Adalet Arayan İşçi Aileleri, iş cinayetlerinde cezasızlığın son bulması ve ölümlerin önüne geçilebilmesi için dün 50’nci kez bir araya geldi. İstanbul Galatasaray Lisesi önünde düzenlenen 50’nci Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde bu ay, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın ‘Çalışmaktan Kaçınma Hakkı’ başlıklı 13’üncü maddesini gerekçe göstererek ölen işçileri kusurlu bulan bilirkişi raporlarına ve bu raporlara dayalı yürütülen yargı süreçlerindeki adaletsizliklere dikkat çekildi.

Ahmet Kılıç cinayeti
Bu ayki nöbete, 7 Ekim 2015’te Nevşehir Ürgüp’te hiçbir işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemi alınmaksızın yüksekte çalıştırılırken iş cinayetinde yaşamını yitiren Ahmet Kılıç’ın Ürgüp’ten gelen ailesi de katıldı. Aileler adına açıklamayı, 17 yaşındaki oğlu Eren Eroğlu’yu iş cinayetinde yitiren Erdinç Eroğlu okudu.
Eroğlu’nun verdiği bilgilere göre, 47 yaşındaki Ahmet Kılıç, 17 yıldır aynı şirkette çalışıyordu.

Ölümünden bir hafta kadar önce yeğenini aramış, “Emekli olmak istiyorum, daha fazla dayanamıyorum” demişti. Bir evin ikinci katında pencereye tel montajını yaparken dengesini kaybeden Kılıç, kullandığı duvara dayalı merdivenden düşerek hayatını kaybetmişti. Merdivenin Kılıç’ın çalıştığı işyerinin sağladığı bir merdiven olmadığı ortaya çıkmış, patron “Onun iş tanımı bu değildi” diyerek sorumluluğunu üstünden atmaya çalışmıştı.

Bilirkişi: Reddetseydi
Eroğlu, savcılık tarafından görevlendirilen bilirkişi heyetinin, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın bir maddesini gerekçe göstererek Ahmet Kılıç’ı tali kusurlu bulduğuna dikkat çekti. Eroğlu, “Hayatını kaybeden işçiye ‘Tehlikesini bil, çalışmıyorum de’ diyorlar. Üstelik risk tanımını yapma ve önlem alma görevi işverene ait olmasına rağmen. Sadece bir kâğıt imzalama düzeyine indirgenmiş iş güvenliği eğitimini görmeyen gözden, bilirkişi olur mu?” diye sordu.

Böyle bilirkişi raporlarına dayanılarak düzenlenen iddianamelerle iş cinayetlerinin önüne geçmenin mümkün olmadığını vurgulayan Eroğlu, “Bu durum sorumlular ve ihmali olanları cesaretlendirmek dışında başkaca bir anlam taşımıyor” diye konuştu.

İlk duruşma 14 Nisan’da
Ahmet Kılıç’ın oğlu Mert Kılıç, “Babam bize işi yetiştirebilmek için sürekli hızlı çalışmak zorunda kaldıklarından bahsediyordu” dedi. Yeğeni Can Kılıç ise “Yasaya göre, işçinin tehlikeli bir durum gördüğünde işten kaçınma hakkı olduğu söyleniyor, ama bu çalışma koşullarında işçilerin bu hakkı kullanması mümkün olmuyor. Hukuk kuralları vicdandan yoksun bir şekilde değerlendirilmemeli” ifadelerini kullandı.

Söz konusu bilirkişi raporuna itiraz edeceklerini belirten Can Kılıç, ceza davasının 14 Nisan’da başlayacağını, bu davada tüm sorumluların yargılanması için sonuna kadar mücadele edeceklerini duyurdu.

‘Yasa aleyhe işliyor’
Ailelerin gönüllü avukatlarından Berrin Demir, bilirkişilerin, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın 13’üncü maddesine dayanarak, iş cinayetlerinde ölen işçileri kusurlu ilan edebildiğini, bu durumla sık karşılaştıklarını dile getirdi. İş cinayetinde can veren BEDAŞ işçisi Erkan Keleş’in davasında da bilirkişinin, işçiyi koruyucu ekipmanı olmadan çalışmayı kabul ettiği için tali kusurlu bulduğunu hatırlatan Demir, “İşçilerin güvenli ortamda çalışması için yapılmış kanun, işçi aleyhine işliyor” dedi.

***

Çalışmaktan kaçınma hakkı

İş cinayetlerinde ölen işçileri kusurlu bulan bilirkişilerin, buna gerekçe olarak gösterdikleri yasa maddesi özetle şöyle:

MADDE 13_ (1) Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acil toplanarak, işveren ise derhal kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. (2) Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır. (3) Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeyi bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.

Kaynak: Birgun.net