BURCU CANSU / ANKARA
[email protected] / @burcu_cansu

1 Eylül'de Resmi Gazete'de yayımlanan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında YÖK tarafından çeşitli üniversitelere atanan binlerce araştırma görevlisinin kadro garantisi kaldırıldı.

Türkiye'nin dört bir yanından gelen onlarca Eğitim Sen üyesi, OHAL kararnamesi ile ÖYP’li araştırma görevlilerinin 50/d statüsüne geçirilmesine karşı YÖK binası önünden, "Kanun Hükmünde Kararnameler gitsin, biz kalıyoruz" diye haykırdı.

"İş güvencesi talep ediyoruz"

"Haksız açığa alma ve ihraçlara son", "ÖYP düzenlemesi geri alınsın", "Herkese iş güvencesi" talepleriyle YÖK önünde bir araya gelen eğitim emekçileri "ÖYP'li Kıyımına Son" , "Herkese İş Güvencesi" , "Asistan Kıyımına Son" dövizleri taşıdı. YÖK yerleşkesi içerisinde dış kapıdan ana binaya kadar yürüyen eğitim emekçileri, "İhraçları Geri Aldıracağız" , "KHK'lar gitsin biz kalıyoruz", "AKP defol üniversiteler bizimdir" sloganları attı. YÖK önünde "K(eyfi) H(ukuksuz) K(ıyım)’lar gitsin biz kalıyoruz!” , "Kanun Hükmünde Kararname gitsin biz kalıyoruz" pankartı açan Eğitim Sen üyeleri adına basın açıklamasını, KHK ile meslekten ihraç edilen Eğitim Sen Ankara 5 No'lu Şube Yöneticisi Araştırma Görevlisi Aysun Gezen

okudu. Gezen, "Bizler burada, ülkenin farklı üniversitelerinde emek-barış ve demokrasi mücadelesi yürüttüğü için işinden atılmış akademisyen arkadaşlarımıza sahip çıkmak, ÖYP düzenlemesiyle hayatları alt üst edilen arkadaşlarımızın sesini duyurmak ve herkes için iş güvencesi talep etmek üzere bir araya geldik. İşinden atılan, geleceği karartılan akademisyenler ve yükseköğretim emekçileri olarak taleplerimizi güçlü bir şekilde haykırmak için buradayız" diye konuştu.

OHAL fırsatçılığı

AKP'nin 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirerek darbeyle alakası olmayan ama kendisine muhalif olan herkesi susturmanın derdine düştüğünü ifade eden Gezen, "Cumhurbaşkanı tarafından “Allah’ın bir lütfu” olarak değerlendirilen 15 Temmuz darbe süreci, hükümet tarafından kendilerinden farklı düşünenleri de tasfiye etmek için bir fırsat olarak kullanılmıştır. Hükümet, kamudan ihraç edilenlerin hangi somut gerekçelerle ihraç edildiklerini, ihraç edilenlerin darbe girişimi ile aralarında hangi somut bağlar bulunduğunu en küçük bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklamak zorundadır" dedi.

Güvencesizliğin cisimleşmiş hali 50/d

Siyasi iktidarın, yıllardır eğitimin dinselleştirilmesine ve ticarileştirilmesine direnen, laik-bilimsel eğitimi savunan, emek, barış ve demokrasi mücadelesi yürüten eğitim emekçilerden intikam alırcasına hareket ettiğine vurgu yapan Gezen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her biri küçük birer diktatöre dönüşen rektörlerin hazırladığı listeler eleştirel düşünceyi, özgür bilimi, laik, kamusal, parasız eğitimi savunan akademisyenlerin tasfiyesine yönelmiştir. 674 sayılı KHK kapsamında yapılan değişiklikle tüm ÖYP’li araştırma görevlilerinin statüsü bir gecede güvencesizliğin cisimleşmiş hali olan 50/d’ye geçirildi. Hukuka ve anayasaya aykırılığı açık ve seçik olan ÖYP düzenlemesi ile araştırma görevlilerinin iş güvencesi tamamen ortadan kaldırıldı, gelecekleri belirsizleştirildi, kaderleri rektörlerin iki dudağı arasına terk edildi."

Gezen, bu değişikliğin sebebini şöyle açıkladı: "Uzun zamandır YÖK’ün güvencesiz istihdamı, temel ve yaygın istihdam biçimi haline getirme çabasından başka bir şey değildir. Çünkü güvencesiz istihdam ile hükümetin makbul görmediği konu ve alanlarda araştırma yapan, hakikati dile getiren herkesin işten atılabilmesi amaçlandı."

Talep net: "ÖYP düzenlemesi geri alınsın"

Yapılan düzenlemenin gerek 2547 sayılı yasanın 35.maddesine gerekse mevcut hukuksal kazanımlara aykırı olduğunu kaydeden Gezen, şu noktaların altını çizdi:

"--İhraç edilenler ve açığa alınanlar görevlerine iade edilene, ÖYP düzenlemesi geri alınana ve herkes için iş güvencesi sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

--Kamusal finansman, kurumsal özerklik, iş güvencesi, akademik özgürlükler ve üniversite bileşenlerinin yönetim ve denetim mekanizmalarında yer aldığı eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik özyönetim ilkelerine dayanan üniversite mücadelemizi kararlıkla sürdüreceğiz.

AKP iktidarından aldığı gücü rantçı, eşitsizlikçi, ayrımcı, baskıcı ve yasakçı düzene hizmet etmek için kullanan rektörlere karşı üniversiter değerleri savunmaya tüm gücümüzle devam edeceğiz.

--Emeğe yönelen saldırılar karşısında sermayenin, kapitalist düzenin değil, emeğin safında olmaya devam edeceğiz.

--AKP’nin kamu rejiminde yaratmak istediği dönüşüm karşısında emek mücadelemizi meslek örgütleri, emek ve demokrasi güçleri olarak omuz omuza, dayanışma içinde kararlıkla sürdüreceğiz.

--Talebimiz açık ve nettir. Haksız ve hukuksuz açığa almalara, ihraçlara son verilmeli, arkadaşlarımız görevlerine iade edilmelidir. KHK ile yapılan ÖYP düzenlemesi geri alınmalı, herkese iş güvencesi sağlanmalıdır."

Bu mücadeleye omuz ver

Bu eylemin bir mücadele çağrısı olduğuna vurgu yapan Gezen, "Bundan sonra bulunduğumuz tüm üniversitelerde, amfilerde, dersliklerde mücadelemizi sürdüreceğiz. İşinden atılan arkadaşlarımıza destek olacağız, onların üniversitelerde yokluğunu aratmayacağız, onların yanında eksikliğimizi hissettirmeyeceğiz. ÖYP Asistanı arkadaşlarımızın özlük haklarının korumak için her yolu kullanacağız. Birbirimizden aldığımız güçle, tüm güçlükleri aşacağız ve biz kazanacağız" diye konuştu. Gezen, herkesi AKP karanlığına karşı bu mücadeleye omuz vermeye çağırdı.

Kaynak: Birgun.net