Madenlerde olası bir kazada işçilerin yerüstüne güvenli şekilde çıkmalarını sağlayacak ‘hayat hattı’nın kurulması ve personel takip sistemi oluşturulmasının 2017’ye ertelenmesi, tepki yarattı. TMMOB Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, asıl sorunun, hükümetin mevzuat yaparken ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket etmesi olduğu görüşünde.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik’, önceki gün Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, madenlerde personel takip ve izleme sistemi ile hayat hattı oluşturulması ile ilgili hükümler 1 Ocak 2017'de yürürlüğe girecek. ‘Kömür ve türevleri hariç olmak üzere’ madenlerde sığınma odaları kurulacak.

‘GÖRÜŞÜMÜZ ALINMADI'
Yönetmelik değişikliğini BirGün’e değerlendiren Yüksel, bu değişiklik yapılırken meslek odası ve sendikaların görüşlerinin alınmadığına dikkat çekti: “Kendileri yapıyor, hazırlıyorlar ve mevzuatı çıkarıyorlar. Sorun ve ihtiyaçları yeterince bilmedikleri için de ürettikleri çözüm önerileri bir çözüm sağlamıyor. Düzenleme yürürlüğe giriyor, daha uygulanamadan değiştiriyorlar ya da iptal ediyorlar. Bunun nedeni ‘Ben yaptım oldu’ anlayışı.”

‘KAZAYI ENGELLEYİCİ ÖNLEMLER EKSİK'
Yönetmelik değişikliğinde, kaza olduktan sonra kurtarma amaçlı müdahaleleri geliştiren, artıran önlemlerin olduğuna dikkat çeken Yüksel, “Ancak biz kazanın olmasını engelleyecek önlemlerin artırılmasını istiyorduk. Kaza olduktan sonra alınacak önlemleri de 2017’ye ertelemek zorunda kaldılar. Çünkü işyerleri hem teknik eksikliklerden ötürü, hem de ekonomik gerekçelerle bu sistemleri kuramadıklarını söylediler” dedi.

Mevzuattaki eksiklikleri sorduğumuz Yüksel, şu yanıtı verdi: “Yönetmelik hazırlanırken üniversiteyi, sendikayı, meslek odasını masaya oturtmalılar. Aslında alınması gereken önlemler tüm dünyada ve bizde de biliniyor. Türkiye’de bir mevzuat çıkarıyorlar, bütün sektörü karşılaması bekleniyor, ancak karşılamıyor. Kömür sektörü ayrı özellik arz ediyor, taş ocakları ayrı, mermer ocakları ayrı. Bir önlem bir ocakta uygulanabiliyor, diğerinde uygulanabilir olmuyor. Biz bu nedenle madencilikteki her alanın mevzuatının ayrı ayrı düzenlenmesi gerektiğini savunuyoruz.”

Kaynak: Birgun.net