Konya'nın Akşehir İlçesi'nde, aralarında akademisyenlerin de bulunduğu bir grup, Eskişehir'in Sivrihisar İlçesi'nde Nasreddin Hoca için anıt mezar yapılmasına tepki gösterdi. Nasreddin Hoca'ın mezarının Akşehir'de olduğunu belirten grup, yayınladığı bildirgede, "Mevlana'nın kabrinin Konya'da olduğu ne kadar kesinse, Nasreddin Hoca'nın kabrinin de Akşehir'de olduğu o kadar kesindir" dedi.

Nasreddin Hoca için Sivrihisar'da anıt mezar yapıldığı yönündeki haberlerin yayınlanmasının ardından, Nasreddin Hoca'nın türbesini başka bir kente kaptırmak istemeyen Akşehir Belediye Başkanı AKP'li Salih Akkaya, aralarında Necmettin Erbakan, Selçuk ve Dumlupınar üniversitelerinde görevli 11 akademisyen ve 3 sivil toplum kuruluşunun temsilcilerinin bulunduğu bir grup oluşturdu ve duruma tepki gösterip, Nasreddin Hoca'nın mezarının Akşehir'de olduğunu belirtti.

Nasreddin Hoca'nın mezarı olduğu söylenen yerde basın toplantısı düzenleyip bildiri yayınlayan grup adına konuşan Selçuk Üniversitesi Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) Müdürü ve Rektör Danışmanı Doç. Dr. Ufuk Deniz Aşcı, bilim insanı olarak bilimsel gerçeklere inandıklarını belirterek, "Sivrihisar'da önceden farklı şekillerde gündeme gelen ama çok itibar edilmeyen, daha sonra bazı bilim insanlarının adı kullanılarak gündeme getirilen iddialar sanki gerçekmiş gibi kamuoyuna duyurulunca biz bir bilim heyeti oluşturalım dedik. Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Dumlupınar üniversitelerinden oluşturduğumuz bilim heyetiyle bilimsel gerçeklere sahip çıkalım istedik ve bir basın bildirisi hazırladık" dedi. Doç. Dr. Aşçı, açıklamasına şöyle devam etti:

"5 Haziran 2016 tarihli bazı gazetelerde yayınlanan haberlerde; yapılan son araştırmalara göre Nasreddin Hoca'nın naaşının Konya'nın Akşehir ilçesinde değil Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde gömülü olduğu iddia edilmiş ve onun için bir anıt mezar yapıldığı belirtilmiştir. Bu haber ve haberde konu edilen olay tamamen hayal ürünü, gülünç, bilimsel gerçeklere aykırı ve çıkar amaçlı bir girişimdir. Hoca'nın Sivrihisar'da doğduğu konusunda hemfikirdir. Yine aynı araştırmalara göre Hoca Akşehir'de yaşamış, dünyaya gözlerini burada yummuş ve cansız bedeni yine Akşehir'e defnedilmiştir. Bu bilimsel gerçek yedi yüz yıldır Hoca'yı seven herkes tarafından bilinir. Kabri de Akşehir'dedir ve onu sevenler buraya gelip bir Fatiha okumayı ihmal etmezler.

Gazetelerde yer alan haber, bazı bilim adamlarının Eti Arkeoloji Müzesi ve Sivrihisar Belediyesi ile yürüttüğü çalışma sonucuna dayandırılarak yapılmıştır. Öte yandan haberi okuduğumuzda birçok tezat ve soru işaretleri göze çarpmaktadır. Mesela haberde Nasreddin Hoca'nın kızının kemiklerine ulaşıldığı belirtilmiş fakat bu kemiklerin kızına ait olduğunun nasıl tespit edildiği açıklanmamıştır. 1284 yılında vefat eden Nasreddin Hoca'nın mezarı Akşehir'dedir. Bunun böyle olduğunu gerek Saltukname'de gerekse türbe kitabesinde açıkça görmekteyiz. Ayrıca türbenin kuzeybatıya bakan sütunun üzerine, 1393 (H. 796) yılında Yıldırım Beyazıt'ın askerlerinden Fakir Mehmet'in düştüğü not tarihi bir ders niteliğindedir. Mevlana'nın kabrinin Konya'da olduğu ne kadar gerçekse Nasreddin Hoca'nın kabrinin de Akşehir'de olduğu o kadar gerçektir."

Kaynak: Birgun.net