvekilleri tarafından fırçalandığı iddia edilmişti. Hayırcı vekillerin önemli bir bölümü daha sonra Erdoğan tarafından vekil adayları listesinden çıkarılmıştı.

AKP’nin kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Ahmet Davutoğlu'nun da tezkereye karşı çıktığını savunmuştu. Tezkere, Tayyip Erdoğan’ın 14 Mart’ta başbakanlığı Abdullah Gül’den devralmasının ardından 20 Mart’ta kabul edilmişti.

Parti içi muhalefet bitti mi?
AKP'de milli görüş geleneğinden gelen ve partinin kurucusu olan hiç kimse (Abdüllatif Şener dışında) ayrılmadı. Bilindik bir parti özelliği göstermeyen AKP'de parti içi muhalefet de farklı yürüyor. Erdoğan'ı eleştiren bu çevreler parti içinde kalarak muhalefet etme yöntemini benimsediler. Davutoğlu yaptığı konuşmayla aynı tavrı devam ettireceğini gösterdi.

Yeni oluşacak parti MYK ve MKYK'si ile birlikte Bakanlar Kurulu oluşumu muhalefetin şekillenmesine kısmı de olsa katkıda bulanacaktır. Davutoğlu ile uyumlu çalışan isimler muhtemelen yerlerini kaybedecek.

Parti içi muhalefet giderek daha dar bir ekiple faaliyet sürdüren Erdoğan'ın hata yapmasını, yeni anayasa ve dokunulmazlıklar konusunda kısmi başarısızlıklarla zayıflamasını bekliyor.
Parti yönetimlerinin dışına çıkarılanların sayısı ise her geçen gün artıyor. Ama bu aynı oranda muhalefete yansımıyor. AKP'de parti içi muhalefetin tutumu sağda MHP'nin pozisyonuyla da ilgili. Orada yaşanan gelişmeler AKP içinde tutum alışları etkileyebilir.

Kaynak: Birgun.net