15 Temmuz’dan önce de yaşanıyordu ama kanlı darbe girişiminden sonra daha sık tanık olmaya başladık. Eski husumetleri, mağduriyetleri bugünün zulmüne alkış için kullanmak...

Siyasi çizgilerini, gazetecilik anlayışlarını, Anayasa referandumundaki tutumlarını sevmediklerimiz zindana atıldığında bundan gizli bir keyif duymak niye?

“Ertürk Yöndem”ler artıyor
Her gün arşivden bir kuple daha malzeme çıkararak “oh olsun” kıvamında servis etmek demokratlığa yakışıyor mu? Hem de tutuklanma gerekçeleriyle zerre kadar alakası olmayan malzemeler... Eskiden canımızı acıtanlara karşı “Ertürk Yöndem” kesilmek neden?

Bu insanlar “yetmez ama evet” dedikleri için mi tutuklu? Yoksa “liberal” oldukları için mi? Ardı ardına gazetecilerin tutuklanmasına bu kadar sevinmek niye?

Burada önerilen geçmişe sünger çekilmesi, o dönem yaptıklarının yanlarına kâr kalması, bizim kafamızdaki sıkıntılı sicillerinin temize çekilmesi değil. Asla! Unutmamalı, unutturmamalı.

Onlardan ne farkınız kaldı?
Ama “Gazetecilik suç değildir” diye bağırdığımız günlerde, bir dönem yapılan haberciliği mahkemelerin değil, okurların ve gazetecilerin değerlendirmesi gerektiğini haykırmamız gerekmiyor mu?

Bunu yapmazsak “Gazetecilikten tutuklanmadılar” diyenlerle aynı safa düşmüş olmuyor muyuz?

Herkesin payına mağduriyet düşürmekte mahir bir ülke burası. Ama intikam değil, hukuk peşinde olmamız gerekmiyor mu bizim?

***

Geniş geniş, ferah ferah...

Dünkü Hürriyet ve Milliyet’te yer alan haberlere göre, şifreli yazışma programı ByLock meselesi binlerce insanın daha başını yakacak. 20 bin kişinin daha yazılımı kullandığı ortaya çıkmış.

Ama haberlerin en can alıcı boyutu şu... Milliyet’e göre listede bu kez “daha üst düzeyde devlet görevlileri” var. Hürriyet ise birinci sayfada gizlese içeride vermiş detayı: “Listede milletvekili ve bakanlar da var...”

Bakanlar Kurulu toplantısı çıkışında Numan Kurtulmuş’a bu meseleyi sordular. Bu sorudan önceki bütün meseleleri, “yapılmıştır-edilmiştir ” kararlılığında açıklayan Kurtulmuş, sıra ByLock’a gelince geniş zamana sığındı: “Doğruysa gereken adımlar atılır...”

Hükümet Sözcüsü’nün “geniş zaman”a yaydığı bir mesele daha oldu. Sözcü’nün “Hepiniz oradaydınız” manşeti hatırlatıldı Kurtulmuş’a. AKP’li vekillerin Pensilvanya’da Gülen ile çektirdikleri hatıra fotoğrafı...

Deneyimli siyasetçi, aynı kipe sarıldı yeniden: “Bunlar değerlendirilir.”

Havuza da ders olsun, ucu hükümete değer meselelerde geniş zaman kullanılacak. Pardon kullanılır.

***

Cem Özdemir’e sıra ne zaman gelecek?

Türkiye-AB Karma Parlamentosu Komisyonu Eş Başkanı olarak tanıdık onu. Sonra meslektaşımız sevgili Nevin Sungur’la evlenince eniştemiz oldu. 2009’dan bu yana da aynı topraklarda yaşıyoruz.

Eski Hollandalı parlamenter Joost Lagendijk, önceki akşam Türkiye’ye geri dönerken sınır kapısında durduruldu. Telefonu ve pasaportuna el konup ilk uçakla Amsterdam’a geri gönderildi. Gerekçe: “FETÖ’nün yayın organı Today’s Zaman’da yazı yazmak.”

Durun bir dakika. Gerçekten gerekçe bu ise, deve dişi gibi isimleri ne yapacaksınız? Alman Yeşiller’in Eş Başkanı Cem Özdemir de aynı gazeteye uzun süre yazı yazdı... Eski Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fisher de... Bugünlerde Uluslararası Kriz Grubu’nun Türkiye/Kıbrıs direktörlüğünü yapan eski gazeteci Hugh Pope da, Today’s Zaman’a yazmıştı? Ne yani bu isimler Türkiye’ye geldiklerinde sınır dışı mı edilecek?

***

Gemicik’ten çıksaydı?

Eski Başbakan Tansu Çiller’in fotoğrafını görünce 90’lara gitmiyor değil insan... Pek de hayırlı şeyler hatırlatmıyor hani.... Özel Harp, Susurluk, ölüm üçgenleri...

Dünkü gazetelerde yer alan Çiller fotoğrafının bu meselelerle pek ilgisi yok. Gerçi yine tatsız bir haber. Mesele şu, Çiller’in yıllar önce kullanıp sattığı “President” adlı yat ile Yunanistan’a gitmek isteyen 134 kaçak göçmen yakalanmış.

Ne beklersiniz, haberlerde Çiller unsurunun ya hiç yer almamasını ya da dipnot olarak verilmesini değil mi? Birçok gazete eski meski demeden “Çiller’in yatıyla kaçış” başlığını tercih atmış. Kupürleri yukarıda...

Bu başlığı atan meslektaşlara sormak gerekiyor... Hani olmaz ya, bu kaçaklar, elden çıkarılmış “gemicik”lerden birinde çıksaydı, yine benzer başlıklar atabilecek miydiniz?

Kaynak: Birgun.net