YAŞAR AYDIN / [email protected]
@yasaraydinnn

MHP’nin yılan hikâyesine dönen Olağanüstü Kurultay’ı nihayet gerçekleşti. Meral Akşener’in başını çektiği muhalefet Ankara 13. Noterliği’nin verdiği bilgiye göre 643 delegenin imzası ile toplanmayı başardı. Şimdi gözler Genel Merkezin “seçimli” yapılacağını duyurduğu 10 Temmuz Kongresine çevrildi.

Delege ‘değişim’ dedi
Genel Merkezin tüm baskısına rağmen Tüzük Kurultay’ına 643 delegenin katılması delegenin inisiyatif aldığını gösteriyor. Kurultay’a gelip de imza vermeyen 50’nin üstünde delegeden bahsediliyor. Bu rakamlar Bahçeli’nin en azından parti içinde delege bazında çoğunluğunu kaybettiğini gösteriyor.

MHP tabanı Erdoğan’ı istemiyor
7 Haziran seçimleri sonrasında Bahçeli AKP karşısında neredeyse hiç muhalefet etmedi. Kendi deyimi ile Kürt sorunu üzerinden tam destek verdi. Parti merkezi ve TBMM gurubundaki bu görüntüye rağmen MHP tabanın böyle düşünmediği son kamuoyu araştırmalarında bir kez daha görüldü. Araştırmalarda MHP’li seçmenin başkanlık ve yarı başkanlık konusunda tutumunun neredeyse blok halinde “hayır” olduğu gözüküyor. Kürt illerinde devam eden operasyonlara destek verse de yüzde 70’in üzerinde MHP’li seçmen iktidarı başarısız buluyor. Ve belki de en önemli sonuç başarısızlığın faturasını da Erdoğan’a kesiyor.
Kurultay ve kamuoyu yoklamaları bir kez daha gösterdi ki MHP tabanı AKP ve Erdoğan’dan rahatsız. Bahçeli de bunun farkında ve son haftalarda söylem değişikliğine gitti. Olası bir yönetim değişikliğinde ise partideki AKP karşıtı tutumun dozajı daha da artacaktır.

Erdoğan MHP’den ne bekliyor?
MHP’nin 10 Temmuz’da kongresini toplayıp bir karar vermesi AKP’nin de bundan sonra atacağı adımlarda önemli bir dönüm noktası olur. Son yapılan kamuoyu yoklamalarının neredeyse tümü 1 Kasım seçimlerine yakın bir noktayı işaret ediyor. Yani seçimle kazanılacak referandum aralığında bir vekil sayısı yok. Erdoğan’ın erken seçime karar vermesi için -olağanüstü gelişmeler olmazsa- MHP’nin bölünmesini beklemekten başka bir senaryo gözükmüyor. Bölünme hem TBMM’de MHP’yi içine oynanır bir parti yapacak hem de erken seçimde barajın altında kalma riskini artıracaktır. Bu da erken seçim için yeterli bir ortam sağlar.
Eğer 10 Temmuz sonrası MHP bütün olarak yoluna devam edebilirse Erdoğan TBMM’yi istediği yasaları çıkaran bir araç olarak elinde tutup Başkanlık için acele etmeyecek gibi görünüyor.

Erdoğan koalisyonsuz kalabilir mi?
MHP’de 1 Kasım sonrası başlayan parti içi iktidar kavgasında öne çıkan isim Meral Akşener oldu. Tüm kamuoyu şirketleri Akşener’li MHP’nin yükselişe geçeceğine işaret etti. Tahminlerdeki rakamlar yüzde 17 ile 25 arasında değişiyor. Bu anketler Erdoğan’ın da önünde. Üstelik MHP’nin içine yargı ile müdahale de seçmen tarafından hoş karşılanmamış. AKP’yi karşısına alarak güçlenen MHP’deki parti içi muhalefet yönetime geldiğinde de bu çizgisinden kolay vazgeçmez. Sürekli dinci propaganda ile topluluğunu bir arada tutmaya çalışan Erdoğan en önemli destekçisini kaybedebilir. Erdoğan tüm önemli hamlelerinde yanına bir koalisyon ortağı aldı. Bazen liberaller bazen cemaat bazen de MHP. Eğer 10 Temmuz sonrası mesafeyi açan bir MHP ile karşılaşırsak Erdoğan’a Perinçek ve yanındaki birkaç isimin yeterli olmayacağı açık. O zaman yeni arayışlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu da iç politikada önemli değişikliklere yol açar.

***

Oğan’ın MHP’ye dönüş kararı onandı
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, MHP’li Sinan Oğan’ın partiden ihracını kaldıran yerel mahkeme kararına yapılan itirazı reddetti.
Eski Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, MHP Merkez Disiplin Kurulu’nca partiden çıkarılmış, bu işlemin iptali istemiyle dava açmıştı. Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi de ihraç kararını iptal etmişti. MHP Genel Merkezi ise yerel mahkemenin bu kararını temyiz etmişti. Dosyayı görüşen Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, Genel Merkez’in temyiz istemini reddetti. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin kararında, Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararının kesin nitelik taşıdığı ve temyiz edilemeyeceği belirtildi.

Kaynak: Birgun.net