Meclis’te 21 Temmuz’da olağanüstü hal (OHAL) ilanının kabul edilmesinin üzerinden 50 gün geçti. Bu süreçte zorunlu BES yasası, Varlık Yasası gibi işçilerin aleyhine pek çok düzenleme yasalaşırken, iş cinayetlerinde artış yaşandı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin açıkladığı rapora göre, ağustos ayında en az 199 işçi iş cinayeti sonucu hayatını kaybetti. Bu yılın ilk sekiz ayında yaşamını yitiren işçilerin sayısı ise 1250’ye ulaştı.

Rapora göre; bu yıl 203 işçinin hayatını kaybettiği haziran ayından sonra en çok iş cinayetinin yaşandığı ay ağustos oldu. Temmuz ayında en az 134 işçi yaşamını yitirirken, bu sayı ağustos ayında 199’a çıktı. Geçen yılın ağustos ayında ise 162 işçi yaşamını yitirmişti.

En çok ölüm tarım ve inşaatta
Ağustos ayında en çok ölüm tarım-orman işkolunda meydana geldi, en az 43 emekçi can verdi. İnşaat-yol işkolunda en az 41, taşımacılıkta 27, metalde 10, ticaret-büro-eğitim-sinema işkolunda ise en az 9 emekçi hayatını kaybetti. Ölüm nedenlerinde birinci sırayı trafik-servis kazaları (55 işçi) aldı.

6’sı kadın, 3’ü çocuk…
Ağustos ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin 6’sı kadın, 3’ü çocuk işçiydi. 46 işçi ise 50 yaşın üzerinde emeklilik çağında olan işçilerdi. En çok iş cinayeti 19 ölümle İstanbul’da yaşanırken, bunu 13 ölümle Kocaeli ve 12 ölümle İzmir izledi.

***

’Soruyoruz! Hani işçilere OHAL yoktu?’

Başbakan Binali Yıldırım, OHAL kararının Meclis’ten geçmesinin ardından yaptığı teşekkür konuşmasında, “Devlet millete değil, kendisine olağanüstü hâl ilan etmiştir” demişti. İSİG Meclisi’nin raporunda, Yıldırım’ın bu konuşmasına dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Bu sözlerin ardından çok değil, bir buçuk ay geçti ve OHAL’li geçen ilk ayımız olan ağustosta en az 199 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Uluslararası birkaç sigorta şirketinin kontrolünde olacak Bireysel Emeklilik Yasası geçti. Varlık Yasası kabul edilerek Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir sermaye teşvik programı hayata geçiriliyor. PTT, TRT, TÜBİTAK, Milli Piyango gibi birçok kurum özelleştirme kapsamına alınıyor. Kamu kurumları ve 50’den az işçisi olan az tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve hekim çalıştırma zorunluluğu 1 Temmuz 2017 tarihine ertelendi.

Son olarak Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu gibi halk sağlığı ve çalışma ekonomisinin belkemiği olan, sendikal hareketin eğitimcileri, bilimi halkın yaşam mücadelesiyle harmanlayan 41 akademisyen arkadaşımız KHK ile kamu görevinden alındı. İşten atmalar devam ediyor.

Avcılar Belediyesi’nde, BEDAŞ’ta, Emaar’da, TEDİ’te… sendikalaşan, haklarını arayan işçiler işten çıkarıldı. İşçilerin hak arayan direnişleri de sürüyor…

Özetle OHAL ilan edildikten sonra geçen 50 günde işçi karşıtı yasalar geçti ve iş cinayetleri hızla arttı…

Peki, soruyoruz: Hani işçilere OHAL yoktu?”

***

Yarkadaş: Sayılar dehşet verici

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, İSİG Meclisi’nin raporunda yer alan verileri ‘dehşet verici’ olarak niteledi. Yarkadaş, raporu şu sözlerle değerlendirdi: “Türkiye AKP hükümeti döneminde gerçekleşen iş kazaları ile Avrupa’da birinciliği ne yazık ki kimseye kaptırmıyor. Keşke bu birinciliği basın özgürlüğü, kişisel hak ve özgürlüklerin korunması, bağımsız yargı ve ifade özgürlüğü gibi alanlarda sağlayabilseydik.”

Son yıllarda iş kazalarının hızla artmasının temel nedeninin kuralsız, güvencesiz, kayıtsız ve sendikasız çalışmanın, taşeronlaşmanın yaygınlaşması olduğunu vurgulayan Yarkadaş, “AKP’nin bir gecede çıkardığı kanunlara, bu kanunlara itiraz noktalarımıza ve muhalefet şerhlerimize bakarsanız, bugünkü gelinen noktanın çok da sürpriz olmadığını görürsünüz” dedi.

Kaynak: Birgun.net