GABRIEL ZUCMAN
Kaliforniya Üniversitesi Berkeley

Dünya çapındaki demokrasi ve bütçeyle ilgili krizleri dikkatle incelediğinizde ‘işleyen bir sistem’ olan vergi cennetlerini bulacaksınız. Küreselleşme, şirketlerin kârlarını düşük vergi uygulanan ülkelere taşımalarını kolaylaştırıyor. Diğer yandan modern teknoloji, aynı zamanda varlıklı bireylerin paralarını kıyı bankacılığındaki (off-shore) beyan edilmemiş banka hesaplarına transfer etmelerine olanak sağlıyor. Veriler de gösteriyor ki vergi cennetlerinin kullanımı 1980’lerden beri durmadan artmakta ve muhtemelen artmaya da devam edecek.

Vergi cennetleri, gelir dağılımındaki eşitsizliğin artmasının ve kuvvetli ihtimalle gelecekte de artacak olmasının başlıca nedenlerinden biridir. En nihayetinde iyi işleyen bir vergi sisteminin oluşturulamaması durumu, eşitsizliğin giderek artacak olması riskini de büyütüyor. Yükselen eşitsizlik ve servetin belirli ellerde toplanması durumlarıyla ciddi biçimde mücadele etmek istiyorsak, bu biçim vergi kaçırma yöntemlerini kısıtlamamız gerekiyor.

Panama Belgeleri, zengin kişilerin yasal veya yasal olmayan nedenlerle olması gerekenden çok az vergi ödediğini ispatladı. Bu durumun gelir dağılımındaki eşitsizlik etrafında ne anlama geldiğini anlamak oldukça önemlidir.

Konunun küresel bağlamda ortaya çıkardığı tablo da oldukça ilginç. Küresel düzeyde, dünyadaki mali servetin yüzde 8’i vergi cennetlerinde bulunuyor. Fakat bu, kayda değer olan heterojen yapıyı gizleyen bir ortalamadır. Benim tahminlerime göre ABD, mali servetinin yüzde 8’inden daha azını kıyı bankacılığında bulundurmaktadır, belki yüzde 4’lük bir kısmını. Avrupa’nınki biraz daha fazla, yüzde 10 gibi bir ortalama. Fakat Türkiye de dahil birçok gelişmekte olan ülke, mali gelirinin çok daha fazlasını kıyı bankacılığında bulunduruyor. Bu da yaklaşık yüzde 20-50 gibi bir rakama tekabül ediyor. Yine Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler ‘vergi cennetlerin’den daha fazla etkileniyor çünkü bu tip ülkeler şimdiye kadar vergi mükellefiyetleri için yaptırımlar uygulamakta zorlanmışlardır. Daha da önemlisi Avrupa ve ABD’deki uygulamalara bakıldığında Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin mali şeffaflık yönünde adım atmasına yardım edilmediği de görülüyor.

Türkçeye Yordam Yayınları tarafından Vergi Cennetleri diye çevrilen kitabımda da açıkladığım gibi küresel mali kayıt sistemi ve çokuluslu şirketlerin vergilendirilmesindeki yeni yöntemler sayesinde mali ikiyüzlülük durdurulabilir. Vergi cennetlerine karşı direnç göstermek imkânsız bir durum değildir: Uygun yaptırımlarla vergi cennetleri yıkılabilir. Çözümler mevcut olmasına rağmen özellikle Avrupa’daki hükümetler, şimdiki kadar yüreklilik ve kararlılık gösterememişlerdir. Bu nedenle onları sorumluluklarıyla yüzleşmeye zorlamanın vakti geldi de geçiyor bile. Harekete geçmek vatandaşa kalmıştır.

Yazarın Türkçeye ‘Vergi Cennetleri’ ismiyle çevrilen ve Yordam Yayınları tarafından basılan bir kitabı bulunuyor.

Çeviren: Feray Yalçuk

Kaynak: Birgun.net