ZEYNEP KURAY [email protected] @zeynokuray

Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışmak için başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılarak gazetenin bir günlük yayın yönetmenliği görevini üstlendikleri için tutuklanan Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı (TİHV) Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı gazeteci-yazar Ahmet Nesin ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu hakkındaki soruşturma tamamlandı. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Soruşturma Savcısı Eşref Durmuş tarafından hazırlanan iddianamede, üç isim de “şüpheli” olarak yer aldı.

Fincancı, Önderoğlu ve Nesin hakkında “Suç işlemeye alenen tahrik etme”, “Suçu ve suçluyu övmek” ve “Örgüt propagandası yapmak” suçlarından 2 yıldan 14,5 yıla kadar ayrı ayrı hapisleri talep edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan ve onaylanan üç ayrı iddianame Ağır Ceza Mahkemelerine gönderildi. İddianameler kabul edilirse şüpheliler önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkacak.

‘Üç isim bilinçli seçildi’
Fincancı, Önderoğlu ve Nesin hakkındaki iddianame tamamlanırken, tutuklamalara tepkiler ise devam ediyor. Gazeteciler, Ahmet Şık, Celal Başlangıç ve Fatih Polat tutuklamaları BirGün’e değerlendirdi.

Bu üç ismin, ABD ve Avrupa’daki kopuşu hızlandırmak amacıyla özellikle seçildiğine işaret eden Şık, “ Ben AKP’nin kitlesel bir patlama istediğini düşünüyorum. Bu yola muhalefeti olabildiğince şiddetle bastırıp toplumun geri kalanına korku salmayı amaçlıyor” dedi. Şık, “AKP tek başına tutuklamaya, tek başına hukuksuzluk yapmaya, tek başına mafyatik bir düzeni devam ettirmeye çalışan bir örgüt. Niye örgüt ? Çünkü AKP bir hükümet partisi değil, şemasıyla, yönetim biçimiyle, uygulamalarıyla AKP bir mafya. O nedenle siz mafya ile hukukla mücadele edemezsiniz çünkü hukukta mafyanın bir aparatı haline gelmiş” diye konuştu.



Celal Başlangıç da , tutuklamaların “Kürdün yanında durma” cezası olduğunu söyledi. Tutuklamaların planlı olduğunu değerlendiren Başlangıç, Fincancı’nın uluslararası kuruluşlarda ve konseylerde delege, Önderoğlu’nun dünya çapında faaliyet yürüten Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Türkiye temsilci, Nesin ‘in ise ünlü bir yazarın Aziz Nesin’in oğlu olduğunu hatırlattı. Üç ismin özenle seçildiğine dikkat çeken Başlangıç, bir yandan Türkiye’nin muhaliflerine, aydınlarına bir gözdağı verilmek istenirken, diğer yandan Avrupa’ya ve demokratik ülkelere yüksek profilli bir parmak sallamaya çalışıldığına işaret etti.

Fatih Polat ise tutuklanan üç ismin de sembol isimler olduğunu ve bu üç ismin Özgür Gündem gazetesine giderek artan dayanışmayı engellemek için özellikle hedef seçildiğine dikkat çekti. Bu engelleme çabalarının işe yaramayacağını, Özgür Gündem ile dayanışmak için yeni nöbetler başlayacağını vurgulayan Polat, yayın yönetmeni olarak nöbet tutacak gazetecilerden birinin de kendisi olduğunu aktardı.

Öte yandan Ankara Yüksel Caddesi’nde biraraya gelen demokratik kitle örgütleri, tutuklamaların ifade özgürlüğünü sonlandırdığına dikkat çekti. İHD Genel Bakanı Öztürk Türkdoğan, “Toplumsal muhalefeti oluşturan kesimlerin bir an önce demokrasiden yana tutumlarını demokrasi bloğu oluşturarak ortaya koymalarının vakti gelmiştir” diye konuştu.

Fincancı tecritte
Prof. Şebnem Korur Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu, Fincancı’nın Bakırköy Cezaevi’nde tecritte tutulduğunu açıkladı. Fincancı'nın, Barış İçin Akademisyenler bildirisini imzaladığı için tutuklu bulunduğu sırada Esra Mungan'ın konulduğu odaya alındığını belirten Eyüboğlu, “ Küçük, pis bir oda. Esra Mungan’ın tecrite alındığı odaya alınması da bir mesaj tabii. Şebnem Korur Fincancı bu tarz şeyleri dert edecek, tepki duyacak, canı sıkılacak birisi değil. Bu kararı verenlerden de hesap soracağız" dedi.

Özgürlük Nöbeti başladı
İnsan hakları savunucuları ve meslek örgütleri Fincancı, Önderoğlu, Nesin için Silivri Cezaevi ve Bakırköy Cezaevi önünde “Özgürlük Nöbeti” başlattı.

Kaynak: Birgun.net