SEBAHAT KARAKOYUN [email protected] @ssenyaprak

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından HDP’yi dışlayıp, parlamentodaki iki muhalefet partisini özellikle de CHP’yi ‘milli mutabakat’ adı altında yanına çekmek için özel bir çaba harcayan Saray ve AKP ‘darbeyi fırsata çevirme’ taktiğine itiraz yükselince ‘Yenikapı Ruhu’nu unuttu.

Erdoğan’ın, ‘milli birlik, beraberlik’ söylemiyle ısrarlı daveti üzerine daha önce Saray’a ve Yenikapı mitingine giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Saray’daki Adli Yıl açılışına katılmayınca “Bu beyefendinin ifadeleri benim için kıymeti harbiyesi olmayan ifadelerdir” sözleriyle hedef alması “Milli mutabakat yalanı kısa sürdü” değerlendirmelerine neden oldu.

Saray ve Yenikapı daveti sürecinde itirazını açıkça ifade eden CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, gelinen noktanın ‘sürpriz’ olmadığını söyledi. Sağlar, “Zaten bir birlik ve beraberlik arayışı değil tek adam rejimi yaratma çabası vardı” dedi.

‘Yenikapı ruhu’ zaten aldatmacaydı
“Aklımızla alay edilen bir süreç yaşanıyor” diyen Sağlar, şunları söyledi: “Aslında Yenikapı’da Rabia işaretiyle bir yandan şeriat özlemi dile getirilirken bir yandan birlik ve beraberlikten bahsedilmesinin zaten inandırıcı bir yanı yoktu. Laik Cumhuriyet’in temel ilkelerine karşı aslında Fethullah Gülen’le birlikte savaş başlatan AKP ve ortağı sonradan birbirlerine düştüler. AKP iktidara geldiği günden bugüne muhalefetle birlikte ne yaptı? Yargının defalarca ‘kaçak’ kararı verdiği Saray’da, “Gücünüz yetiyorsa yıkın” ya da “AYM kararlarını tanımıyorum” diyen birisinin huzurunda, yüksek yargı mensupları ayağa kalkıp biat etme gösterisi yaptılar.

Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan ana muhalefet partisi ve yargının en önemli ayaklarından savunma, orada yoktu. Böyle bir ortamda birlikten, beraberlikten söz edilebilir mi? Zaten birlik, beraberlik arayışı değil, tek adam rejimi yaratma çabası vardı. AKP’nin ‘Yenikapı ruhu’ diye sunmaya çalıştığı zaten bir aldatmacaydı.”

***

Adım adım neler oldu?

Çözüm sürecini rafa kaldırdıktan sonra HDP’yi dışlayan AKP, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından zaten ‘koltuk değneği’ konumundaki MHP’nin desteğiyle yetinmeyerek CHP’yi ‘darbecilere karşı işbirliği’ argümanıyla yanına çekmek için özel bir çaba harcadı.

Bu çabalar Başbakan Binali Yıldırım’ın yüz yüze ve telefonla yaptığı görüşmelerle sınırlı kalmadı. Kılıçdaroğlu’na uygulanan TRT ambargosu kaldırıldı ve CHP lideri altı yıl aradan sonra ilk kez ekrana çıkarıldı.

CHP’nin 24 Temmuz’da düzenlediği Taksim Mitingi’nin hemen ardından Erdoğan’ın daveti üzerine 25 Temmuz’da Saray’da Yıldırım, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin katılımıyla zirve gerçekleşti. Bu süreçte bir yandan “muhalefetle uzlaşma, birlik beraberlik” nutukları atılırken, bir yandan da muhalefetin itirazı üzerine daha önce geri çekilen ve kamuoyunda ‘kara para aklama’ düzenlemesi olarak bilinen ‘Varlık Barışı’ üstelik de kapsamı daha da genişletilerek 22 Temmuz’da apar topar yeniden Meclis’e sunuldu.

CHP’nin 4 Ağustos’ta İzmir Gündoğdu’da yaptığı geniş miting ise 7 Ağustos’taki Yenikapı mitingiyle gölgelendi. Kılıçdaroğlu başlangıçta reddettiği miting davetini Erdoğan ve AKP’nin ısrarlı çağrılarının ardından kabul etti. Kılıçdaroğlu’nu Saray’daki Adli Yıl açılış törenine yönelik tepkisinden ötürü “Benim için kıymeti harbiyesi yok” sözleriyle hedef alan Erdoğan, Yenikapı için “Milli birlik ifadesi mesajlarımızı birlikte verelim.... Sayın Kılıçdaroğlu’nun da orada olmasını istiyorum” sözleriyle ısrarla davetini yinelemişti.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na yönelik silahlı saldırın ardından da “Ülkemizin 7 Ağustos’ta Yenikapı’da sergilediği birlik ve beraberlik manzarası hedef alınmıştır” açıklaması yapmıştı.

Kaynak: Birgun.net